Yarım kalan sevdalarla dolu Anadolu’nun dört bir yanından bugüne kadar ulaşan türkülerin hikayelerini Halk Edebiyatı Araştırmacısı ve Müzik Sanatçıları Platformu Başkanı Recep Ergül ile konuştuk. “Türküler, tarihe ışık tutan tarihi birer vesikadır” diyen Ergül, dünyada adına en fazla türkü yakılan siyasi liderin Bülent Ecevit olduğunu söyledi ve bu konuda şu bilgiyi verdi: “Türküler, tarihe ışık tutan tarihi birer vesikadır. Tarihi, kim nasıl yorumlarsa yorumlasın, türkülerin anlattığı doğrudur. Çünkü canı yananlarının derdini dile getirmektedir. Yaşar Kemal, “Türküler, bizim romanlarımızdır” derdi. Her biri, bir romanı birkaç dakikada anlatır bize. Örneğin, Sarıkamış Harekatı tam 90 yıl boyunca yasaklı kaldı. Dönemin basın yayın kuruluşları ile umumi alanlarda dahi konuşulması yasak iken yavrularını yitiren ailelerin yaktığı ağıtlar ve olaya tanıklık eden halk aşıklarının yaktığı türküler, bize neler olup bittiğini çarpıcı bir şekilde anlatıyor. Yemen’de, yüz binlerce Osmanlı askerinin yaşadığı dramı, türkülerden öğreniyoruz. Çanakkale Zaferi’ni, bize her gün hatırlatan ve en az milli marşımız kadar bilinen, yine bir türküdür.”
TÜRKÜLERİ KORUMAK DEVLET POLİTİKASI OLMALI
Recep Ergül, “Türküler, toplumun ortak değerleridir. Korumak ve geliştirmek bir devlet politikası haline gelmelidir. Bunun eksikliğini yaşıyoruz” dedi.
ÇOĞU KIBRISLA İLGİLİ - Dünyada adına en çok türkü yakılan lider kim? Yaptığım araştırmalara göre Mustafa Kemal Atatürk 28, Ernesto Che Guavera 18, Nelson Mandela 7, Olof Palme 5 ve Bülent Ecevit 127. Adına, en çok türkü söylenmiş lider Bülent Ecevit’tir. Bunların önemli bir kısmı, Kıbrıs Barış Harekatı içeriklidir. Mahsuni Şerif, Neşet Ertaş, Murat Çobanoğlu, Ali Kızıltuğ, Özay Gönlüm ve dönemin neredeyse tüm sanatçıları bu konuyu işlemiş ve Ecevit’e övgülerde bulunmuştur. Diğer kısmı ise Karaoğlan efsanesinin yaşandığı yıllarda “Halkçı Ecevit’’, “Karaoğlan’’, “Ucuzluk ve pahalılık” konularını içerir. 127 plağın tamamı arşivimde mevcuttur.
Ergül’ün arşivinde yaklaşık 10 bin taş plak bulunuyor.
ATATÜRK NİYE KIZDI? - Atatürk, hangi sanatçı için yaverini azarladı? Atatürk’ün, sanata ve sanatçıya verdiği önem, herkes tarafından bilinmektedir. Celal Güzelses, Fahri Kayahan, Refik Başaran, Safiye Ayla, Müzeyyen Senar, Selahattin Pınar ve dönemin tüm sanatçılarıyla yakın ilişki kuran Atatürk, 1933’te Beylerbeyi Sarayı’nda Trabzon’un kurtuluş günü balosuna katılır. Sahneye ilk olarak horon ekibi çıkar. Atatürk ilgiyle izlerken “Divane Aşık Gibi” eserlerin bestekarı Maçkalı Hasan Tunç ise elinde kemençesiyle kulis kapısından da Atatürk’ü görmek için bakmaktadır. Onun bu bakışları, Atatürk’ün dikkatinden kaçmaz. Yanındakilere, kim olduğunu sorar. Bunun üzerine Atatürk, Hasan’ı yanına davet eder, hatırını sorar ve “Çal evladım, Karadeniz havaları bizim milli havalarımızdır” der. Konser sırasında, yaveri Atatürk’ün yanına gelerek, diğer programa geç kaldığını söyler. Atatürk, “Otur ve konseri izle. Sanatçıya saygısızlık yapmayalım. Sanatçının şarkısı yarıda kesilemez. Ben kalkarsam, programın şirazesi bozulacak” der. Günümüzde, programların tam orta yerinde paldır küldür salona giren, konuşmasını yaptıktan sonra da ayrılarak adeta programı bitiren tüm siyasetçilere örnek olması dileğiyle. - Günümüzde türküler unutuluyor mu? Türküler, toplumun ortak değerleridir. Korumak ve geliştirmek, bir devlet politikası haline gelmelidir. Bunun eksikliğini yaşıyoruz. Ancak, halkın yüreğinde ve dilinde unutulması mümkün değildir. Günümüzde, on binlerce genç bağlama çalmakta ve türkü söylemektedir. Tüm müzik türleri, bir gün yok olup gitse bile türkülerin yok olması söz konusu değildir. - Plak koleksiyonunuzu kısaca anlatır mısınız? Yaklaşık 10 bin civarında taş plak ve 45’lik plağım var. İlgi alanıma giren plaklar, daha çok sosyal ve toplumsal konuları içeren plaklardır. Örneğin, Cumhuriyetin ilk kadın gazelhanı olan Ayda Sönmez’in “Çanakkale Şehitler Ninnisi” (1933 kaydı), yine Çanakkale şehitlerine söylenmiş Suzan Yakar’ın seslendirdiği “Şehitler Ninnisi” gibi nadiren bulunabilecek plaklarım var.

İŞTE ECEVİT İÇİN YAKILAN TÜRKÜLERDEN BAZILARI

KARAOĞLAN Sevgili gardaşım, canım Karaoğlan Bizim yüzümüze güleceksen gel Asık surat, göbeklerden usandık Adamca bakmayı bileceksen gel ★★★ Bilirsin ki bizim köyün yolu yok Hökümete uğrayacak kolu yok Bizim derdimizin sağı-solu yok Açlığa bir çare bulacaksan gel ★★★ “Rey” dediniz, “oy” dediniz, “al!” dedik Yüzyıllardır gözü bağlı yalvardık Tarla tarla diken yolduk, bel kırdık Yoksulluğa tırpan çalacaksan gel ★★★ Hiç benzeme sen de evvel gelene Çünkü karnımız tok böyle yalana Bir sözüm yok milletini sevene Yani halka kurban olacaksan gel ★★★ Karaoğlan halkıyla beraber olur Haksızın hakkından haklılar gelir Millet verdiğini geri de alır Kara bahta ak gün salacaksan gel (Selda BAĞCAN)

KARAOĞLAN GELİYOR

Şu geçim derdi bağrımızı deliyor Duyduk duymadık demeyin Karaoğlan geliyor ★★★ Nice yıllar var sana hasret kaldık Dermanımız kalmadı sıkıntıdan bunaldık ★★★ Elde var avuçta yok, Maaş az, Boş desen çok. Halin nedir diyen yok. ★★★ Haydi bastır bastır Karaoğlan bastır Ak günlere doğru durmadan bastır (Rıza KONYALI)

KIBRIS DESTANI

Hele bakın şu yiğidin göğsüne Zalımdan bir kurşun yemiş geliyor Albayrak tabutuna sarılmış “Bu toprak benimdir.” demiş geliyor Şehit geliyor, aslan geliyor ★★★ Kundakta yavrular diri yakılmış Çoluk çocuk hendeklere dökülmüş geliyor Gebe kadınlara süngü sokulmuş Kıbrıs’ı bir duman almış geliyor. ★★★ Bir papazın şerri, dünyası sardı. Akdeniz’i kana, yaktı kavurdu geliyor. Kurtaran yok mu, şu yavru yurdu? Bir Mustafa Kemâl doğmuş geliyor. ★★★ Ne güzel yakışmış bayrağın rengi, Bir vatan uğruna eylemiş cengi geliyor. Var mı ulan dünyada Mehmet’in dengi? Mahzuni soyunu övmüş geliyor. (Mahsuni ŞERİF)