Usta sanatçı Edip Akbayram, kızı Türkü ile çıkardığı single'ı dinleyicileriyle buluşturdu. Posta'ya konuşan Akbayram, ekonomik krize rağmen konserlerinin dolup taştığını ifade ederek, "Ama gerçekten Türkiye’nin bu ekonomik dengesizliğinde bile konserlerim doluyorsa seviliyorum demek ki. Konserlerime gelen beş bin kişinin içinde laikler de muhafazakar da liberaller de milliyetçiler de var" dedi. "Biz demokrasinin içindeyiz. Her renkten, her düşünceden, her partiden insanın birbirine saygı göstermesi gerekir" açıklamasını yapan Akbayram, Türkiye'de dayatmacı bir kültür olduğunu söyleyerek, "Benden ol, benim partimden ol, benim gibi düşün' dayatması var. Hayır! Ben senden olmayayım, sen de benden yana olma ama birbirimize saygı duyalım. Ben rakı içiyorsam, benim cehennemime karışmayın. Siz namaz kılıyorsanız da ben sizin cennetinize karışmayayım. Benim için birinin saçı açıkmış, kapalıymış, içmiş, içmemiş , bunlar önemli değil. Herkesin kendi tercihidir. Ama dayatma olursa demokrasi kurallarının dışına çıkmış olursunuz. Şimdi Türkiye’de maalesef bunu yaşıyoruz. Dünyanın her yerinde konserler verdim. Ama topu topu üç gün sonra dünyanın bütün metropolleri benim için biter" ifadesini kullandı. [old_news_related_template title="Edip Akbayram: Bu ülkenin tek çaresi Atatürk'tür" desc="46. sanat yılını yaşayan ve 21 Eylül Cuma akşamı tam 15 yıllık bir aradan sonra tekrar Güzel Günler Göreceğiz konserini Harbiye Açıkhava'da verecek olan Edip Akbayram, her gün ölüm ve şehit haberleriyle karşı karşıya kalan halkın, gelecek güzel günlere dair umutlu olduğunu belirterek, 'Bir ülkenin aydını, sanatçısı umudunu asla yitirmez. Elbette inanıyorum, bu zor günler bitecek ve bir gün hep birlikte güzel günlere uyanacağız' dedi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2018/09/iecrop/edip-1_16_9_1537089041.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/hayatim/kultur-sanat-haberleri/edip-akbayram-bu-ulkenin-tek-caresi-ataturktur/"] 'BENİ KİMSE SATIN ALAMAZ' Akbayram, sevgiyi paraya tercih ettiğini, her zaman emekçinin yanında olduğunu vurgulayarak, şöyle dedi: "Şu an Türkiye’de aldırmayacağımız hiçbir şey yok. Her şeye aldırmak zorundayız. Ekonomisi, siyaseti, kültürü, sanatı şu anda olması gereken yerde değil. Bir sanatçı hiçbir zaman karamsar bakmaz. İçinde mutlaka ışık olması lazım. Sanatçı toplumuna aydınlığı, ışığı götüren insandır. Ama zaman zaman karamsarlığa da düştüğümüz oluyor. Ama bu toplum koyun değil, ben bunun böyle gitmeyeceğine, ülkemizin çok daha iyi koşullara ulaşacağına inanıyorum. Ben inandığım doğruları söylüyorum, yanlış bir şey söylemiyorum ki. Gördüklerimi özetliyorum size. Geçmişte beş yıl bana kimse iş vermedi. 12 Eylül olmuş, ev kiram birikmiş, kimse iş vermiyor. Üç ayda bir karımın bileziğini satıyordum. Oğlum Ozan’a ayakkabı alamıyordum. Bu arada “Arabesk plak yap” diyorlardı bana ama eşimle birlikte hiç teslim olmadık. 'Her kışın bir baharı var' dedik. Düşünün, çocuğuna ayakkabı alamayan bir babaya iki daire teklif edildi, ama kabul etmedim. Çünkü ben arabesk değilim. Beni kimse satın alamaz." 'BEN TOPLUMUN İÇİNDEYİM' Akbayram, Cumhurbaşkanlığı, Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu'nda görev alması için kendisine bir teklif yapılsaydı "asla" kabul etmeyeceğini belirterek, "Benim onlarla tek farkım şudur. Onlar sarayın içindedir, ben dışındayım. Sarayın dışındaysam, ben bu toplumun içindeyim. Kabul etmem. Bugüne kadar gelen hiçbir teklifi de etmedim zaten" dedi.