Ferhat Göçer, sanat hayatında hiç olmadığı kadar heyecanlı günler yaşıyor. 1.5 yıldan bu yana hazırlandığı edebiyatımızın en değerli isimlerinden olan Sabahattin Ali'nin hayatından kesitlerin yer aldığı Aldırma Gönül adlı tek kişilik ve iki perdelik müzikli oyun, 11 Aralık Çarşamba akşamı İstanbul Maslak UNIQ Hall'de perde açıyor. Gösteri 18 Ocak 2020'de aynı mekanda ikinci kez sahneye konulacak. Haldun Çubukçu'nun senaryosunu yazdığı, Ezel Akay'ın yönettiği müzikli oyun, 41 yaşında öldürülen Sabahattin Ali'nin hangi şiirini ne zaman, nerede ve hangi ruh haliyle yazdığını da anlatıyor. Bu müzikli oyun için "Hayatımın projesi oldu. Ruhumu Sabahattin Ali'ye teslim ettim" diyen Ferhat Göçer'le Beykoz'daki evinde konuştuk. Sabahatin Ali gibi büyük bir ustanın hayatını canlandırma fikri nasıl oluştu, bu sorumluluk isteyen kararı Ferhat Göçer nasıl aldı? Her şey 1.5 yıl önce Sabahattin Ali şarkılarından oluşan bir albüm teklifinin gelmesiyle başladı. Sabahattin Ali'nin Aldırma Gönül'den Leylim Ley'e, Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz'dan Göklerde Kartal Gibiydim'e kadar o muhteşem şarkıları beni her zaman etkilemiştir, sahne repertuvarımdan da hiç eksik olmamışlardır. O albüm projesini kabul edince Sabahattin Ali'yi yakından tanımak için romanlarını, şiirlerini, yazılarını okumaya başladım. Beni çok etkiledi. Derken devreye yazar Haldun Çubukçu, uygulayıcı yapımcı İpek Kadılar girdi. Birden iş büyüdü, müzikli bir oyun hedefine doğru yürümeye başladı.
  Sonrasında yönetmen Ezel Akay'ın büyük desteği devreye girdi... Neredesin Firuze'den beri hayranlıkla takip ettiğim değerli bir yönetmendir Ezel Akay. Bana 'Sen Sabahattin Ali'yi sahnede oynar mısın?' dedi. Çok heyecanlandım ve bu yolda adımlar atmaya başladım. Olay birden bire iki perdelik 10 şarkılık müzikli bir oyuna dönüştü. Dersimi çok iyi çalıştım. Dilerim Sabahattin Ali'ye ve onu sevenlere mahçup olmam. Oynamak mı olmak mı? Bu müzikli oyun sanat kariyerimde bir nefes almak, farklı bir boyuta adım atmak gibi geliyor bana. Sabahattin Ali'yi oynamak ya da kendimi onun yerine koyabilmek, o olabilmek. Ezel Akay da 'Onu oynamaya kalkma, yüreğinin sesini dinleyerek ve abartmadan, en doğal halinle o olmaya çalış, yüreğinde onu hisset' dedi. Sahne hakimiyetim, vücut dilimi kullanma bilgim, şarkılarım ve yorumum benim güvenli noktalarım oldu. Zaten bu ilk oyunculuğumda bana asıl cesareti veren de bunlar oldu. 41'inde öldürülen bir ünlü edebiyatçı... Sorumluluğumuz çok büyük. Müzikli oyundaki mesajları kuyumcu titizliğinde vermeye çalıştık. İnanıyorum ki bu iki perdelik müzikli oyunu izleyen herkes, bir şekilde Sabahattin Ali'nin peşine takılacak, onun eserlerini okumak için içinde büyük bir merak oluşacak. Bu projeyle Ferhat Göçer'in popülerliğini arttırmak değil, amacım Sabahattin Ali'nin tartışılmaz değerini biraz daha parlatmak, sadece adını duymuş olanlara onu tanıtabilmek. Hangi şiirini nerede ve hangi ruh haliyle yazdığını, şarkılarını da söyleyerek anlatıyorsun... Ferhat Göçer'i en çok hangisi etkiledi? Elbette Aldırma Gönül çok başka bir noktaya götürüyor insanı. İkinci perdenin finali izleyenlere inanılmaz duygular yükleyecek. Sabahattin Ali sanki kendi ölümünü görmüş ve ölmeden önce de oturmuş yazmış. Eserleri dışında size ışık tutacak pek bir şeyi de kalmamış galiba... Birkaç fotoğrafı dışında ne bir ses kaydı, ne bir görseli, hiçbir şeyi yok ne yazık ki. Kızı Filiz Ali sağolsun, çok yardımcı oldu. Biliyorsunuz 70 yıl sonra bir sanatçının eserleri artık toplumun malı oluyor, anonimleşiyor. Filiz Hanım, bu durumdan çok rahatsız. Her önüne gelen Sabahattin Ali'nin eserlerini kullanmaya kalkarsa ve bunu hoyratça yaparak ona zarar verirse diye endişeleniyor. Dolayısıyla ben bu projeyi kendisine sunup onayını alırken, bu olayın ahlaki ve vicdani sorumluluğunu da yüklendiğimi hissettirdim. İlk buluşmalarımız bir sınavdı ve kendisi çok şükür senaryoyu onayladı. Şimdi asıl sınav 11 Aralık akşamı olacak. Filiz Ali'nin perde kapandıktan sonra bana söyleyecekleri çok önemli. Bunun heyecanını şimdiden kalbimde duyuyorum. O kadar çok araştırdın ki, Sabahattin Ali'yi şu anda bize en iyi anlatacak kişi Ferhat Göçer olmalı. Sabahattin Ali, zeki, esprili, gülümseyen bir adam. Topluluklar içinde dikkatleri üzerine çekmesini başaran, konuşması etkili, çağdaş bir insan. Aşka aşık, zulme düşman, inandığı doğruları sonuna kadar savunan, çağdaş bir yürek. Cesur, gözükara, sözünü esirgemeyen. Zaten yaşadıklarının bedelini hayatıyla ödemiş. Herkesin tanıdıktan sonra bir noktada kollarını ona açacağı bir insan. Nerede yatıyor şimdi? Bilmiyorum, bilmiyoruz, kızı da bilmiyor. Kırklareli'de öldürüldüğü yerde, her yıl anılıyor, anıtı var ama mezarı yok. Ne olursa olsun, şiirleri ve romanlarıyla yaşamaya devam edecek. Dilerim, bu iki perdelik müzikli oyunumuz Sabahattin Ali'yi hiç tanımayanlara bile sıcak bir selam yollar, herkesin yüreğini ısıtır, gönül telini titretir.