Denizcilik sevgisi Gizem Kodak ve Ömer Asmalı’dan Deniz Kokan Öyküler. Ülkemizde deniz ve denizcilik sevgisini arttırmak için kaleme alınan ‘Deniz Kokan Öyküler’ Yüksek Denizcilik Okulu sıralarından başlayarak, Dünya’nın bambaşka köşelerine uzanan maceralarla dolu! Ve okura Türk ticaret denizciliği gemi hayatından, kahkaha dolu masmavi pasajlar sunuyor! (KDY) Sokakların korkulu rüyası Güneş Altunkaş’tan Hokus Pokus. Cinayetleri çözmedeki başarısıyla bir efsane haline gelen Komiser Ercüment, suç dolu İstanbul sokaklarının korkulu rüyasıdır. Doğduğu günden bu yana yaşadığı acılar ona hayatla başa çıkmayı öğretirken, çözdüğü her cinayetin ardından bir başka kötülükle yüzleşmeye devam eder. Özellikle de şiddet görüp katledilen kadınlarla çocukları ve bu zulme tanık olan insanları tanıdıkça tek başına bile olsa kötülüğe karşı savaşmaya ant içer. Bir gün genç komiser, yirmi yedi yıldır aranan katil zanlısı Bahtiyar’la sorgu odasında karşı karşıya gelir. Bulgaristan’da bir devlet adamını öldürmekle suçlanan Bahtiyar ısrarla masum olduğunu söyler. Bu sözler, köşeye sıkışmış bir adamın kendini kurtarma çabaları mı, yoksa yirmi yedi yıldır su yüzüne çıkmayı bekleyen gerçeklerin ayak sesleri midir? (Nemesis Kitap) Hayat mağduru üç kadın anlatıyor Simone De Beauvoir’den Yıkılmış Kadın. Üç kadın, üç hikâye ve üç sorgulayan ses: Bir anne ve bir eş olarak bu hayatta başarılı olabildim mi? Seçtikleri hayatın mağduru bu üç kadın kendi hikâyelerini anlatıyor. Her şeyin son derece yolunda olduğunu zannederken altüst olan yaşamlarını, sevdiklerinin sonsuza kadar yanlarında olacağını düşünürken birdenbire yapayalnız kalışlarını ve uğruna büyük fedakârlıklar yaptıkları çocuklarının kendi kaderlerini çizmek için onları hiçe saymalarını… Yazar kitabında bir yandan modern dünyanın burjuva kadınlarına eleştiri getirirken bir yandan da kadınların varoluşsal sorgulamalar yaparken ihtiyaç duyacakları gücü ve umudu kendi içlerinde bulacağını söylüyor. (Alfa Yayınları) Unutulmaya yüz tutmuş oyunlar Nur İçözü’den Elim Sende - Bilmiş Bitirmiş. Yeni bir arkadaşınız olsun ister misiniz? Adı Bilgin, fakat herkes ona Bilmiş diyor. Bilmiş’in serüvenlerini okurken sizi nelerin beklediğini biliyor musunuz? Unutulmaya yüz tutmuş oyunlarımız, dostluk, arkadaşlık, paylaşmak ve sahip olduğumuz değerlerimiz üzerine dokunaklı öyküler... Gördünüz ya, boşuna Bilmiş dememişler ona. (Altın Kitaplar) Hastalık, asla yalnızca hastaya ait değildir Susan Sontag’tan Böyle Yaşıyoruz Artık. AIDS’in toplumu kasıp kavurmaya başladığı yıllarda, New York’lu bir adam bu amansız hastalığın belirtilerini göstermeye başlar. Manhattan’ın eğitimli seçkin tabakasına ait geniş arkadaş çevresi, kullandığı ilaçlardan tuttuğu günlüğe kadar hastalık sürecini konuşurken, bir yandan kendi ölümlerini düşünür. Hastalık, asla yalnızca hastaya ait değildir. Yazarın bir dostunun hastalığa yakalanmasını öğrendiği gün bir oturuşta kaleme aldığı öykü ile AIDS ve Metaforları’ndan bir bölümü birlikte sunuyoruz. (Can Yayınları) Değerli bir devlet adamı Midhat Paşa Şule Akşun’dan Karanlıktan Doğan Aydınlık Midhat Paşa. Yakın tarihtekilere çok benzer koşullar altında, bir takım düzmece mahkemeler karşısına çıkarılarak mahkûm edilen ilk aydınlarımızdandır Midhat Paşa... Ne yazık ki dünya tarihinde pek çok aydının ve ilericinin maruz kaldığı makûs bir kadere sürüklenmiştir onun da hayatı. Türk coğrafyasının yetiştirdiği değerli bir devlet adamı, iyi bir yönetici, memleketine sevdalı bir aydınlanmacı olarak her daim hep ileriye bakmıştır Midhat Paşa... Meşrutiyet yönetimine geçebilmek uğruna verdiği unutulmaz mücadelesi, ilham ve ümit doludur. Açtığı okullar, kurduğu matbaalar, çıkardığı gazeteler, memleketin kültürel ve sosyal gelişimine yaptığı sayısız değerli katkılardan sadece birkaçıdır. (Destek Yayınları) Kimsesizliğin gerçeğine ulaşan bir macera Hüseyin Rahmi Gürpınar’dan Hakka Sığındık - İşitilmedik Bir Vaka. 1. Dünya Savaşı henüz bitmiş, yüzyıllardır İstanbul’un korkulu rüyası olan yangınlara bir de İspanyol gribi salgını eklenmişti. Bir gecede birkaç mahalleyi kül eden meşhur İstanbul yangınları gibi hızla yayılan hastalık, ölümü paylaştırmakta zengin, fakir gözetmeyerek bir tür eşitlik sağlamış, bazen sırf şaşaalı yaşamlarını meraktan bazen sadece göz hakkı teslim edilir umuduyla gece gündüz zengin konaklarını izleyen yoksullar için yürek soğutan gizli bir intikam olmuştu. Kitap gizemli bir tehdit mektubu, İspanyol gribi ve iki zengin konağından ardı ardına çıkan cenazelerin arasındaki gizli bağı çözmek için batıl inançların vahim gülünçlüğünden yola çıkıp yoksulluğun, kimsesizliğin katı gerçeğine ulaşan bir macerayı anlatıyor. (Everest Yayınları) İnsan davranış bilimi ve gelişimine adamak Raphaelle Giordano’dan Mutluluk Sen Hayatını Değiştirince Gelir. Yazar, otuzlu yaşlarında, Paris'te yaşayan, hayata bağlı bir kadındı. Geçmişinde birkaç kişi tarafından ruhu âdeta tüketildik-ten sonra kendini insan davranış bilimi ve gelişimine adayarak Davranış Akademisi'ni kurdu. Burada "tüketme" özelliklerine –ben merkezcilik, karşıdakini dinlememe, öfke problemi, güç tutkunluğu, empati ve saygıdan yoksunluk vb. Sahip kişilere sonunda zehirli davranışlarından arınacakları, mutluluğu bulacakları, ilişkilerini düzeltecekleri bir program sunuyordu. Davranış Akademisi'ne başvuran yeni grupta ilginç kişiler vardı ve Romane onları tüketme davranışlarından arındırmak için sabırsızlanıyordu. Ancak gruptan biri, genç kadın için âdeta bir meydan okumaydı: Yakışıklı, egoist, zengin ve çekici bir işadamı olan Maximilien Vogue. Romane'ın bu kendini beğenmiş işadamını yola getirmek için bir hayli uğraşması gerekiyordu ancak ikili arasındaki müthiş çekim, işleri hiç de kolaylaştırmayacaktı. (Epsilon Yayınevi) Anadolu yollarında çılgın ikili Ömer Açık’tan Yaz Gezgini ile Hapşu Teyze. Sarı karavanla Anadolu yollarında çılgın ikili! Etkileyici mahalle ve okul hikâyeleri anlattığı kitaplarıyla çok sevilen yazar yeni romanında, içimizde saklı kâşif ruha sesleniyor okurunu Anadolu'nun kültürel zenginliği içinde gezdiriyor. Roza'nın, yaz mevsimi boyunca teyzesinin karavanıyla gezip gördüğü, konakladığı yerler, yepyeni düşünceler ve keşiflerle dolu. Bir çocuğun zorluklarla baş etme çabasını neşeli bir dille yansıtan renkli macera, yaşamın büyük bir armağan olduğunu duyumsatıyor. Her yaştan okurun kendini ve dünyayı tanıma, yaşamı anlamlandırma serüvenine ilham veren roman, Ömer Açık'ın duru, etkili ve renkli Türkçe kullanımıyla unutulmaz bir yaz okuması armağan ediyor. (Günışığı Kitaplığı) Şaşırtıcı bir kurgu sürükleyici bu hikâye İrem Erman’dan Krem. Geçmişin izleri, hayal kırıklıkları ve bugünün dertleri de tıpkı yüzümüzdeki çizgiler gibi bir kremle silinip gidebilir mi? Birbirinden habersiz iç içe geçmiş hayatlar, bir “krem”le tamamen değişiyor! Yalnız bir kadın, bir patron, bir reklam duayeni, keşfedilmeyi bekleyen bir oyuncu ve diğerleri... İstanbul’un sıradan sakinleri toplumsal baskıların rüzgarında savrulurken, yaşamları bir yüz kremiyle beklenmedik bir şekilde kesişecek. Şaşırtıcı bir kurgu ile okuru sürükleyen bu hikâye, okuyan herkesi kendi hayatında bir dönüşüme davet ediyor! Tıpkı bu eşsiz kremin reklamında dendiği gibi: “Korkmayın. Değişime hazır olun!” (Karakarga Yayınları) Yazarın en çok okunan ve çok tartışılan eseri Friedrich Wilhelm Nietzsche’den Böyle Buyurdu Zerdüşt. Yazarın tüm yapıtları arasında en çok okunan, en çok tartışılan eseridir. Düşün dünyamızın hakikat, ahlak, akıl, özne gibi tüm doğal yapılarının sıradan alışkanlıklar olduğunu söyleyerek Batı metafiziğini kıyasıya sorgular. Yazar sonsuz yeniden geliş, üstinsan ve Tanrı öldü gibi kavramları ortaya koyduğu Zerdüşt’le ilgili yıllar sonra şu ifadeyi kullanacaktır: “İnsanlığın sahip olduğu en derin kitap.” (Kırmızı Kedi Yayınları) Beklenmedik bir olay Dag Solstad’tan Lise Öğretmeni Pedersen’in Ülkemize Musallat Olan Büyük Siyasi Uyanışa Dair Anlatısı. Çiçeği burnunda öğretmen Knut Pedersen ilk görev yeri olan taşra kasabasına geldiğinde, hayalleri aile kurmanın ve saygın bir öğretmen olarak sade bir hayat sürdürmenin ötesine uzanmaz. Ne var ki yıllardan 1968’dir ve dünyanın dört bir yanında esen değişim rüzgârı Norveç’in taşrasına da ulaşmıştır: Pedersen okulda yaşayacağı beklenmedik bir olaydan sonra gittikçe büyüyen bir siyasi harekete kapılacağından ve hayatını başka türlü amaçlara adayacağından habersizdir. Dag Solstad Türkçedeki yolculuğuna “Mahcubiyet ve Haysiyet”le unutulmaz bir başlangıç yapmış, okurlardan büyük ilgi görmüştü. Şimdiyse lise öğretmeni Pedersen’in şahsında bütün bir kuşağın hayallerini, dünyayı değiştirme arzusunu, mağlubiyetten sonraki şaşkınlığını ve iç hesaplaşmalarını bazen hüzün bazen mizahla, ama hep tutkuyla anlatıyor. (Yapı Kredi Yayınları) Dünya ekonomisine dair öneriler Alan B. Krueger’den Müzikonomi. Müzik sektörünün dertleri giderek büyüyor ve dünya müzik çevreleri bu dertleri toplumun gündemine getirmenin yeni yollarını arıyor. Elinizde tuttuğunuz kitap, çok sıra dışı bir yazarın, çok yeni ve bu konular açısından çok önemli bir kitabı. Obama döneminin ekonomi başdanışmanı, iktisat profesörü yazar, kitabında müzik endüstrisinin çeşitli yönleriyle fotoğrafını çekerken, buradaki eşitsizliklerden yola çıkarak dünya ekonomisine dair teşhis ve önerilerde bulunuyor. (Mundi Kitap)