Umutsuzluğa düşen bir adamı hikâyesi Sadık Hidayet’ten Kör Baykuş. Modern İran edebiyatının belki de en önemli yazarı olan Sadık Hidayet bir yanda İran kültürünün köklerine, diğer yanda ise modern insanın varoluşsal sorunlarına varan geniş bir perspektife sahipti. Yazarın bu geniş perspektifi hem şah hem de molla iktidarının gözüne batıp dışlanmasındaki etkenlerden biriydi. Yazar, yasaklı başyapıtı kitapta gizemli sevgilisinin kaybından sonra umutsuzluğun pençesine düşen genç bir adamı hikâyesinin merkezine alıyor ve mistik bir anlatıyı, bireyin dünyasını keşfetmeye koşuyor. İnsan ruhunun derinliklerine uzanan, yalnızlığa, aşka ve saflığa dair sürekli evrilerek, dönüşerek ilerleyen bu şiirsel anlatı kâh ıssız topraklarda bir başına dolanıyor kâh kanatlanıp göklere çıkıyor. (İthaki Yayınları) Başını duvarlara vura vura kendini öldürür Mehmet Bedri Gültekin’den Sivrisinek ve Nemrut - Korona Sonrası Dünya. Nemrut meseli, halkına zulmeden, İbrahim peygamberi ateşlerde yakmak isteyen, "Allah'a meydan okuyan" zalim bir hükümdarı anlatır. Ama en sonunda "bir sivrisinek burnundan içeri girer, beynine yerleşir." Dayanılmaz ve sürekli bir acıya sebep olur. Nemrut, acıdan kurtulmak için başını duvarlara vura vura sonunda kendini öldürür. Halk; mesellerinde dile getirdiği Nemrut'u bir sivrisinek öldürdü, Firavun'un sarayını bir karınca yıktı sözüyle, bir anlamda bardağı taşıran son damlanın oynadığı rolü anlatmaktadır. Tarihteki büyük değişimler, binlerce denecek küçük küçük gelişmenin yarattığı birikimin, uygun zaman geldiğinde bir vesileyle devrimsel bir gelişmeye yol açması, başka deyişle nicel gelişmenin bir noktadan sonra niteliksel bir sıçramayla sonuçlanması ile gerçekleşmiştir... (Kırmızı Kedi Yayınları) Kentleşmeyi ele alan kaynak Richard Plunz’dan Turgutreis 1974 - Ailelerin ve Evlerin Evrimi. (Türkçe ve İngilizce) Bodrum yarımadasında gerçekleştirilen ve 20. yüzyıl sonlarındaki kentleşmeyi ele alan, öncü bir çalışma olması bakımından değerli bir kaynak niteliğindedir. Araştırmanın başladığı 1974 yılında, üç küçük köyün toplam nüfusu 2464 iken bugünlerde özellikle yaz aylarında, 250 binden fazla insanın yaşadığı yeni bir şehre dönüşmüş durumdadır. Kitabın içeriğini oluşturan metin, burada yaşayan on beş ailenin yaşam biçimleri, geçim kaynakları ve kültürlerine odaklanırken, bu kapsamda gerçekleştirilen140 orijinal çizim, 250 fotoğraf ile titiz bir şekilde belgelenmiştir. Ayrıca yarımadanın iki bin yılı aşkın tarihsel gelişim süreci resmi kaynak ve kayıtlardan araştırılarak, kitabın metnine dahil edilmiştir. Bu çalışma, aynı zamanda geleneksel yapı elemanları ve yöntemleri ile onların modern pratiğe geçişini de içeren bir sözlük çalışmasını da içermektedir. (Literatür Yayıncılık) Beklenmedik dostluklara Andrew Miller’den Şimdi Tamamen Özgürüz. 1809 yılında yağmurlu bir kış gecesi, baygın halde bir adam Somerset'te bir eve götürülür. Bu adam, İngiltere'nin, Napoléon'un İspanya'daki güçlerine karşı yaptığı başarısız seferden evine dönen Yüzbaşı John Lacroix'dır. Lacroix yavaş yavaş sağlığına kavuşsa da huzurunu geri kazanamaz. Savaştan ya da geri çekilme sırasında yaşananlardan bahsedemez. Alayına geri dönmesi emredilince kaçıp İskoç adalarına doğru yola koyulur. Ama ardından daha korkunç bir şeyi sürüklediğinin farkında değildir: Gizli emirler almış hırçın bir İngiliz onbaşı ve bir İspanyol subay onun peşindedir. Şahit olduklarıyla paramparça olmuş bir adam, beklenmedik dostluklara, hatta aşka giden bir yolculuktadır. Fakat özgürlüğün bedeli ağır olacaktır. (Alfa Yayıncılık) Fakirliğin batağındaki yaşamlar Mahir Ünsal Eriş’ten Olduğu Kadar Güzeldik. Kimseyi istemiyorsun yanında, ama durup durup da yalnızlıktan şikâyet edesin geliyor. Bir şeyden şikayet edebilmek için bile insan lazım. Öyle hileli bir şey bu. Okumuşlar, okuyamamışlar, fakirliğin batağındaki yaşamlar; ev içi kavgalar, terk edenler, terk edilenler; heba olan masum hayatlar. Ya da hayatını zindana çeviren sevgiliyi unutayım derken bir yabancının düğününde başkalığı tadanlar. Büyümek, geçinmek için bin dereden su getirenler. Top peşinde koşanlar, kızının çeyizini örenler…Bir otostopla geçmişe, lise yıllarına dönenler ve tesadüfle altüst olan hayaller. Çay bahçeleri, düğün salonları, daracık ev içleri, camlarında yankılanan şarkılar ve feryatlar. Bandırma, Erdek, Susurluk, Samsun ve sokaklar, sokaklar… (Can Yayınları) İnsanı insan yapan yegâne mucize Ece Üner’den Haysiyet-Tuhaf Zamanlarda Cesurca Yaşamak. Haysiyet kırgınlığının ayaklanması, ruhun ayaklanmasıdır. Ayaklanabilen bir ruhsa, insanın mucizesidir. İnsanı insan yapan yegâne mucize... Yaşamaktaki efsun, insan ruhunun haysiyet okyanusuna dalmasıyla bulunur ancak. Haklı, haksızın zorbalığı karşısında kendini kurban etmekten vazgeçtiği gün kaderin makûs döngüsü de değişir. Kuzu, kurda av olmaktan bıkmıştır artık. Boyun eğmek yerine haysiyetini korumak yolunu seçmiştir. Pınarın suyunda onun da kurt kadar hakkı vardır çünkü. Hırlayan kurdun keskin dişlerinden ve tehdidinden korkarak yaşamak da bir tür intihardır ne de olsa... Kuzular, kurda av oldukları masalın sonunu yeniden yazmak istiyor artık. (Destek Yayınları) Doğru ve etkili bir başlangıç kitabı Zafer Demirkol’dan Herkes İçin Yapay Zekâ. Yapay zekâ hakkında söylentiler çok, bilgiler az. Herkesin bir tahmini var, bazılarınınsa beklentisi yüksek... Meşhur yapay zekânın hangi teknolojilerden ve disiplinlerden oluştuğunu merak ediyorsanız, nasıl çalıştığını öğrenmek istiyorsanız bu kitap tam size göre. Üstelik sözü edilen teknolojileri anlamak için öncesinde bilmeniz gereken hiçbir şey yok. Öğrenci, ev hanımı, doktor, mühendis, psikolog, fenomen, Youtuber... Hangi meslekten olursanız olun, kitabın içeriğini takip edebilmek çok kolay... Son derece yalın bir dille, açıklayıcı ve bolca görselle desteklenmiş konuların içinde keyifle ilerlerken, yapay zekâ uygulamalarınızı geliştirdiğinizin farkında bile olmayacaksınız. Kariyerini yapay zekâ üzerine inşa etmek isteyenler açısından son derece doğru ve etkili bir başlangıç kitabı... (Genç Destek) Yok olması 200 yıl ama! Elif Yonat Toğay’dan İncecik Çubuk Değil Zararı Az Buz Değil. Ortalama kullanım süresi 20 dakika, Yok olması 200 yıl ama! Boyuna posuna bakıp sakın aldanma, Yalnızca bir yılda, Plajlara saçılan plastik pipetleri, Eklersen uç uca, Buradan Ay’a gider gelirsin, Hem de iki defa! Ah, bu kadarla kalsa iyi, Üstelik çok tehlikeli, Onun için anlattım işte bu hikâyeyi… (Doğan ve Egmont Yayıncılık) Bir sanatçı, bir asker bir savaş kahramanı Stefan Hertmans’tan Savaş ve Terebentin. Birinci Dünya Savaşı’nda askere alınan genç bir ressamın savaş ve eve dönüş anılarıyla dolu iki defteri, siperlerin dehşetiyle bölünmüş bir hayatın kayıtları ve defterleri miras bıraktığı torunu… Savaş ve Terebentin, yazar, şair ve akademisyen yazarın, devraldıktan ancak otuz yıl sonra okuyup yüzleşebildiği bu defterlerin tetiklediği sorgulamaların bir verimi. Büyükbaba Urbain Martien kimdi? Bir sanatçı, bir asker, bir savaş kahramanı, bir eş olarak dönüşen kimlikleriyle ve savaşın yarım bıraktığı sanat rüyalarıyla çağın ve aile öyküsünün neresindeydi? (Everest Yayınları) Bir hayatın hikâyesi bu Dilek Livaneli’den Bir Dilek Yetmez. Her şey bir Dilek ile başlar… O yola bir Dilek ile çıkar ama bu uğurda bir Dilek'in yeterli olmadığını bilecek kadar çok şey yaşar. Başarının, kelimenin tam anlamıyla söke söke alındığı bir hayatın hikâyesi bu… Yazar, kariyeri boyunca yaşadığı tüm zorlukları ve bunlarla olan savaşını kendi kaleminden olabilecek en dürüst hâliyle yansıtıyor satırlarına… (Epsilon Yayınevi) Ücretin, paranın birbiriyle bağıntısı Sevinç Türkmen’den Ekopraksisin Ontolojisi: Spinoza ve Marx. “Spinoza ve Marx... İlki töz, mutlak, sonsuz, içkin, öz, varoluş, zorunluluk, etkime gücü gibi kavramlardan bahsediyor, diğeri tarih, sınıf, çelişki, emek, değer, üretim ilişkileri, yabancılaşma gibi kavramlardan. Birinin temel metni, tözün, sıfatların, tavırların geometrik yolla serimlendiği Ethica, diğerininki metanın, ücretin, değerin, paranın, sermayenin, makinenin birbiriyle bağıntısının matematiksel hesaplar ve formüllerle irdelendiği Das Kapital. Peki, ilk bakışta iki ayrı şeyle iki farklı tarzda ilgi içindeymişçesine düşünülebilecek bu iki filozof hangi bağlamda bir araya getirilebilir? (İthaki Yayınları) Çocuklar duygularını nasıl kontrol edecek Amanda Robinson’tan Öfke Yönetimi Becerileri - Çocuklar için Alıştırma Kitabı. Bazı çocuklar içgüdüsel olarak duygularını nasıl kontrol edeceklerini bilirken, birçoğu öfkelerini sağlıklı ve etkili yollarla ifade etmek için desteğe ihtiyaç duyar. Bu samimi ve ilgi çekici alıştırma kitabı, içindeki eğlenceli 40 etkinlik sayesinde, 5-10 yaş arası çocukların öfkelerini yönetme konusunda güçlü beceriler geliştirmelerine yardımcı oluyor. Çocuklar bu kitapla duygularını tanımlamaktan, onları ifade etmeye; olumsuz düşünme kalıplarına meydan okumaktan, öfkeli duygularla sağlıklı bir şekilde başa çıkmaya kadar birçok beceri kazanacak ve bunları uygulamayı öğrenecekler. Böylece daha sakin ve daha kontrollü hissetmek, aile ve arkadaşlarla daha iyi ilişkiler kurmak, okulda yaşanan sorunları hafifletmek için gerekli adımları atmış olacaklar. (İthaki Çocuk) En müthiş Fransız romanı Henri Beyle Stendhal’dan Parma Manastırı. Bir anlatım tekniğinin diğerinin sınırlarını belirlediği, bir temanın diğerine tesir ettiği, kendi heyecan verici mantığına göre işleyen bir romandır kitap. Stendhal’in yedi hafta gibi kısa bir sürede yazıp bitirdiği, Balzac’ın üst üste birkaç kere okuduğunu belirttikten sonra En müthiş Fransız romanı diye nitelediği kitap, aristokrat del Dongo ailesinin genç üyesi Fabrice’in hikâyesini anlatıyor. Yakışıklılığıyla çevresindeki kadınları etkisi altına alan idealist Fabrice, büyük bir heyecanla Waterloo Savaşı’na katılsa da alınan yenilgi sonrası İtalya’ya geri dönmek zorundadır… Hayat onu, savaş meydanından hapishaneye, manastırdan saraya uzanan sıra dışı bir yolculuğun kahramanı yapacaktır. (Kırmızı Kedi Yayınları) Pazar payını artırmanın yolları Al Ries’ten Focus-Şirketinizin Geleceği Buna Bağlı. Günümüzün süratle değişen teknoloji güdümlü pazar ortamı, tüm şirketlerde yöneticilerin hızlı düşünmelerini zorunlu kılıyor... Dünyaca ünlü pazarlama uzmanı yazar pazarlama klasiklerinden biri haline gelen elinizdeki kitapta, şirketlerin neden temel ürüne odaklanıp, gereksiz ve boşa enerji harcatan girişimlerden kaçınmaları gerektiğini anlatıyor. Şirketinizin gelişebilmesi için akıllıca pazarlama yollarına odaklanmanın ve pazar payınızı arttırmanın yollarından dem vuruyor. Yazar neden dar odaklı şirketlerin her zaman kazandığını da gösteriyor. “Bu kitap başarının sırrına odaklanmanıza yardım ediyor.” - Spencer Johnson/“The One Minute Manager”ın yazarı. (Maltepe Üniversitesi Kitapları) Nefesimiz, nasıl bir hayat yaşadığımızı etkiliyor Patricia L. Gerbarg’ten Nefesin Şifa Veren Gücü. Kadim öğretilerin uzun yıllardır bildiği ve söylediği şeyi artık bilim de söylüyor: Nefesimiz, sinir sistemimizi, kim olduğumuzu ve nasıl bir hayat yaşadığımızı etkiliyor. Psikoloji ve genel olarak tıp dünyasında yakın zamana kadar yeri olmayan nefes çalışmalarının, sinir sistemini nasıl hızlı ve kolay şekilde dönüştürebildiğini anlatan Kitap, okurları nefes farkındalığı yolculuğuna davet ediyor. Kitabın temel iddiası şu: Nefes farkındalığı, kişinin bedenine, zihnine ve hayatına denge getirmesinin en kolay ve en güçlü yollarından biridir. (Omega Yayınları) İnsanlar kendi alışkanlıklarıyla yaşar Umar Ö. Oflaz’dan Oğuzname-Köklere Giden Yol. Hayatta gördüğümüz hemen her şey, gerçekte bizim onları gördüğümüz gibi değildir; öyle görebildiğimiz veya görmek istediğimiz için öyledirler. İnsanlar kendi alışkanlıklarıyla yaşarlar. Alışkanlıkları onların doğruları olur. Zamanın oyunları alışkanlıkları değiştirir ve doğruları da değişir. Bu durumda geçmişin gerçekleri bir hayal, bir düş veya bir yalan durumuna düşer… (Pia Yayınları)   Seçim için pratik öneriler Cicero'dan Bir Seçim Nasıl Kazanılır? MÖ 64 yılının yaz aylarında Marcus Tullius Cicero konsüllük seçimine girdi. Kardeşi Quintus, ona seçimi hangi kampanya yöntemleriyle ve nasıl kazanabileceğine yönelik önerilerle dolu uzunca bir mektup kaleme aldı. Hemen herkese her şeyi vaat etmekten, rakiplerin karıştığı skandallardan yararlanmaya varıncaya kadar çok sayıda pratik öneride bulunan ve günümüz siyasetçilerinin de yararlanabileceği bu elkitabı şimdi ilk kez Türkçede. (Say Yayınları) Bir ailenin dağılması Kerem Görkem’den Aile Fotoğrafı. “Bir fotoğraf bir sır hakkındaki bir sırdır. Size ne kadar çok şey anlatırsa o kadar az şey bilirsiniz.” Diane Arbus. “Hayatın içindeki incinmelerimizi, o anların bizde bıraktığı burukluğu sessizce, okurunu yaralamadan anlatır Kerem.” Müge İplikçi. Yazar, daha bu ilk romanında olgun bir anlatımla çıkıyor okur karşısına. Bir ailenin dağılmasını, savrulmasını, kopmaları her birinin gözünden, farklı pencerelerden anlatırken, okuru roman kişilerinin dünyasına sokmayı, yalnızlıklarıyla tanıştırmayı, insana dair düşündürmeyi başarıyor. Bulduğu bir aile fotoğrafına sıkı sıkıya bağlanan bir çocuğun, mutsuz bir annenin, kendi dünyasında yaşayan bir abinin ve hayatını savrukça yaşayan bir babanın portrelerini ustalıkla çizerken edebiyatımızda iz bırakacak bir yazar olacağının işaretlerini veriyor. (Sia Kitap) Aktörlerin özgür olmaları gerekir Eric Morris’ten Aktörü Özgürleştirmek - Aktörün Başucu Kitabı. Tamamen enstrümana yönelik olan bu kitapta yazar, aktörlerin otantik ve organik bir yerden oynamalarını zedeleyen engelleri, bağımlılıkları, tuzakları ve kemikleşmiş alışkanlıkları ortadan kaldırmak için eksiksiz bir yaklaşım uygulamıştır. Tarih boyunca çoğu oyuncu koçu ve öğretmen, aktörlere ket vuran enstrümantal problemleri etkin bir biçimde ele almakta başarısız olmuştur. Ancak yazarın öğretileri sayesinde aktörler, karakterin eserde deneyimlediği şeyi kendilerinin de gerçek olarak deneyimlemeleri gerektiğini anlamışlardır. Bunu başarmak için aktörlerin kendi otantik gerçeklikleriyle bağlantı kurma ve bunları ifade etme konusunda özgür olmaları gerekmektedir. (Alfa Yayıncılık) Toplumsal bir bellek yazın Annie Ernaux’tan Seneler. Kitap çeşitli imgeler, fotoğraflar, dönemin gazete haberleri, popüler şarkıları, filmleri, reklamları, sloganları, siyasi gelişmelerinden hareketle 1940'lardan 2000'li yıllara uzanan deneysel bir metin, bir tür toplumsal kronik. En mahrem anılarına, hayatındaki önemli dönemeçlere kendi kuşağının hikâyesini de dahil edip tarihin kaydını tutan ve bunu yaparken klasikleşmiş otobiyografi yazınının dışına çıkan yazar, anlatının merkezine kendini koymaktan bilhassa kaçınıp bireysel tarihiyle kolektif tarihi bir araya getiriyor. Sınıf çatışması, kadın çalışmaları gibi konulara da yer vererek toplumsal bir bellek yazını oluşturuyor. (Can Yayınları) Politik taşlamalarla dolu bir kitap George Orwell’den Hayvan Çiftliği. Gerçek ismi Eric Blair olan George Orwell, Burma’daki polislik görevinden istifa ettikten sonra, ülkeyi terk edip düşük ücretli işlerde çalışan yoksul insanların arasında yaşamaya karar verdi. Halkın arasına karışabilmek için yırtık kıyafetler giydi, Paris’te gecekondu mahallelerinde yaşadı, dilencilerle ve sokak çocuklarıyla köprü altlarında uyuduğu oldu. Ailesinin, iyi eğitimli oğullarının bulaşıkçılık yapıp dilencilerle birlikte uyuduğunu hoş karşılamayacağını düşündüğü için eserlerini George Orwell ismiyle yayımladı. Politik taşlamalarla dolu bu kitabı, 1917 Rus Devrimi’ne ve Sovyetler Birliği’nin Stalinci dönemine kadar uzanan sürecin bir kritiği... (Destek Yayınları) Aşı kampanyası boyunca uyulması gereken kurallar Ebru Ojen’den Aşı. O sabah Bazid şehirlerinde esen keskin, soğuk rüzgâr kulaklara tekinsiz -kaç vakittir dedikodusu dönen, bununla beraber gerçekliğinden bir an olsun şüphe edilmeyen- bir hakikati fısıldıyordu: Aşı! "Sağlık memurları, doktorlar, hemşireler kapı kapı dolaşıp vatandaşlara aile planlamasıyla ilgili birtakım bilgiler verecek, bu bilgiler doğrultusunda aşı kampanyası boyunca uyulması gereken kurallar hatırlatılacak; bilgilendirme bittikten sonra her vatandaşa; kadın erkek, yaşlı çocuk demeden aşı yapacaklardı. Kimileri aslında aşının erkeklere yapılacağını ve bu sayede spermlerin işlevsiz hale getirileceğini, kimileri ise kadınlara yapıldıktan sonra vajinaların penis yiyen birer canava­ra dönüşeceğini söylüyordu. Bu inanç yüreklere derin bir korku halinde yerleşiyor, büyüyor, kimseye nefes aldırmıyordu." (Everest Yayınları) Yatırımcılığın temel ilkeleri neler? Warren Buffett’tan Hayat Denen Kartopu: İş Dünyasına Mektuplar. Hayat kartopuna benzer. Tek ihtiyacınız olan biraz kar ve uzun bir yokuş. Omaha Kâhini lakabıyla bilinen efsanevi yatırımcı ve iş insanı yazar, hayata bakışını bu cümleyle özetliyor. Bu kitapta yanıt bulacağınız bazı sorular: • Yatırımcılığın temel ilkeleri neler? • Yatırım ile spekülasyon nasıl ayrılır? • Neden Buffett spekülasyondan uzak duruyor? • Sıradan bireysel yatırımcılar için hangi yatırım stratejisini öneriyor? • Nasıl yöneticilerle çalışıyor ve onları nasıl motive ediyor? • Ortakları ve hissedarlarıyla hangi ilkeler ışığında çalışıyor? • Piyasa dalgalanmaları ve kısa vadeli yatırımlar hakkında neler düşünüyor? • Enflasyon ve yüksek faiz gibi makro-ekonomik risklere nasıl bakıyor? (Epsilon Yayınevi) Zamanlamaya dair yapılacak düzenlemeler Daniel H. Pink’ten Ne Zaman. Pink’in önerileri zamanın ellerimizden uçup gitmesine bir son vermeyecek elbette, ama en azından saatlerimizi daha verimli kullanmamızı sağlayacak. The Wall Street Journal. Hayatımız adeta ne zaman sorusu üzerine kurulu: Yeni bir girişim için atacağımız adım, okula başlangıç, evlilik, taşınma, iş değişikliği… Zamanlamanın kritik önemde olduğu bu tür kararları genelde sezgilerimize ve varsayımlara dayanarak alıyor ve kimi durumlarda da pişmanlığa yelken açabiliyoruz. Psikoloji, biyoloji ve ekonomi alanında yapılan zengin çalışmalara dayanan yazar, söz konusu pişmanlığın kader olmadığını, zamanlamaya dair yapılacak küçük düzenlemelerle büyük farklar yaratılabileceğini söylüyor. (Maltepe Üniversitesi Kitapları) İnsanı mutsuz kılan şeyler Epiktetos'tan İnsan Nasıl Özgür Olur? Enchiridion zihinsel özgürlük ve mutluluğa ulaşmanın yolunu gösteren bir kılavuzdur. Epiktetos’a göre erdemli insan, aşırı istek ve ihtiraslardan kurtulmuş olan kişidir. İnsanı mutsuz kılan şeyler, dünya malına aşırı tamah ve bunları elden kaçırmaktan dolayı yaşanan kızgınlık ve korkulardır. Bu olumsuz hislerden ancak kabullenerek, razı olarak, yakınmayarak; gerçek bir tevekkülle kurtulabiliriz. (Say Yayınları) Narın doğal ve kültürel tarihi üzerine Bernd Brunner’den Nar Kitabı. Nar âdemoğlunun yetiştirdiği kültür bitkileri içinde ilk meyve türlerinden biri. Uzun bir tarihi olmasına rağmen hâlâ sır dolu. Nasıl ayıklanıp yeneceği bile tam çözülebilmiş değil. Âdem ile Havva'nın Cennet Bahçesi'nden kovulmasına sebep yasak meyvenin nar olması ihtimali de bir kenarda duruyor. Özellikle yaşadığımız coğrafyada, farklı kültürler, dinler ve yaşam pratikleri içinde simgesel olarak nara atfedilen anlam bolluğu kültür tarihinde başlı başına bir izlek. Narı da ilk kez, İstanbul'un Tarlabaşı semtinde kurulan bir halk pazarında görmüş. Kitap, narın doğal ve kültürel tarihi üzerine, mitolojisinden mutfağına hemen her konuda ilginç ve pratik bilgiler içeren renkli bir çalışma. (Kırmızı Kedi Yayınları)