Şarkılarında uyuşturucuya özendirdiği ve kullanımını kolaylaştırdığı suçlamasıyla İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alınarak adli kontrolle serbest kalan Sercan İpekçioğlu'nun, yeni şarkılarında da benzer ifadelere yer verdiğinin belirlenmesi üzerine operasyon düzenlenmiş ve Kadıköy'de gözaltına alınmıştı. Mmüzik dünyasında Ezhel adıyla tanınan şarkıcı, emniyetteki sorgusunun ardından çıkarıldığı adliyede tutuklanarak cezaevine gönderildi. İpekçioğlu'nun Emniyette verdiği ifadesinde, "Müzikle uğraşıyorum. Youtube kanalında paylaştığım şarkılarda ve sosyal medya hesaplarımda kullandığım kelimeler ve fotoğrafların suç olduğunu bilmiyordum, pişmanım." dediği öne sürüldü. Medyatava'dan Canan Kaya'ya konuşan 'avukat Hayati Şahin, şu ifadelere yer verdi; "Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 190/2 maddesinde şöyle bir hüküm var: “Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını alenen özendiren veya bu nitelikte yayın yapan kişi, 5 yıldan 10 yıla kadar hapis ve bin günden on bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. “ Bu hüküm bu kanuna 2011 yılında 2005 değişikliği ile gelmiş. Ancak hapis cezası 18 Haziran 2014’te 2 yıldan 5 yıla iken, 5 yıldan 10 yıla çıkarılmış. Dolayısıyla tutuklama için sebep oluşturulmuş. Yani 2 yıl olduğu vakit tutuklayamıyorlardı genellikle. Ama ceza 5 yıla çıkınca tutuklama gerekçesi oluşmuş gözüküyor. Bu tip suçlarda, bu ceza miktarları olan kovuşturmalarda tutuklama yapabilirler. "ŞARKI SÖZLERİNİ ÖZENDİRME OLARAK ALGILAMAK TEHLİKELİ BİR DURUM!" Uyuşturucu ile mücadele edilmesini eleştirecek değilim. Elbette ki edilsin. Ama sadece şarkı sözlerini özendirme gibi algılamak ve bu durumu sadece polisin inisiyatifine terk etmek tehlikeli bir durum. Hiciv denen bir şey var sonuçta… Bazı imgeler üzerinden düşünce açıklamanın, simgelerle tarif etmenin ‘uyuşturucuya özendirmek’ gibi algılanması, ifade özgürlüğüne ve sanatın kendisine doğrudan müdahale haline gelebilir. Bu durum da oldukça sıkıntılı bir süreç başlatır ve sanatın her alanına bulaşır… Belki de kitaplarla, şarkılarla, tiyatroyla veya sinemayla uyuşturucu kullanımının kötü yanlarını anlatacak kişi ama bu sansür durumundan dolayı onu da anlatamaz hale gelir. "BUNUN TİCARETİNİ YAPAN ÖRGÜTLERLE MÜCADELE EDİLSİN" İnternette polisin yaptığı gibi bu yönde bir tarama yapılsa, birçok sanatçıyla ilgili böyle şeyler bulabilirsiniz ve bu her biri için dava açılacağı anlamı taşır. Peki böyle bir durumda bunun ticaretini yapanla, sanat yapanı nasıl birbirinden ayırt edeceksiniz? Bunun ticaretini yapanla, buradan geçinen örgütlerle, kartellerle uğraş tabii ki, doğrusu da bu… Ama sanatçı eleştirirken arada bu lafları da kullandı diye cezalandırmaya kalkarsan, o halde ucu açık hale gelir. "YARIN ALKOL İÇİN DE AYNI ŞEY YAPILABİLİR" Yarın bir gün uyuşturucuyu özendirmenin yanına alkolü de koyarlar. Onunla da ilgili hiçbir şey yazılıp çizilemez, söylenemez hale gelir. Biz hukukçular olarak esas bu kısmın sıkıntılı olduğunu düşünüyoruz. "SİLAHLARI ORMANA GÖMDÜK DİYEN SERBEST!" Yani adamın bir tanesi çıkıp “Silahları ormana gömdük, seçim sonucunu beğenmezsek sokağa çıkaracağız” diyecek ve sen onunla ilgili sadece soruşturma başlatacaksın, bir tanesi de şarkı sözünde imgeler kullanacak onu tutuklayacaksın… Dolayısıyla bu durumun yarattığı tehlikeler bakımından dengeli davranmak lazım. Hiç de böyle bir durum olduğunu görmüyorum açıkçası. "DOĞRULARDAN YOLA ÇIKARAK YANLIŞ UYGULAMALAR YAPILMASI SAVUNULACAK BİR DURUM DEĞİL!" Uyuşturucu ve uyarıcı maddelerle mutlaka mücadele edilmeli. Ama bu keyfi uygulamalarla ve baskılandırma yöntemi olarak kullanılacak şekilde yapılırsa, herkesi etkileyecek bir bu durum haline gelir. Kısacası doğrulardan yola çıkarak yanlış uygulamalar yapıldığı vakit, onu savunmak çok da mümkün olmuyor…"