Yaşanan büyük depremler, yapısal olmayan hasarların can ve mal kaybında önemli yer tuttuğu gibi müze koleksiyonlarının depreme karşı korunmasında önemli bir kırılma noktası oluyor. Geçmiş tarihe ışık tutan yüzyıllar öncesi uygarlık ve medeniyetleri gün yüzüne çıkaran tarihi eserlerin korunduğu müzeler, yapısal olmayan tehlikeler açısından en fazla riske sahip yapılar olarak biliniyor.
(FOTO: İHA)
Tekirdağ Etnografya Müzesi'nde bulunan Trakya'nın eski medeniyetlerini ortaya koyan birçok eserin deprem riskine karşı korunması için, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Depremsellik Birimi görevlileri tarafından 'müze mumu' çalışması yapıldı. Bu çalışma sayesinde yüzlerce eser sabitlenerek, depreme karşı korunaklı hale getirildi. Tekirdağ İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Hacıoğlu, müzedeki eserlerin sabitlenmesi teklifine çok olumlu baktıklarını ifade ederek, bu sayede herhangi muhtemel bir depreme karşı eserleri daha güvenli bir şekilde gelecek kuşaklara aktarabileceklerini belirtti.
(FOTO: İHA)
Hacıoğlu, açıklamasında şunları söyledi: * 1999 depreminden sonra, biliyorsunuz Türkiye'de depreme karşı hassasiyet çok gelişti. Belirli dönemlerde müzelerimizin bağlı olduğu Kültür Varlıklar Müzeler Genel Müdürlüğü bize deprem analistleri yapmamızı, depremle ilgili olabilecek sıkıntılarımı gidermek konusunda sürekli yazışma yaptığımız bir birimdir. * Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Depremsellik Birimi bize çok değerli olan, paha biçilmez olan eserlerimizin sabitlenmesi ile ilgili bir teklifle geldiğinde biz bunu seve seve kabul ettik. * Çünkü özellikle cam olan, arkeolojik özelliği olan ve değer biçilemeyen bu eserleri sabitlenmesi ve gelecek kuşaklara aktarılması için bu malzeme çok pahalı bir malzeme, sağ olsunlar yardım ettiler ve bu malzemeyi temin ettiler. * Çok değerli arkeolojik eserlerimizi ve bazı etnografik eserlerimizi sabitleyerek, koruma altına ve dolayısıyla gelecek kuşaklara aktarılma konusunda bize yardım ettiler. (İHA)