Ece Mumay, internetin müzik dünyasına ve hayatımıza kattığı genç isimlerden... O, sansasyonel hareketleriyle öne çıkmadı. Küçüklüğünden beri emek verdiği müziğiyle, odasında ürettiği bestelerle, genç yaşına rağmen ağırbaşlı mesajlarıyla tanıdık onu... Geçtiğimiz yılın Mart ayında söz ve müziği kendisine ait olan 'Belki Bir Gün' teklisi ile müzikseverlerin karşısına çıkan Mumay, şimdi 10 şarkıdan oluşan 'Odamdan' albümünü çıkardı. Albümdeki 8 şarkının söz ve müziği Mumay'a ait... Bugüne kadar yaptığı cover'larla da dikkat çeken genç isim müzik serüvenini Sözcü.com.tr'ye anlattı. Söz Ece Mumay'da... Herkes single çıkarırken, siz ilk albümünüzü çıkardınız. Cesaret isteyen bir karar olsa gerek? Cesaret istediğini kabul ediyorum. Bence bir müzisyenin emeklerini albümde toplaması kadar güzel bir ürün yok. Ben kendi parçalarımı yapıyorum. Hem besteci kimliğinin ortaya çıkması hem de yorumcu kimliğinin ortaya çıkması için çok güzel bir fırsat oluyor albüm... Ben, albüm çıkarmamanın bir strateji olduğunu düşünmüyorum. Eğer gerçekten kendinize güvenen bir müzisyenseniz, albüm çıkarabilirsiniz. Çünkü, tek şarkı çıkarmak tamamen popülerliği garantine altına almaktır. Ama, 'Ben güveniyorum kendime, alın benim 10 parçam' demek de başka bir şey. Bu albümle de o yüzden ayrı bir gurur duyuyorum. Plak şirketlerimle de başından beri albüm ile yola çıkmayı kararlaştırmıştık. ecemumaysercanAlbümü ilk elinize aldığınız o ilk 5-6 saniyede ne hissetiniz? Çok aşırı duygulandım. Çocuk gibiydi elimde... Buzdağının bir de görünmeyen bir kısmı var, tamam ben 19 yaşındayım ama bu işe yıllardır emek veriyorum. O yüzden, çok uzun süredir emek verdiğimden dolayı çok mutlu oldum. 13-14 yaşından beri yazdığım şarkılar var albümde. Albümdeki şarkılar, 14-18 yaşındaki birisi tarafından değil, daha büyük birisi tarafından yazılmış gibi... Olgun diyebiliriz belki de. Nasıl yazdınız bu şarkıları? Bir yaşanmışlığa dayanan şarkılar diyemem (Gülüyor). Ama ben genel olarak yaşımın üzerinde davrandığımı kabul ediyorum. Çocukluğumda da öyleydi. Kendimden büyük arkadaşlarım oldu hep. Şarkılar, tamamen kendi kafamda kurduğum dünyayla alakalıydı. Bizim evimiz korkunç güneş alıyordu. Küçük bir odam vardı. Yazın çok sıcak oluyordu. Ben ona rağmen bile odamdan çıkmayım, beste yapıyordum. İnsanın küçük yaşında kendisini disipline edebilmesi kıymetli bir şey bence. Bunu başarabildiğim için böyle ürünler ortaya çıktı. OLAYLARDAN ÇABUK ETKİLENEN BİR İNSANIM Hayal dünyanızı besleyen şeyler neydi? Buna aslında bir hayal dünyası diyemem. Tabii ki bir şeylerden esinleniyoruz ama şarkı yapmak için illa bir ilişki yaşanmasına gerek yok. Beni masada duran bardak da, yolda gördüğüm bir şey de etkileyebilir. Ben olaylardan çok çabuk etkilenen bir insanım. Farkındalığınız yüksek öyleyse... Sanırım... O yüzden tamamen hayal dünyası diyemem. Gerçeklerden oluşuyor. Bu şarkıları ilk yaptığınızda, ailenizin, çevrenizin tepkisi ne olmuştu? Bu albümün içerisinde benim çocukluğum var ancak çocukluk hayallerim yok. Ben küçükken bir şarkıcı ya da müzisyen olmayı düşünmemiştim. 9'uncu sınıftan bu yana dek konservatuvarda okuyorum. Amacım akademisyen olmaktı. Daha sonra tabii değişti. O yıllarda arkadaşlarıma ve aileme dinletirken, hiç böyle "Sen şarkıcı olursun" demediler. Ne arkadaş çevrem de ne de ailemde bu konuşulmadı. Kimsenin aklında yoktu. Bu serüven YouTube kanalımdan oluştu. Daha sonra çeşitli firmalardan teklifler geldi ve yola çıktık. EĞİTİMİME ÇOK DÜŞKÜNÜM Teklifler geldikten sonra nasıl ciddiye bindi bu müzik serüveniniz? Ben YouTube kanalı açtığımda, o mecra şu andaki gibi popüler değildi. 5-6 sene önce ben video koymaya başlamıştım. Tamamen eğlence ve yaptıklarımı insanlarla paylaşmak amacıyla açmıştım. Fark ettim ki, insanlar benden yeni videolar beklemeye başladı. Ardından düzenli video yüklemeye başladım. 1 yıl kadar devam ettim. Ardından gelen teklifler arttı. İnsanın hoşuna da gidiyor tabii, yaptığı şeylerin takdir edilmesi. Daha sonrasında firmalardan gelen teklifleri ailemin öncülüğünde değerlendirdik. Gelen ilk teklifi kabul etmediğim için çok mutluyum mesela. Yavaş yavaş ilerledi. 1,5 yıl önce de Pasaj Müzik'le anlaştım. ecemumaybulten3 Hem konservatuvarda okumak hem de popüler alanda bir ürün ortaya koymak arasındaki dengeyi nasıl sağlıyorsunuz? Eğitimime çok düşkün bir insanımdır. İlkokulu İngilizce eğitimle tamamladım. Lisede İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'na geçtim. Türk müziği okuyordum başta. Esasen Türk müziği benim branşım değildi. Bana büyük şeyler kattı. Lise 4'e geçtiğim zaman Gitar Bölümü'ne geçmek istemiştim. Ancak kazanamadım ve Klasik Kemençe Bölümü'ne girdim. Daha sonra yeniden Gitar Bölümü'ne geçmek istedim. İstanbul Üniversitesi sınavlarına geçtim ve yatay geçiş yaptım. İstanbul Üniversitesi 1'inci sınıftayken teklifler geldi. Bu kadar zor olacağını tahmin etmemiştim. Pop piyasasi hakikatten çok zormuş. Çok yoğun bir tempo var. Akşam çalışıyorum, eve dönüyorum, sabah kalkıp derse giriyorum. Ama çok mutluyum bu işin eğitimini de aldığım için... Eğitimli ve parmakla gösterebileceğim çok az pop müzisyeni var. Eğitimliler arasında olduğum için çok mutluyum. İşime de bunu yansıttığımı düşünüyorum. Albümün içerisine de kendi bilgimi kattım. Bu albümde söz yazarı ve besteci, yorumcu olarak bulunuyorum. Aranjede de varım. Eğitimli olmanın bu piyasada farklılık yarattığını düşünüyorum. 90'lar ilk kuşak pop müzisyenlerinin önemli bir kısmı da konservatuvar mezunuydu ve eğitimliydi. 2010'lardan sonra yeniden bir atılıma geçti pop müzik... Siz kendinizi nerede konumlandırıyorsunuz? 90'lar pop müziği gerçekten, bu sektörde yeni olan pop müzisyenleri için hiçbirimizin ulaşamayacağı bir nirvana. O zaman sayılı müzisyen vardı ve hepsi çok kaliteydi. Hepsi, ne iş yaptıklarını çok iyi biliyordu. Keşke yaşım yetseydi de o zamanlar aktif olabilseydim. Ama hiçbir zaman bulunduğum mecraya umutsuz bakmak istemem. 2010 sonrası pop'u ağır eleştirenlerden değilim. Kurunun yanında yaşı yakmam. Şu anda da çok kaliteli müzisyenler var. Ben çok büyük bir Sıla hayranıyım. Sıla Hanım gibi birçok duayen müzisyeni sıkı takip ediyorum. Kendimi ne 90'lara sokabilirim, ne de şu andaki pop'a sokabilirim. Bir kere sistemler çok değişti. Artık her şey dijitalden yürüyor. Konser dışında tabiri caizse adam gibi para kazanılmıyor. Şu anda sesini duyurmak eskisine göre daha kolay... En büyük örneklerinden birisi de sizsiniz... İnternet bulunmaz bir nimet. Her isteyen söylemek istediğini internet aracılığıyla duyurabiliyor. Şu an bunun çok doğru yürüdüğünü savunamayacağım, ben bir müzisyen ve sanatçı adayı olarak, bu sistemi çok desteklemiyorum. İnanın, 5-6 sene öncesinden çok fark var. Keşke daha seçici davranabilsek. ecemumaybulten ALBÜMÜM ÇOK ORGANİK Albüme dönersek, akustik tınıların önde olduğunu görüyoruz. Bundan sonra da böyle mi devam edecek? Müzikal manada kırmızı çizgileriniz var mı? Benim albümüm zaten çok organik bir albüm. Net bir tarzı var diyemem. Albümde pop da, türkü de, R&B de, rap de var... Müzisyenin her tarz müziğe açık olması gerektiğini düşünüyorum. Kendimi hiçbir tarz müziğe kapatmam. Playlist'lerim de çorba gibidir. Müzikte bir kere kırmızı çizgi olmaz. İşin teorisini tenzih ederek konuşuyorum. Her şeyden esinlenebilirsiniz. Yaşıtlarınız var... Daha çok magazinsel olarak ön plandalar. Büyük cümleler sarf ediyorlar. Siz öyle gözükmüyorsunuz. Daha ağırbaşlısınız. Nasıl değerlendirirsiniz bu durumu? Yaşıtlarım içerisinde çok değer verdiğim müzisyen arkadaşlarım var. Kesinlikle gençlerin desteklenmesini düşünüyorum, bir genç olarak. Bir yarışın içerisinde değiliz. Bunu bence herkes anlamalı. Tabii ki herkesin başarısı aynı ölçüde olmayabilir. Herkes herkesi keşke takdir edebilse. Birisini takdir etmek çok büyük bir erdem bence. Büyük laflar etmek benim kişiliğime yakışık almaz. Ailemden her zaman bu şekilde bir terbiye aldım. Bunu mütevazılık için söylemiyorum ama yaptığım işlerle gurur duymalıyız. Bu bizim hakkımız. Ancak takdiri dinleyicilere bırakmak lazım. O zaman bir değeri oluyor. Eğer ürününüz kaliteliyse, bunu insanlar fark ediyor. Yaptığımız işi başka bir şeylerle süslemeye gerek yok. Evet, reklam çok önemli ama, bunu insan kendi kişiliği üzerinden değil de yaptığı ürün üzerinden yürütmeli. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) İşletme ve Ekonomi Kulübü tarafından ‘En iyi çıkış yapan kadın ses sanatçısı’ ödülünü aldığınızda “Bir kadın ve çocuk olarak toplumdan bir tek isteğim kadınları ve çocukları lütfen koruyun” demiştiniz. Milyonlarca takipçisi olan, bu sektörde yıllarca faaliyet gösteren birçok isim bile artık bunları söylemekten çekiniyor. Ama siz çekinmemişsiniz... Evet, buna da şahit olduğumu söyleyebilirim. Ben o an gerçekten bunu söylemek istedim. Bunun provasını yapmadım törenden önce. O an öyle geldi içimden. Benden önce Birce Akalay'ın yaptığı konuşma beni çok derinden etkiledi. Onların konuşmalarının üzerine herhangi bir şey söylemek istemedim. Ama günümüz Türkiyesi'nde en çok ihtiyaç olan şeyi söylemek istedim. Aşırı çirkin şeyler okuyoruz. Bunları okumak zorundayız. Ben de zaman zaman "Çok içim daralıyor" deyip televizyonda kanal değiştiriyorum, ama her gün ülkede ne olduğunu takip etmeye çalışıyorum. Ben esasen hâlâ çocuğum, 19 yaşındayım. Yolun çok başındayım. O yüzden bunları söyledim. ecemumaybulten4 HAYALPEREST DEĞİL, REALİSTİM Bundan sonraki hayalleriniz nedir? Ben çok hayalperest bir insan değilim. Realistim. Ben, küçüklükten beri bu işlerin hayalini kurmadım, dediğim gibi... Ülkeme doğru hizmet etmek istiyorum. Genç gücüne aşırı ihtiyaç duyuyoruz. Akıllı ve çalışkan bireylerin yapması gerekenler var. Ben de bana düşeni yapmak istiyorum. Benim bir kere çok küçük bir takipçi kitlem var, onlara örnek olmak istiyorum. Benim de örnek aldığım insanlara var. Küçüklerin sevgisi sayesinde buraya kadar geldim. Bir yorumcudan öte, söz ve beste yazarı kimliğimi geliştirmek istiyorum. Eğitimimi tamamlamak istiyorum. 3 dil biliyorum, kısmetse başka diller de öğrenmek isterim. Seviyorum yabancı diller öğrenmeyi. Tabii ki yurtdışına açılmak isterim. Kendimi sınırsız geliştirmek isterim. Yola çıkarken "Bunu hiç yapmam dediğin" bir şey var mı? Şu anda müzik sektöründe çok yeniyim. Benden daha tecrübeli insanlara her zaman tepelerde bakarım. Saygısızlıktan çok çekinir ve korkarım. Bir gün söylediğim bir lafın yanlış anlaşılması ya da yanlış ifade etmemden, başka birisine saygısızlık yapmaktan çok korkarım. [old_news_related_template title="Ece Mumay'a ilk ödül" desc="İlk albümü 'Odamdan' ile müzikseverlerin karşısına çıkan Ece Mumay, ilk ödülünü de aldı. Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde düzenlenen törende, Mumay'a 'En iyi çıkış yapan kadın ses sanatçısı' ödülü takdim edildi. " image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads//2018/02/iecrop/ece-mumay_16_9_1519470760.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/hayatim/kultur-sanat-haberleri/ece-mumaya-ilk-odul/"]