Türk sinema sektörü son 10 yılın en kötü dönemini geçiriyor. Verilere göre, 2019'un ilk 6 ayındaki seyirci düşüşü bir önceki yıla göre yüzde 45 civarında. Hasılat kaybı ise yaklaşık 100 milyon lira. Geçtiğimiz yılın ilk 6 ayında vizyona giren film sayısında da düşüş var. 2018'in ilk 6 ayında 101 film vizyona girmişti. Mısır krizi, yeni sinema yasası gibi olayların yaşandığı bu yılın ilk 6 ayında vizyona giren film sayısı ise 78. Geçtiğimiz Aralık ayında patlayan ve yapımcılar ile Mars Cinema Group arasında yaşanan kriz sonucunda Şahan Gökbakar Recep İvedik 6'yı, Cem Yılmaz Karakomik Filmler'i ve Mahsun Kırmızıgül de Mucize Aşk'ı vizyona sokmamış, gösterimlerini erteleme kararı almıştı. Peki, seyirci ve hasılattaki bu kritik düşüşün tek sebebi yaşanan "mısır krizi" miydi? İstanbul Okan Üniversitesi Sinema-TV Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Murat Tırpan, Türkiye’de sinema bilet satış rakamlarında yerli filmlerin çok etkili olduğunu hatırlatarak, "Bu yıl Türk filmlerinin seyirci sayısı 23,6 milyondan 13 milyona gerilemiş durumda. Bu gerileyişin nedenleri ancak tahmin edilebilir, elbette iki kişinin sinemaya gitme bedelinin yetmiş lira gibi bir rakam olduğunu düşünürsek, ülkenin ekonomik durumunun, alımın gücünün düşmesinin de bu duruma etkisi vardır" dedi. Seyirci sayısındaki düşüşü “Mısır etkisi, Netflix etkisi ve Sinemia etkisi” ile açıklayan Tırpan şöyle devam etti:
İstanbul Okan Üniversitesi Sinema-TV Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Murat Tırpan
"Mısır etkisi’ ile yapımcılar paylarının haksız yere azaldığını savunmuşlardı. Bunun sonucu olarak da Yılmaz Erdoğan, Şahan Gökbakar ve Cem Yılmaz gibi büyük oyuncuların içinde olduğu yapımcılar, uzun süredir beklenen filmlerinin gösterimini kış ve ilkbahar aylarında ertelemeye karar vermişlerdi. Erdoğan daha sonra Organize İşler Sazan Sarmalı filmini vizyona sokmaya karar vermiş fakat hemen ardından filmi gişeden vazgeçerek Netflix platformuna satmıştı. Bu büyük yapımcıların filmlerinin yılın ilk yarısında gösterilmemesi bilet sayısının bu kadar dramatik şekilde düşmesinin ana nedenidir. 2018’e baktığımızda Müslüm, Arifv216, Ailecek Şaşkınız, Yol Arkadaşım 2, Deliha 2, Enes Batur gibi filmlerin 20 milyondan fazla izleyiciye sahip olduğunu görüyoruz. Bu da toplam 41 milyon civarındaki izleyicinin yarısına denk geliyordu. Bu yılın ilk yarısına baktığımızda ise Organize İşler Sazan Sarmalı’nın 3,5 milyon izleyici ile başta olduğunu görüyoruz. 1 milyon sınırını geçen Can Dostlar, Çiçero ve bizim için şampiyon filmlerini de eklediğimizde 8 milyon izleyici ortaya çıkıyor. Dolayısıyla bu yılın ilk yarısında geçen yılki gibi büyük getirisi olan filmler yok. Seyirci sayısındaki düşüşle ilgili 'Netflix etkisi'nden de bahseden Tırpan, "Netflix’in ülkemizdeki kullanıcı sayısını bilmiyoruz ancak -çoklu kullanıcıları da kattığımızda- 200 bin gibi bir rakamdan bahsediliyor. BluTV ve PuhuTV küçük de olsa abonesi olan yerli platformları da buna eklemek gerek. Ayrıca bir filmin Netflix’te gösterilmesi korsan yollara düşmesi anlamına geliyor, yani Sazan Sarmalı Netflix’te gösterildiğinde izleyiciler bunu korsan yollardan da izleyebiliyorlar, en iyi ihtimalle arkadaşlarının hesabını geçici olarak kullanarak bunu yapıyorlar. BKM’nin filmini bu platforma vererek denemesi her şeyden önce bir zihniyet değişikliği yarattı, izleyicilerde artık birçok filmin Netflix’te gösterilebileceği ve sinemaya gitmeye gerek kalmayacağına dair bir düşünce ortaya çıktı. Şu anda çok büyük olmasa da Netflix etkisinin giderek artacağı ve sinema salonlarını baltalayacağını da söylemek zor olmasa gerek" dedi.