Geçtiğimiz kış 'Yazı Tura' albümünden 'Meşrep' şarkısıyla dinleyicileriyle müzikseverlerin karşısına çıkan başarılı müzisyen İrfan Özata, albümde bulunan 'Hır Gür'ü kliplendirdi. 'Hır Gür', iğneleyici, dikkat çekici sözleriyle ve verdiği mesajla dikkat çekiyor. Birçok enstrümanı çalabilen ve küçüklüğünden beri müzikle iç içe olan Özata, 'Doğa İçin Çal' projesinde de boy gösteren duyarlı bir sanatçı. Doğa ve müzik ilişkisini de "Her şeyin bi ritmi vardır. Doğanın ritmini bozarsanız kendi ritminiz de bozulur" diyerek açıklıyor... Özata, müzikal kariyerini ve çalışmalarını Sözcü.com.tr'ye anlattı. Çok küçük yaşlarda müzikle tanıştınız. Müzisyenlik serüveniniz nasıl başladı? Çok küçük yaşlarda şarkı söylemeye başladım. Bir süre sonra babam yeteneğimi fark etti ve Klavye aldı. Ardından piyano ile tanıştım. Sonrasında 2 seneye yakın bağlama dersleri aldım. Ardından darbukaya merak sardım. Bursa Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi'ni kazandım. Okulda asıl branşım yan flüttü, fakat bunun yanında piyano ve çeşitli estrümanlar da çaldım. Birinci sınıfta birçok yerde farklı tarzlar çalmaya başladım. Üniversiteyi de Bursa Müzik Bölümü Eğitim Fakultesi Anabilim Dalı'nda okudum. İkinci sınıfta çalgı bilgisi kitabıyla saksafon çalmaya başladım. irfan Üniversiteden sonra nasıl ilerledi kariyeriniz? Okul bitince tası tarağı toplayıp İstanbul'a geldim. Bursa'da yıllarca hem müzik okuyup sahne almam İstanbul'a geldiğimde birçok sanatçıyla çalmamda çok yardımcı oldu. 'ÖĞRENMEYE HÂLÂ DEVAM EDİYORUM' Hangi sanatçılarla çalıştınız bugüne kadar? Sezen Aksu, Yeni Türkü, Fettah Can, Kutsi, Ziynet Sali, Gökhan Türkmen ve daha birçok sanatçıyla çalıştım. Onlardan çok şey öğrendim. Ve hâlâ da öğrenmeye devam ediyorum. 2013 yılında 'Hayat Okulu' albümümü çıkardım. Şarkıcılık ve müzisyenliği birbirinden ayırdım. Artık sadece kendi sahnemde kendime eşlik edip çalıyorum. Lisedeyken komşuları rahatsız etmemek için dolaba girip flüt çalarmışsınız. Nasıl günlerdi? Çaldığım enstrümanın sesi çok yüksek olduğundan komşuları rahatsız etmeyeyim diye babama dolabın içindeki yatakları, yorganları çıkarttım ve neredeyse birkaç yıl dolabın içinde çalıştım. Saatlerce o dolabın içinde çalışırdım. Müzik yetenek ister fakat sabrınız yoksa yetenek olduğu yerde kalır. O zamanki ruh halim 'daha iyi nasıl çalabilirim' sorusunun peşinden gitmekti. 'El neyi' adını verdiğiniz bir icadınız da var. Prensibi nedir? Okulda orkestra derslerinde flütün başlığını çıkarıp ney gibi çalardım. Başlığı tam ters çevirip klarnet sesi çıkarırdım. Sonra bir gün kirbit kutusunu yırtıp ondan ses çıkarmaya başladım. Ve baş parmak ve işaret parmağının arasının perde olduğunu ve havayla buluştuğunda ney gibi bi ton çıkardığını keşfettim. Sonrasında bunun üzerine gittim ve 'el neyi' adını verdiğim kendimce bir enstrüman yarattım. Ve bu enstrümanı Sezen Aksu'nun ve birkaç sanatçının albümünde çaldım. irfan4 'SEZEN AKSU'YLA ÇALIŞMAK OKUL OKUMAKLA EŞ DEĞER' Çalmaktan en çok keyif aldığınız enstrüman hangisi? Bestelerinizi hazırlarken, en çok hangilerini kullanırsınız? Flüt, saksafon, gitar, piyano, davul, perküsyon, bağlama arasında en çok davuldan keyif alıyorum. Bestelerimi yaparken genelde enstrüman kullanmıyorum. Çalışmaktan en keyif aldığınız isim kimdi? Sezen Aksu'yla çalışmak bir müzik okulu daha okumakla eş değerdi. Onu söyleyebilirim. Son olarak 'Hır Gür' parçasına klip çektiniz. Dönüşler nasıl? Şarkıyı nasıl tarif edersiniz? Şarkının sözleri Gökhan Şahin'e bestesi ise bana ait. Aranjörlüğünü Enver Günen üstlendi. Kıpır kıpır, dünya sound'larından oluşan, iğneleyici, dikkat çekici sözleriyle, insanların yüze gülüp arkadan sanki anlaşılmıyormuş gibi konuşmalarını eleştiren bir şarkı. İnsan varlığının ne kadar samimiyetsiz bir yere geldiğinden bahseden ve doğru dürüst, iyimser, iyilik barındıracağımız yerde tam tersi bi hâl aldığımızı anlatan bir şarkı. Söz-müzik yazarken nasıl bir denge gözetiyorsunuz? Bestelerinizi başka sanatçılara verirken belirli çizgileriniz, hassasiyetleriniz oluyor mu? Sözü ben yazıyorsam besteyle aynı anda çıkıyor. Fakat çalıştığım söz yazarları yazmışsa onu da sözlerin anlatımına göre besteliyorum. Bizler bir terzi gibi, şarkı vereceğimiz şarkıcıya olacak şarkıyı yapmaya çalışıyoruz. O sanatçının daha önce çıkardığı şarkıları, hayatını, nelerden hoşlandığına kadar inceleyip ona göre şarkı yapıyoruz. irfan5 'HAYATIN İÇİNDE OLAN HER ŞEY MÜZİKLE DOĞRU ORANTILIDIR' 'Doğa İçin Çal' kolajında da yer aldınız. Toplum, çevre, sosyal olaylar müziğinizi etkiliyor mu? 'Doğa İçin Çal' gerçekten çok faydalı bir proje bence. Fırat Çavaş var projenin başında ve gerçekten uzun uğraşlar sonunda çok güzel işler çıkarıyor. Toplum, çevre ve sosyolojik olaylar müziğimizi tamamen etkileyen faktörler. Hayatımız da o anki ortamda kötü giden şeyler varsa içimizin kararma potansiyeline göre şarkılar çıkabiliyor. Konfüçyüs, "Bir milleti tanımak istiyorsanız,müziğine kulak verin" demiş. Hayatın içinde olan her olay müzikle doğru orantılıdır. Her şeyin bir ritmi vardır. Doğanın ritmini bozarsanız kendi ritminiz de bozulur. İRFAN ÖZATA'NIN 'EN'LERİ Hobisi: Playstation'da futbol oynamak En sevdiği kitap: John Steinbeck – Fareler ve İnsanlar En sevdiği film: Yeşil Yol En sevdiği spor: Futbol Tuttuğu takım: Galatasaray Birlikte çalışmaktan en çok keyif aldığı isim: Sezen Aksu [old_news_related_template title="Hakan Aysev: Zayıflayınca sesim güzelleşti" desc="Hakan Aysev, ‘Türkiye’nin Pavarottisi’ olarak tanındı. İtalyan tenor Luciano Pavarotti’nin öğrencisiydi. Viyana, New York, Londra gibi ülkelerde sergilenen çeşitli oyunlarda pek çok başrol oynamasına rağmen, operayı kitlelere tanıtmak için magazine de çıktı, sabah programlarına da... " image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2017/07/img_9751.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/hayatim/yasam-haberleri/hakan-aysev-zayiflayinca-sesim-guzellesti/"] [old_news_related_template title="Cahit Berkay: Şakşakçılık yapmadık kapılar kapandı" desc="Cahit Berkay, kişisel olarak 53, kendisiyle özdeşleşen Moğollar ile 50 yılı devirdi müzik kariyerinde. Hâlâ 1960'lı yıllardaki heyecanı taşıdığını söyleyen Berkay'a göre, bugün Cem Karaca, Barış Manço gibi isimlerin ortaya çıkmamasının nedeni gençlerin kendi kültürlerini yeteri kadar okumaması ve bilmemesi. Berkay, eskiden çıktığı televizyon programlarına şimdi çıkamamasını ise 'Şakşakçılık yapmadığımız için kapıların çoğu kapandı' şeklinde açıklıyor..." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2017/08/cahitberkay-4.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/hayatim/kultur-sanat-haberleri/saksakcilik-yapmadik-kapilar-kapandi/"]