Kitapla ilgili Hürriyet'e konuşan Türkali, eşi Atıf Yılmaz'ı, babası Vedat Türkali'yi çok özlediğini söyledi. Çocukluğundan beri güler yüzlü, neşeli bir insan olduğunu anlatan Türkali, babası Vedat Türkali için şu sözleri söyledi: "İnanılmaz hayranlık duyduğum yanları olan biriydi. Ancak baba olarak hiç de parlak bir baba değildi. Sevgi dolu bir insandı. Ama onun sevgi tarzı benimkine hiç uymuyordu. Baba-kız olarak çelişik yaşadık. Evet, hâlâ onunla kavga ediyorum. 'Niye, niye' diye. Konuşma, aşağılama tarzı çok kötüydü. Annem o zamanlarda buna engel olmadığı için sonradan çok pişman oldu. Her şekilde şiddet gördüm, hem fiziksel hem sözlü şiddet. Sanıyorum benim yazgımda şöyle bir şey var. Babamla ve Zeynep ile aşk-nefret ilişkisi yaşadım, yaşıyorum. Benden mi kaynaklanıyor, onlardan mı bilemiyorum. Ne babama göre ideal bir kız çocuğu, ne kızıma göre ideal anne oldum. Elimden geldiğince iyi biri olmaya çalıştım, çalışırım, ama ölçüler uymuyor herhalde..." 'BARIŞ MANÇO İLE BİRAZ FLÖRTTÜK' Okul hayatının çok kötü geçtiğini ifade eden Türkali, 'Komünistin kızı' olarak tanındığını ve hiçbir aile tarafından sevilmediğini ifade etti. "Babamın kopyasıydım" diyen sanatçı, Barış Manço ile olan anısını da anlattı. Manço ile aynı sınıfta okuduklarını ifade eden Türkali, "Biraz flörttük. Ama bitirme sınavlarında birkaç kişi daha bizim evde ders çalışırdık. Ve ben Barış’a çok ders çalıştırırdım. Sonuç, ben iki dersten kaldım, Barış geçti. Sonra mektuplaştık. İkimiz de evliyken tehdit ediyordum, mektupları basına vereceğim diye. Şaka tabii" dedi. Türkali, gazetecilik yaptığı dönemde kendisini taciz eden MSP'li bakanın ismini de açıklamayacağını söyledi. dahadasnedicem