Adım adım çözülen bir sır BAŞAK Baysallı’dan Fresko Apartmanı. Kitap, Kuzguncuk’ta, birbirlerini hafızalarıyla var eden, birbirlerinin hayatlarına sığınan Kirkor’un, Rüya’nın, Eleni’nin, Ani’nin, Nadia’nın, Ali Turhan’ın, Bora’nın ve İsmail’in kavuşma alanı. Napoli’den İstanbul’a gelen Defne’nin araladığı tozlu tahta bavul Matilda’nın bahçesine, kimsenin bilmediği kırık bir aşk hikâyesine, bu aşka duyulan saygıya, 6-7 Eylül olaylarına ve yurdundan kovulan Rumlara açılıyor. Yazar, Fresko Apartmanı’nın dairelerinde gezinirken kapıları hiç kapatmadığı gibi her hikâyeyi birbirine titizlikle iliştiriyor. Herkesi herkesle dost kılan ortak bir acının kimliğini tutuşturuyor elimize. Adım adım çözülen bir sırrın, unutuşun ve hatırlayışın öyküleri! (Everest Yayınları) Doğa ve şehre sol bakış CAZİM Gürbüz’den Daim Sola Daim Sola. Yazar, sola düşman edilen Türkçü hareketin içinde yaşadı. Gördü onların tüm hallerini; solu da izledi, okudu, araştırdı ve yeniden “Daim sola!” demenin gerekliliğine inandı. Bu kitapta farklı başlıklar göreceksiniz “sol” adına. Bu başlıkların içeriğinde; ilgi çekici bilgileri, olayları ve özel anıları okuma olanağı elde edeceksiniz. Neler mi o başlıklar, sayalım: Daim sola daim sola ve sağ kafa sığ kafa… Doğa ve şehre sol bakış… Sağcılarla ticaret solcularla gazete… Daim sağ’a daim din’e diyenler… Sağ’ın adaletsizliklerinden payıma düşenler… Sağ’ın dil yobazları ve anadilde eğitim yazıma karşı çıkan sol kafa… Şiir solcudur. (Berfin Yayınları) Huzursuzluğu açığa vuran özgün bir roman KATE Chopin’den Uyanış. Yirmi yedi yaşındaki Edna Pontellier varlıklı bir adamla evli, iki çocuk annesi, güzel bir kadındır. Ailesiyle yaz aylarını geçirmek için gittikleri tatil beldesinde kendisine ayırdığı vakit, denizle kurduğu ilişki ona yeni ufuklar açar. Öncelikle bir birey olarak kendini keşfetmeye yönelen Edna, bunu yaparken toplum tarafından belirlenmiş kadınlık ve annelik rollerini, evliliği sorgular. Kimlik, toplum, aidiyet ve özgürlük kavramlarını, bir kadının tinsel ve cinsel farkındalığa erişmesini konu edinen kitap, salt bir aydınlanma değil aynı zamanda bastırılmış kadın kimliğinin beraberinde getirdiği huzursuzluğu açığa vuran özgün bir roman. (Can Yayınları) Yeni şeyler denemek ne kadar heyecanlı ZACHARİAH OHora’dan Kuzenim Momo. Momo ziyarete geleceği için kuzenleri çok heyecanlıydı. Ama Momo pek de bekledikleri gibi bir tip değildi. Tuhaf bir kılığı, garip oyunları vardı. Ayrıca daha saklambaçtan bile haberi yoktu. Yine de Momo'ya bir şans verdiklerinde, yeni şeyler denemenin ne kadar eğlenceli olabileceğini fark ettiler. Bu, yeni arkadaşlar edinmek kadar eğlenceliydi. (Çınar Yayınları) İnsanın kendine bakış açısının değişmesi BOB Berman’dan Biyomerkezcilik. Bazen basit fakat radikal bir fikir ortaya çıkar ve bilginin temellerini sarsar. Tıpkı dünyanın aslında düz olmadığının ortaya çıkmasıyla insanın kendine ve dünyaya bakış açısının tamamen değişmesi gibi... Günümüzde Batı'nın doğa felsefesi de yeni bir değişim dalgasıyla karşı karşıya. 21. yüzyıl, biyolojinin yüzyılı olacakmış gibi görünüyor. Kitap, insanın dünya görüşünü ve dünyayı algılama şeklini tamamen altüst ediyor, evrenin hayatı değil, hayatın evreni yarattığını iddia ediyor. Bu yeni paradigmada yaşam, fizik yasaları tarafından tesadüfen ortaya çıkmış bir yan ürün olmaktan çıkıyor artık. Hayat, uzay, ölüm hakkındaki fikirleri temelden sarsan bu kitap, insanı da karbonların ve bazı elementlerin sıkıcı bir karışımı olmaktan çıkarıyor, yaşamın özünün ölümsüz olduğu olasılığına kapıları açıyor. (Destek Yayınları) Okulda nasıl bir macera bekliyor CEYDA Düvenci’den Balköpüğü ile Tatlı Bir Merhaba. Balköpüğü, anaokuluna başlıyor! Bakalım Balköpüğü’nü okulda nasıl bir macera bekliyor. Yazar, Serebral Palsi’li kızı Melisa ve onun gibi farkıyla mucize olan kahraman çocukların yaşıtlarıyla bir arada eğitim görmeleri için kaleme aldı. (Doğan ve Egmont Yayıncılık) Mükemmel olmak isteyen anne ve babalara GELECEĞE Dokunan Anneler… Duygusal ihmal ve istismar nedir? Çocuğunuzun duygusal olarak istismara uğradığını nasıl fark edersiniz? “Yemedim yedirdim, içmedim içirdim...” demek yeterli mi?” “Mükemmel anne-baba” olmak zorunda mısınız? Doğru kuralları nasıl koyarsınız? Ölüm, ayrılık, boşanma gibi kaygı oluşturacak durumlarla nasıl başa çıkarsınız? Bir bebeği duygusal olarak ihmal etmek mümkün mü? Mükemmel olmak isteyen anne-babalara her şeye farklı bir açıdan bakmalarını öğütleyen bu kitapta, çocukla doğum anından itibaren başlayan iletişim sürecini adım adım takip edecek, vaka analizleriyle ebeveynlerin nerede hata yaptığına şahit olacaksınız. (Epsilon Yayınevi) İyiliğin yeniden ele alınması İYİLİĞİ Düşünmek. Ayla Göksel ve Zülfü Livaneli’nin, çok farklı anlamlarda kullandığımız iyiliğin yeniden ele alınması, konuşulması, hayatın her alanında kalıcı olması fikrinden yola çıkarak derledikleri kitap, iktisattan psikolojiye, dinden sivil toplum kuruluşlarına gazetecilikten bilime, felsefeden doğaya uzanan geniş bir aralıkta iyiliğin izini sürüyor, iyiliğe farklı açılardan bakıyor. Kitaba katkı sunan Ioanna Kuçuradi, Tanıl Bora, Bekir Ağırdır, Yankı Yazgan, Ahmet İnsel, Hidayet Şefkatli Tuksal, Ömer Madra, Kemal Sayar, Nurcan Baysal, Serdar Tekin, Hakan Altınay, Burcu Karakaş, Mehmet Ali Çalışkan ve Zafer Köse, kendi bakış açılarını aktararak iyiliği tartışırlarken, bizi de başka bir gözle bakarak iyilik ve iyiliğin imkânları üzerine yeniden düşünmeye davet ediyorlar. (İletişim Yayıncılık) Geçmişi kurgulayarak onları sorgulamak FRANÇOİS Hartog’tan Eskiler Modern Yabanıllar. Günümüzü anlamaya ve siyasal bir gelecek tahayyül etmeye çalışırken, geçmişle paralellikler kurar, kimi zaman da ideal tipler inşa ederiz. Antikçağ'ın bilgeleri Eskiler ve Yeni Dünya'nın yerlileri Yabanıllar bu tiplerden ikisidir. Çalkantılı siyasal dönemlerde, sancılı değişim anlarında antikçağ okumaları bir kırılma ve başlangıç anı bulma arzusuyla şekillenir. Örneğin Fransız Devrimi sırasında Jakobenler, Fransa'yı yeni bir Sparta'ya dönüştürerek canlandırmak isterler. Roma Cumhuriyeti'nin kuruluşu, Atina'da tiranların devrilmesi, gündelik siyasi kavgalar içinde referans haline gelir kolayca. Ve paradoksal bir şekilde geçmişle ve eskilerle analojiler kuran, onlar gibi düşünüp onları taklit etme arzusu duyanlar, aslında en modern olma iddiasındaki kişilerdir çoğu zaman. (İş Bankası Kültür Yayınları) Aleksandr bir kurtadam aslında VİKTOR Pelevin’den Kurtadamın Kutsal Kitabı. Yazdıklarıyla Kafka, Calvino ve Gogol gibi isimlerle kıyaslanan, bir dönem Rus Hava Kuvvetleri'nde görev yapan, röportaj vermeyi, insan önüne çıkmayı pek sevmeyen, ilk mesleği mühendislik olan yazar, Sovyetler sonrası Rusya'nın en ilgi çekici, kışkırtıcı, üretken yazarlarından biri oldu. A Huli'yi görünce on beş yaşında, Moskovalı bir hayat kadını olduğunu sanabilirsiniz ama iki bin yaşında bir tilki aslında, kuyruğuyla insanları transa sokabiliyor ve içinde öyle bir sıkıntı var ki bir ruhunun olduğuna bile inanmaya hazır. Derken bir istihbaratçıyla, Aleksandr'la karşılaşıyor ve âşık oluyor. Ama bilmediği bir şey var: Aleksandr bir kurtadam aslında. (İthaki Yayınları) Basit zevklerin tadını çıkartma ROBERT Louis Stevenson’dan Aylaklar İçin Bir Savunu. Bu kitapta yazarın çalışma etiğini reddedip hayatın (gülmek, yiyip, içmek ve açık havda yatıp uzanmak gibi) basit zevklerinin tadını çıkarmayı teşvik eden, hem mizahi hem de ufuk açıcı denemesini, ona ek olarak da yazarın yaşlanmaya, nahoş mekanları ziyaret etmeye, aşık olmaya ve benzeri konulara dair yazılarını bulacaksınız. Tarih boyunca bazı kitaplar dünyayı değiştirdi. Bununla kalmayıp bizleri ve birbirimizi görme biçimimizi etkiledi. O kitaplar ki tartışmaları, muhalif fikirlere, savaş ve devrimlere esin kaynağı oldular. Aydınlattılar, harekete geçirdiler, kışkırttılar, teselli ettiler. (Kafka Kitap) Geçmişten geleceğe kısa bir yolculuk YUVAL Noah Harari’den Tarih, İnsanın Tanrı Oluşuyla Sona Erecek. Yazar, Yeni Dünya’yı nasıl görüyor? Onu bu kadar popüler kılan ne? Geleneksel bir tarihçi mi yoksa veri analisti mi? Meslektaşları tarafından hangi eleştirileri aldı, neyle suçlandı, eleştirilere neden cevap vermiyor? “Salgınlar”, “Dedikodunun gerekliliği”, “Yenilmeyen liderler”, “Yeni din ihtiyacı”, “Geleceğin eğitim sistemi” gibi pek çok meseleye onun bakış açısıyla bakarak cevap bulabilir miyiz? Onun penceresinden onu gözlemleyerek yazarın zaman makinesiyle geçmişten geleceğe kısa bir yolculuğa çıkmaya ne dersiniz? (Karakarga Yayınları) Pek çok şahıs üzerinde tesir bıraktı MOLLA Câmî… Molla Câmî, İslâm fikir dünyasında mistisizm söz konusu olduğunda sıkça başvurulan eserler kaleme almış, tasavvufta Doğu ve batı ekollerini harmanlamıştır. XV. asrın en dikkate değer ve çok yönlü şahsiyetlerinden biridir. Türk edebiyatının en önemli isimlerinden Ali Şîr Nevâî başta olmak üzere pek çok şahıs üzerinde derin tesir bırakmıştır. Câmî muhakkak ki bir düşünce adamı ve yazar olmakla beraber, yüksek bir şairdir. Asaf Hâlet Çelebi’nin bu kitapta topladığı rubailer, mistik duyuşun şiirle ifade edilmiş bir izahı gibidir. Molla Câmî’nin dünyasının izleri buradan rahatlıkla okunabilir. Üstelik Asaf Hâlet Çelebi gibi özgün bir şairin rehberliğiyle. (Kapı Yayınları) Türk edebiyatına katkıda bulunan 26 isim MEHMET Seyda’dan Edebiyat Dostları. Yazar kitabında, Türk edebiyatına eleştiri, deneme, inceleme ve araştırmalarıyla katkıda bulunan 26 ismi bir araya getiriyor. Sırasıyla Oktay Akbal, Tahir Alangu, Burhan Arpad, Hayati Asılyazıcı, Asım Bezirci, Adnan Binyazar, Hüsamettin Bozok, Hasan Ali Ediz, Konur Ertop, Sabahattin Eyüboğlu, Hasan İzzettin Dinamo, Vedat Günyol, Rasih Güran, Doğan Hızlan, Selahattin Hilav, Attilâ İlhan, Muhtar Körükçü, Fethi Naci, Nermin Menemencioğlu, Rauf Mutluay, Yaşar Nabi Nayır, Fahir Onger, Sezer Tansuğ, Muzaffer Uyguner, Nermi Uygur ve Suut Kemal Yetkin’in “bir eleştirmen olarak” portrelerini ortaya koyuyor. (Kırmızı Kedi Yayınevi) İnsan kendine ve çevresine zaman ayırmalı Y. AKIN Öngör’den Güç’ten Sonra Devam. Garanti Bankası’nın efsanevi genel müdürlerinden Öngör, 2000 yılında görevinden ayrıldığında herkesi, özellikle de bankacılık çevrelerini hayrete düşürdü: Kariyerinin doruğundaki bu insan, kendi isteğiyle neden bu gücü bırakıyordu, ne yapacaktı? Yazar, kitabında tam da bunu anlatıyor. Öncelikle hayatın güçten ve onun kullanımından ibaret olmadığının, insanın kendine ve çevresine zaman ayırması gerektiğinin altını çiziyor. Projelerini, meşgalelerini, zevklerini, yaptıklarını ve yapamadıklarını büyük bir içtenlikle gözler önüne seriyor. Bunlar arasında yelkenliyle Pasifik Okyanusu’nu geçmek de var, dünya çapında bir şarap markası yaratmak da, Anadolu’da bir kız meslek lisesi kurmak da. (Mundi Kitap) Kader nereye kadar kaderdi? AYŞIN Ceyhan’dan Kafes Kuşu. İrem, üniversitede okuyan ve hayalleri olan milyonlarca genç ve güzel kızdan biridir. Fakat babasının haşin tavırları, annesine yıllardır attığı dayaklar ve evde kendisine yok gibi davranılması onu yaşıtlarından daha sessiz ve utangaç yapmıştır. İrem kendisini görünmez gibi hisseder ama aslında masumluğu onu daha da gizemli ve çekici kılmıştır. Bir aile tatilinde babasının öfke nöbetleriyle başlayan olaylar onu kısa sürede gelişen bir evliliğe itecektir. Kocası Adnan, zengin, güçlü ve yakışıklı bir adamdır ama hakkında söylentiler vardır; yaşadığı görkemli konaktaki esrarengiz olaylar, akıl hastanesinde yatan kız kardeşi ve sonradan dili tutulan sütannesi bunlardan sadece birkaç tanesidir. Kader nereye kadar kaderdi? Yağmurdan kaçarken doluya tutulan İrem, bu dersi zor yoldan öğrenecekti! (Mona Kitap) Batılılaşma hevesleri HÜSEYİN Rahmi Gürpınar’dan Şık. Yazarın bu ilk eseri 19. yüzyılda başlayan yenileşme dönemindeki alafranga düşkünlüğü ve Batılılaşma heveslerinin gülünçlüğünü sergilemektedir. Bu kısa romanda yazar, özenti içindeki bir kahraman olan Şöhret Bey’in, yani “Şık”ın özellikle Beyoğlu-Tepebaşı’nda yer alan eğlence mekânlarındaki serüvenlerini kendine özgü ironileriyle aktarmaktadır. Türk edebiyatının öncü klasiklerinden olan bu yapıt, güçlü gözlemleri ve yalın anlatımıyla oldukça ilgi çekmiştir. (Remzi Kitabevi) Yolumuz ütopik bir cennete mi çıkacak? TOBY Walsh’tan 2062 Yapay Zeka Dünyası. Nasıl bir geleceğe doğru ilerliyoruz? İktidarın teknolojik bir elitin elinde yoğunlaştığı; eşitsizliğin arttığı; asayişi insan öldürme yetkisi verilmiş otonom silahların sağladığı; gözetlenip işitilmeden tek bir adım atamayacağımız; işimizi makinelere kaptıracağımız distopik bir cehenneme mi varacağız? Ya da yolumuz ütopik bir cennete mi çıkacak? Çalışmak, “ilkel” toplumlarda olduğu gibi yine ayıp mı karşılanacak? Süper bilgisayarlar ve onların kontrolündeki makineler, tehlikeli, zor ve monoton işleri devralarak tüm insanların mutlu, müreffeh bir hayat sürmesi için mi çalışacak? Geleceğimizi seçimlerimiz belirleyecek. (Say Yayınları) İlham perisi olacak kadınla tanışır MAHMUT Şenol’dan Nicky'yi Öldürmek - Bir Roman Yazılıyor. Hayatının çıkmaz sokağında şeker şerbet bir adam Mümtaz Candaş: Amerika'daki eşinden ve hayatından uzaklaşmış, Türkiye'de yıllardır yapmadığı mimarlık mesleğine geri dönmesine rağmen annesinden miras kalan ufak dairesinde son bir roman yazmaya uğraşan, yalnız bir romancı. Kendi kaygılarıyla başa çıkmaya çalışırken bir gün ilham perisi olacak kadınla tanışır: Tutkularına gem vurmayan, fettan bir gündüz güzeli, Beyza Ferah. Artık kendi kendine konuşmayacak, kaderini ilham perisiyle paylaşacaktır; ta ki romanını tamamlamak için gerçek bir gemi yolculuğuna çıkana kadar... İstanbul'un bunaltıcı plazalarından Akdeniz'in tutkuyla dalgalanan sularına açılan, hem çılgınca neşeli hem de deliliğin eşiğinde bir macera, roman içre roman. (Sia Kitap) Bağımsızlık mücadelesi OSMAN Selim Kocahanoğlu’ndan Medrese mi Modernite mi? Cumhuriyetle kavgalı ileriyi geride arayan siyasal islama reddiye ve uyarı yazıları. Hiçbir ülkenin tarihinde görülmeyen bir bağımsızlık mücadelesi, Milli Mücadele olarak Osmanlının küllerinden ortaya çıkmış, Lozan’la sonuca bağlanarak Cumhuriyet doğmuştur. Tarihin içinden akıp gelen bu bulanık nehrin akışını terse çevirmek Mustafa Kemal’e nasip oldu. (Temel Yayınları) Hakiki dostluk ve aile sevgisi WENDY Mass’den Sonunda 12 Yaş. Büyümek dedikleri bu ol(ma)sa gerek! 11 Yaş Günü kitabıyla tanıdığımız yazar, Sonunda 12 Yaş'ta, yine Willow Falls kasabasında geçen ama tamamen farklı karakterlerle ilerleyen, eğlenceli, matrak, çılgın mı çılgın bir büyüme hikâyesi anlatıyor. “Helikopter Ebeveynlik” tanımı üzerinden, ilk gençlik çağındakilerin aile ilişkilerine odaklanan bu sürükleyici roman; ahlaki bir ders vermeksizin, hayatın içinden gerçekçi örnekler eşliğinde “doğru şeyi” yapmanın önemini vurguluyor. Küçük kasaba sakinlerinin büyük hayallerine ayna tutan Amerikalı yazar; popüler kültür ve tüketim toplumu bağlamında tektipleşen, benzer mutluluklar peşinde koşturan gençlerin gelecek kaygıları üzerine düşündürüyor. Küçük şeylerden büyük mutluluklar çıkarmanın gerçekte mümkün olabileceğini hatırlatan kitap, hayattaki basit ayrıntıların değerini bilmeye, hakiki dostluğun ve aile sevgisinin izini sürmeye çağırıyor okurlarını... (Tudem Yayınları) Hayal güçlerini besleyecek ATTİLİO Cassinelli’den Bremen Mızıkacıları. En sevilen masallar, İtalya’nın en büyük çizerlerinden yazarın küçük okurların hayal güçlerini besleyecek eşsiz çizimleriyle yeniden hayat buluyor! (Uçan Fil Yayınları) Geçmişe karışan hayat KEREM Işık’tan  Dünyanın Güçlü Tarafı. İzmir Agora'da sürdürülen arkeolojik kazı çalışmaları genişledikçe kentin geçmişi giderek şimdiki zamana karışmaktadır. Unutulanlar yavaş yavaş gün yüzüne çıkarken, kazı çalışmalarının sebep olduğu düşünülen anlaşılmaz olaylar rahatsız edici bir hal almaya başlar. Yazgıları kesişen beş karakterden birinin trajik ölümüyle sonlanan bir hınç öyküsünü merkezine alarak geride kalan dört karakterin kendi hayatlarında benimsedikleri rollere merceğini doğrultan kitap, okuru "Gerçek hayat" adı verilen yapının hatırlama ve unutuş ile ilişkisi üzerinde düşünmeye çağırıyor: Geçmişe karışan hayat yekpare bir blok mudur, bellek ölümcül oyunlar mı oynar, kişi kendi geçmişini yeniden inşa ederse geleceği de değişebilir mi, yoksa insan yazgısı karşısında büsbütün çaresiz midir? (Yapı Kredi Yayınları) Tutkuya ve aşka dair eskimeyen fikirler MİGUEL De Unamuno’dan Üç Örnek Öykü ve Bir Önsöz. 1898 kuşağının en güçlü kalemlerinden yazarın felsefesinin ve yazınının timsali olarak görülebilecek kitapta dönüm noktasındaki İspanya’ya gökten üç elma düşüyor. Ancak bu elmaların tadı çok acı! Tutkuya, gurura, kıskançlığa ve aşka dair eskimeyen fikirler içeren her ibret dolu hikâyesinde yazar insanlık durumuna zamanının ötesinde bir varoluşçu pencereden bakarak absürd doğamızı ve ihtiraslarımızı abartısız, sade ancak oldukça çarpıcı bir dille resmediyor. (Can Yayınları) Masalsı bir dünyada maceralar yaşarlar FERHAT Polat’tan Akronom: Kara Marunun Çağrısı. Taebis, yitip gitmeden tamamlaması gereken bir görevi olduğunu öğrenir. Bozulan dengeyi yeniden kuracak kişidir O. Karanlık varlık Uul’un saklı büyüleriyle bozduğu bu denge yüzünden sadece masallarda var olduğu anlatılan yaratıklar ortaya çıkmaya başlamıştır. Karanlık sokak sokak yayılmaktadır ve denge sağlanamazsa her şey onun hiçliğine karışacaktır. Böyle bir zamanda cevaplarını aradığı uzun bir yolculuğa çıkar Taebis. Yanında her daim ona güç veren yol arkadaşları vardır. Masalsı varlıklarla dolu bir dünyada türlü maceralar yaşarlar. Kâh fırtınaların ardındaki denizlerde seyahat ederler kâh bir çölde. Hayatın mührünü ve Ak Maru’yu bulurlar. (Dağhan Külegeç Yayınları) Leon renk değiştiremiyor BRİTTA Teckentrup’tan Neon Leon. Bukalemunların çevrelerine uyum sağlamak için renk değiştirebildiklerini biliyor musun? Ama neon renkli bir bukalemun olan Leon renk değiştiremiyor. Evet, o farklı bir bukalemun. Nereye gitse pırıl pırıl parlıyor! Peki, sence Leon kendine uygun bir ortam bulabilecek mi? Acaba kendisi için en uygun evi nerede bulacak? (Altın Kitaplar)