Fransa’nın başkenti Paris’te yaşayan ve Türkiye ile Avrupa’da yaptığı sanat organizasyonlarının yanı sıra güzellik yarışmaları ile tanınan ünlü organizatör Erkan Özerman 1950’lerde Türk ve dünya müziğinin adından en çok söz ettiren sanatçılarından İzmirli Dario Moreno’nun hayatını yazdı. “İzmirli Dario” isimli kitabının imza günü için Bodrum’a gelen Özerman dünyaca ünlü sanatçı ve şovmen olan Dario Moreno’nun hayatındaki bilinmeyenleri ve onlarca fotoğrafı SÖZCÜ HaftaSonu okurlarıyla paylaştı. MORENO TÜRKİYE AŞIĞIYDI Hayatta kitap yazmayı düşünmediğini ancak 10 yıl menejerliğini yaptığı Moreno’nun hakkında bilinen onlarca şeyin gerçeği yansıtmaması nedeniyle kitabı yazmaya karar verdiğini belirten Özerman, “Aydın’da doğan, İzmir’de büyüyen Moreno tam bir Türk’tü, Türkiye aşığıydı. Ancak başta Fransızlar olmak üzere dünya sanat medyası O’nu Meksikalı olarak tanıtıp satmaya başladılar. Hatta ülkemizde bile yaptığım araştırmada Moreno hakkında bilinen birçok konunun yanlış olduğunu öğrendim. Bu nedenle gerçeklerin bilinmesi için yaklaşık iki yıl süren bir hazırlık sonucu kitabı yazmaya karar verdim” diye konuştu. TÜRK OLDUĞU BİLİNMİYOR Özerman, “Moreno’nun milyonlarca plağını satın alan hayranlarınca O’nun gerçek hayatı ve Türk olduğu bilinmiyor. Oysa İzmirli Dario, hiçbir zaman başka bir ülkenin vatandaşlık önerisini kabul etmediği gibi yaşamı boyunca Türkiye Cumhuriyeti pasaportunu gururla taşımıştır” ifadelerini kullandı. Özerman açıklamasının sonunda Moreno’nun ölmeden yaklaşık bir ay önce yaptığı bir radyo programında vasiyetini açıkladığını belirterek “Öldüğümde ölmedi, İzmir’e geri geldi deyin. İzmir’e defnedin’ dedi. Ancak annesi Moreno’yu Türkiye’de bırakmak istemedi ve İsrail’e götürdü” dedi. Özerman yazdığı İzmirli Dario isimli ilk kitabının büyük beğeni kazanmasının ardından Türkiye’de bugüne kadar yanlış bilinen 20 önemli olayı belgeleri ile birlikte anlatacağı bir kitabın hazırlığı içerisinde olduğunu söyledi.
Brigitte Bardot ile filmde oynamıştı.

Kavgada tansiyonu yükselince...

Moreno, 1 Aralık 1968 günü İstanbul Yeşilköy Havaalanı’nda öldü. Geç kaldığı için uçağa bindirilmeyince görevliyle girdiği tartışma sonucu tansiyonu yükseldi. Kaldırıldığı hastanede ise yaşamını yitirdi.

Moreno kimdir?

Sefarad Yahudisi bir ailenin çocuğu olan Dario Moreno, 3 Nisan 1921 tarihinde Aydın’ın Germencik ilçesinde doğdu. Babası ölen ve dört kardeşi daha olan Moreno, annesi Madam Roza tarafından geçim sıkıntısından dolayı yetimhaneye  bırakıldı. Dört yaşına kadar yetimhanede kalan Moreno, daha sonra Yahudi ilkokulunu bitirdi. 23 Mayıs 1940 tarihinde Ankara’daki Devlet Konsevatuvarı’nda sınava girmek için gönderdiği mektubunda Türkçe dışında Fransızca, İspanyolca, biraz da İtalyanca ve İngilizce bildiğini yazıyordu. Yine bu sıralarda başlayan gitar merakını eline geçen bir gitar aracılığı ile geliştirdi.

Dünya starları ile rol aldı

Fransa’da ve Avrupa’nın bazı ülkelerinde Moreno ile ilgili fotoğrafları satın alarak topladığını belirten Özerman “Türkiye sınırları dışında üne kavuşmuş tek bir şarkıcımız var. O’nu da Meksika’ya kaptırmanın bir anlamı yok. Bu nedenle kitabımın Fransızca basımını yaparak, gerçekte kim olduğunun öğrenilmesini sağlayacağım” diye konuştu. Özerman, Moreno’nun 1953 ile 1969 yılları arasında çıkan 45’lik ve 33’lük 110’un üzerinde plağı olduğunu ve 60’a yakın uluslararası filmde başta Brigitte Bardot olmak üzere dünya starları ile kamera karşısına geçtiğini belirttti. 1950’li yıllarda Ava Gardner ve Frank Sinatra ile birlikte Almanya’da yaptıkları organizasyonda iki yıl birlikte program yaptıklarını belirten Özerman, “Moreno kazandığı paralarla Fransa’da halen dünyaca ünlü bir şirketin hisselerini satın aldı. Hisseler değer kazanınca yaklaşık 15 milyon dolarlık bir varlığa sahip oldu” dedi.

Zeki Müren’le beni paylaşamazlardı

Dario Moreno’nun Türk sanatçılardan Gönül Yazar’ı, Gülsüm Kamu’yu, Tanju Okan’ı sevdiğini söyleyen Özerman, “Bir tek Zeki Müren’le rekabet ederdi. Beni paylaşamazlardı. Canıma okudular” diyerek o günleri anlattı. Dario Moreno’nun 1940’lı yıllarda 4 kardeşi ve annesiyle İzmir’de yaşadığı evin bulunduğu sokağa ismi verildi. Evi ise müzeye dönüştürüldü.