Hepimizi çok etkileyen bir süreçten geçiyoruz. Siz nasıl geçiriyorsunuz pandemi sürecini? Evde kalmayı çok seven, biraz asosyal biriyim. Ya da ara sıra arkadaşlarla olan sohbet ortamını seviyorum. Bol bol kitap okudum; Thomas More’dan “Ütopya”, Erasmus’tan “Deliliğe Övgü”, Ferzan Özpetek’ten “Bir Nefes Gibi...” Ortaçağ filozofları Jacques Le Golf’ü bir daha okudum… Kendi yazdığım “Hayatın Provası Yok” kitabı için Bircan Usallı sorular hazırlayacak, cevaplarını yaklaşık on senedir hayattan öğrendiklerimi yazdığım, derlediğim notlar oluşturacak.
Filiz Akın kimi zaman güzeller güzeli Dağlar Kızı Reyhan’, kimi zaman ‘Köy Öğretmeni Emine’ olarak gönüllerde taht kurdu.
EKSİK OLAN YOK - Yeşilçam’ın unutulmaz klasikleri bu süreçte televizyonların kurtarıcısı oldu... Günümüzde pek çok dizi film unutulup gidiyor. Yeşilçam tadını neden bulamadı sinema ve televizyonculuk? Eksik olan nedir? Eksik olan hiçbir şey yok, fazlası var. Bizler gibi usta-çırak, yap-boz gibi uzun yetişme dönemi geçirmiyorlar. Peşinen yeteneklerinin sınırlarını  geliştiren oyunculuk teknik ve metotlarının eğitimini alıyorlar. Mesele sadece oynamak değil, oynarken hemen o roldeki insanı yaşamaya başlayabilmeleri. Şimdi güç ve paraya tapılan bir dönemdeyiz. Bizimle beraber bir dönem bitti. Kaybettiğimiz  bazı değerlerin en başında masumiyet var. Kaybettiğimiz değerleri bize yükledi izleyiciler. Eski olan, güzel olan her şeyi bizde görüyorlar.
Filiz Akın, 44 yıl önce sinemayı bıraktı. “Bir dönemin perdesi kapandı” diyen Akın’a göre, televizyonun gelişi ile sanatçılarla seyirci arasındaki büyü bozuldu.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ - Son zamanlarda sizi en çok mutlu eden neydi? Kişisel olarak salgın dolayısıyla aylarca ayrı kaldığımız oğlum İlker İnanoğlu’nun Bodrum’a gelişi. Sonra yurtdışında yaşayan kızlarımız, damatlarımız ve torunlarla ilk defa neredeyse her anı birlikte geçirmek bayram oldu. Toplumsal olarak ise “İstanbul Sözleşmesi hayat kurtarır” projesi ile belki kadınları hunharca katleden cani erkeklerin iyilik hali indirimi almadan en ağır cezayı hiçbir aftan yararlanamadan ömür boyu çekecek olma ihtimali.
İlk eşi film yapımcısı Türker İnanoğlu ile...

SANATÇININ, TOPLUMA DAİR HAYALLERİ OLUR

- Siyaset her alanın içinde. Sizce sanatçı taraf olmamalı mı? Bence taraf olup olmamak, her sanatçının kendi iradesine bağlı. Yurttaş olarak her sanatçının fikri olması gayet doğal. Şu da bir gerçek, sanatçının her zaman toplumun geleceğine dair hayalleri vardır. Ben toplumsal barış, kadına şiddete karşı tarafım. Ülkemizde kadının hala adı yok. Parlamentoda partilerin zorunlu kadın kontenjanları olmasından yanayım. Nüfusun yarısı kadın olan bir ülkede kadın haklarını koruyacak, cinsiyet eşitliğini sağlayacak, üretime katılacak, kazançta, çalışma koşullarında haklarını koruyacak bir sesin olması lazım. İnsanların Mars’a gidip orada yaşam imkanları aradığı bir dönemde en azından İngilizce bilen, dünyada gelişmeleri aşma motivasyonunda gençler yetiştirmeliyiz.
Ediz Hun ile çok sayıda filmde başrolü paylaştı.

SEVGİLİ BENİ BIRAKMADAN BEN ONU TERK ETTiM

İnsanlar TV’lerle evlerine kapandıklarında, sinema salonları seyircisiz kaldı. Ne Hülya gibi yapım şirketim, ne Fatma gibi üzerime titreyen bir patronum vardı...
Filiz Akın, 13 yıl süren kariyerinde beyaz perdenin en Avrupai yüzü olarak bilindi.
- 1976’da beyazperdeyi bırakmak erken değil miydi? Evet 116 filmde rol aldıktan sonra, biraz geç de olsa ülkemizde televizyon yayınları başladı. İnsanlar yeni oyuncaklarıyla evlerine kapandılar. Sinema salonları seyircisiz kaldı. Bize gelen film teklifleri, şarkıcıların konserleri gibi başrol oynadıklarıydı. Seks filmleri furyası da başlamıştı. Hülya (Koçyiğit) gibi yapım şirketim yok, keza Fatma Girik’in Memduh Bey’i gibi şöhretimin üstüne titreyen bir patronum yok. Moda deyimle “Sevgili beni bırakmadan ben onu bıraktım.”
Tarık Akan ile 2 filmde bir araya geldiler.
- Yeni dönemden kimleri beğeniyorsunuz? Hayranlıkla izlediklerim Nuri Bilge Ceylan, Haluk Bilginer, Yılmaz Erdoğan, Zeki Demirkubuz, Çağan Irmak vs. Dizilerimizin başarısına ise dünya şaşırıyor. Ben ayrılırken, “Bir gün dizilerimiz Brezilya dizilerinden daha fazla beğenilecek çünkü biz bu işi yapmayı çok iyi biliyoruz” demiştim. Tek bilen ben olduğum için değil, acıyı en iyi biz eski Yeşilçam filmlerinden biliyoruz diye.
116 filmde oynayan Akın, 1976’da Yeşilçam’a nokta koydu.
 

YÜZÜME D VİTAMİNİ YAĞI SÜRÜYORUM BİTKİ FİLİZİ YİYORUM

- Kendinize, cildinize, saçınıza nasıl bakarsınız? Güzellikle ilgili pek çok estetik ilerleme var. Krem olarak yüzüme doğal ve çok basit yüz ve el bakım kreminin yanı sıra çok iyi bir D vitamini yağı sürüyorum. Gene New York’ta bir geriatri hastanesi başhekimi yakın dostumuzun anti-aging buluşu olarak bahsettiği ve kullanımını özellikle nasihat ettiği bir uygulamanın ülkemizde de var olmasından çok memnunum. Genç bir girişimci özel toprağında çok hijyenik, özel bitki filizleri (filiz olması çok önemli) yetiştiriyor. Bu filizleri özellikle öğlen yemeklerinde kesip salata üzerinde kullanıyorum. Filizleri her hafta kargo ile ulaştırıyorlar. Benim istediklerim daha çok brokoli, roka, marul, kişniş ve turp filizleri. Bir de pür kolajen tozundan bir sıvıya karıştırarak günde yarım bardak içiyorum.
Filiz Akın, tedavi sonrası “Hayata merhaba” kitabıyla kanser serüvenini paylaştı.

HAYAT MOTTOM: ASLA PES ETMEMEK

Çok agresif bir kanser tedavisi gördüm. Zihin boş ekran. Düşünceniz kaderiniz oluyor. Sahte de olsa neşeli olmak, hayaller kurmak lazım - Zor bir hastalıkla mücadele edip güçlü bir şekilde savaştan çıktınız... Evet ikinci evrede ve ameliyatı olmayan burun arkası kanseriyle mücadele ettim. Çok agresif bir tedavi gördüm. Radyoterapi milimetrik olduğu halde tiroidim yandı, ses tellerim zarar gördü, duyma organlarım etkilendi. O yüzden bir müddet hiç duymadım, konuşamadım, kimyasal mama ile beslendim. Hayat mottom şu: Asla pes etmemek. Çok sahte de olsa neşeli olmak, hayaller kurmak lazım. Zihin boş bir ekran, ne düşünürseniz oraya yansıyor ve düşünceniz kaderiniz oluyor. Eskiden çevremde olan güzelliklerin farkında değilmişim. Şimdi taşların arasında kendine yol bulup, yaşamı seçen çiçekleri görüyorum. Bu yaşadığım süreçleri milyonlarca insan ben istemesem de duydu, dualar etti, adaklar adadı, mumlar yaktı iyileşmem için.