- Yazgılarının dans etmek olduğunu söyleyen kardeşlerden oluşan bir grupsunuz. Dansla tanışma hikayeniz nedir? Dansla tanışmamız çocukluğumuza dayanıyor. Babamız da dansçıydı. Bizler de dansı çok sevmemiz nedeniyle ilk dans derslerini babamızdan alarak başladık bu işe. Sonrasında konservatuvar eğitimine devam ettik. Mezun olduktan sonra da hepimiz dünyanın birçok yerinde dans ettik ve Los Vivancos’u kurduk. judah - Hepinizin kardeş olması gruba nasıl bir sinerji katıyor? Grupların uzun yıllar bir arada kalması çok zor. Kardeş olmamız ve çocukluğumuzdan beri birlikte dans etmemiz sahnedeki uyumumuzu artırıyor. Böylece ortaya daha iyi bir performans sergiliyoruz.

Şarkılarda da tarzımızı koruduk

- Deep Purple, Leonard Cohen gibi isimlerin eserlerini de sahnede kendi tarzınızla yorumluyorsunuz. Bu akşam izleyicileri neler bekliyor? Bu akşam seyirciler klasik, modern ve pop birçok şarkıyı bizim yorumumuzla dinlemiş olacaklar. Gösterinin müzikleri ile Judah ilgilendi. Dansta olduğu kadar seçtiğimiz parçalarda da tarzımızı koruduk. ‘Smoke on the Water’dan ‘Nothing Else Matters’a ve Beethoven’a birçok farklı sürpriz yapacağız. - Türkiye ile ilgili düşünceleriniz neler? Daha önce Türkiye’de birçok kez bulunduk. Türk mutfağı ve tarihi bizi çok etkiliyor. Türkiye, özellikle de İstanbul, Doğu ve Batı’nın iç içe olduğu, eşsiz bir kültüre ve mimariye sahip. - Peki koreografinizde nelere dikkat ediyorsunuz? Koreografilerde tutkulu ve esnek olmaya dikkat ediyoruz. Beden kullanımının sınırlarını zorluyoruz, başımızdan geçen olayları dansla ifade ediyoruz. joshua