Referandum çalışmaları için gittiği Bolu'da halka "Bolu Beyi'nin torunları" diyerek seslenen Başbakan Binali Yıldırım'a tepkiler büyüyor... bolu Başbakan konuşma sırasında “Bolu Beyi'nin torunları” dedikten hemen sonra hatasını fark ederek, “Köroğlu’nun torunları” demişti. Sosyal medyadan bir tepki de Fırat Tanış'tan geldi. gelin Müzisyen-oyuncu Fırat Tanış yaptığı paylaşımda, Bolu Beyi'ne karşı yoksul halkın yanında yer alan Köroğlu'na ait bir dörtlükle yanıt verdi. 'Gelin Tanış Olalım' adlı gösterisinde de halk ozanlarını anlatan Fırat Tanış, sahnede Karacaoğlan'dan, Köroğlu'ndan, Pir Sultan Abdal'dan ve Aşık Daimi'den alıntılar yapıyor... koroglu Tanış'ın paylaştığı dörtlükte şu ifadeler yer alıyor: "Ben bir Köroğlu'yum dağda gezerim Esen rüzgârlardan hile sezerim Demir külünk ile başın ezerim Kervanı görünce kızar tozarım" koroglu2 Halk ozanı Köroğlu'nun XVI. yüzyıl’da Bolu Gerede’ye bağlı Dörtdivan kasabasında doğduğu belirtiliyor. Asıl adı Ruşen Ali olup, Köroğlu adı ile ünlenmiştir. Seyis Yusuf’un oğludur. Sultan III. Murat zamanında (1574- 95) Osmanlı ordusuyla İran savaşlarına katılır. (1578-1584. Hak ve Adaleti gözetir. Kötülüğün amansız düşmanıdır. Kılıç ve kalkan kadar.saz ve sözün de ustasıdır. Kahramanlık türküleri söyleyen Köroğlu, halk şairlerinin mertlik ve yiğitlik sembolü haline gelmiştir. korogglu3 KÖROĞLU VE BOLU BEYİ'NİN HİKAYESİ Tarih kitaplarında ve seyahatnamelerde Köroğlu ile ilgili yazılan onlarca rivayet bulunuyor. Bolu bölgesinde en yaygın olan hikaye ise şu şekilde: İyi bir at bakıcısı olan baba Yusuf, Bolu Beyi’nin maiyetinde çalışmaktadır. Bolu Beyi için satın aldığı tay, soylu bir at olmasına rağmen gösterişi yoktur. Bunu kendisine hakaret sayan Bolu Beyi, Seyis Yusuf’un gözlerine mil çektirir. Getirdiği tayın üzerine bindirerek Dörtdivan’a gönderir. Bundan sonra tüm vaktini bu tayı terbiyeye ve oğlu Ruşen Ali’yi yetiştirmeye ayırır. Zamanla bu sevimsiz tay yıllarca Köroğlu’nu sırtında taşıyacak bir küheylan; Ruşen Ali de bahadır bir kişi olur. İntikamını alması için oğluna vasiyette bulunan Yusuf nihayetinde Hakk’ın rahmetine kavuşur. koroglu1 Ruşen Ali, babasının vasiyetini yerine getirmek üzere Kıratı’yla birlikte bolu şehrin karşısındaki Çamlıbel’e yerleşir. Demircioğlu, Hoylu, Ayvaz, Cıdalı gibi mert yiğitlerle birleşir. Ruşen Ali, Köroğlu adıyla ünü Osmanlı sınırlarını aşan bir yiğit olur. Bu gün kendi adı ile anılan Köroğlu dağında bir ordu kurar. Giriştiği bütün savaşlarda galip gelir. Bolu Bey’nin bacısı, güzelliği dillere destan Döne hatun’u kaçırarak evlenir. Köroğlu, hile hurda bilmez. Kimseyi arkadan vurmaz. Bezirganlardan, zalim paşa ve beylerden aldığını yoksul halka dağıtır. Kılıç kullanmadaki başarısı kadar sazı ve sözüyle de halkın gönlünü kazanmıştır. Osmanlı Bolu’sunda yetişen bu yiğit kişinin ünü, daha XVI. Yüzyıl bitmeden, Balkanlardan Çin Seddi’ne kadar yayılır. Nihayet delik demir (tüfek) icat olur. Köroğlu, tüfeğin icat olup mertliğin bozulduğu, insanların birbirini arkadan vurduğu bir dünyada yaşamanın anlamsızlığını düşünür ve arkadaşlarına dağılmalarını söyler. Zaten Kırat da bir süre önce sır olmuştur. Haktan ve adaletten ayrılmayan halkın gönlünde taht kurmak suretiyle Kırklara karışır.