Türk Sinematek Derneği kurucu üyelerinden, bu yıl İstanbul Film Festivali'nin Sinema Emek Ödülü sahibi Jak Şalom, Cinemania bölümünde yer alan Bernardo Bertolucci’nin 1970 yapımı Konformist filmini Kadıköy Sineması’ndaki gösterimiden önce seyirciye sundu. Yakın zamanda kaybettiğimiz Bertolucci’nin başyapıtları arasında önce çıkan bu yapım, Mussolini döneminde polis memuru Marcello’yu ve onun yükselişini anlatıyor. Bertoluci’nin hayatından ve nasıl sinemaya girdiğinden bahseden Şalom, Pier Paolo Pasolini ile komşu olmalarının Bertolucci’nin hayatında çok önemli bir rastlantı olduğunu vurguluyor: “Pasolini 1961 yılında Accattone filmini çevirirken, ‘al şu çocuğu yanında götür’ diyor Bertolucci’nin şair babası. Böylece Bertolucci her gün Pasolini ile birlikte sete gidiyor. Arabada yarım saat sürüyor yolculuk ve her gün yarım saat sohbet ediyorlar. Yirmi yaşında bir delikanlının Pasolini gibi bir adamla her gün yarım saat sohbet etmesi ne müthiş bir staj değil mi? Bertolucci, Pasolini’nin asistanlığını yapıyor Accattone filminde. Sonra Pasolini’nin kendisine verdiği polisiye öyküden yola çıkarak, cesedi bulunan bir fahişenin hikayesi La Commare Secca’yı, yirmi bir yaşında çekerek sinemaya atılıyor. Bugün çok büyük bir film olarak görülmese de Bertolucci’nin sinema anlayışına ışık tutan bir film.” ARENDT VE CAMUS'YÜ HATIRLATTI Bertolucci’nin Mussolini zamanında doğup, bugünkü İtalyan hükümetindeki Kuzey Partisi döneminde ölmesine, “Bertolucci bir faşizmde doğdu, başka bir faşizmde öldü” diyen Şalom, Konformist’in ana karakteri Marcello’nun sıradan bir insan olma çabasını, faşizmin tam da istediği şey olarak görüyor. Hannah Arendt’in kötülüğün sıradanlığından bu şekilde bahsettiğini vurgulayan Şalom, filmin iki ana tematiğini Arendt’in ve Camus’nün sözleriyle özetliyor: “Düşünceden istifa ederek, bir aktör olmaktan vazgeçiyoruz ve bizden istenen her şeyi yapmaya hazır hale geliyoruz. Camus’nun de dediği gibi; bir dişliye parmağımızı soktuğumuz zaman, bütün vücudumuzun o dişlinin dişleri arasına girmemesi mümkün olmuyor." [old_news_related_template title="38. İstanbul Film Festivali başladı... İstanbul 12 gün boyunca sinemaya doyacak..." desc="Dünya sinemasının en yeni örnekleri, usta yönetmenlerin son filmleri, yeni keşifler ve kült yapıtların aralarında bulunduğu 175 uzun metrajlı ve 11 kısa filmden oluşan zengin programıyla festival takipçileriyle buluşacak. Festival kapsamında 12 gün boyunca, 19 bölümde 45 ülkeden 187 yönetmenin toplam 186 filminin 467 seansta gösteriminin yanı sıra konuk yönetmen ve oyuncuların katılımıyla gerçekleştirilecek sohbetler, atölyeler, konserler ve özel etkinlikler de yer alacak." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2019/04/05/iecrop/iksv_16_9_1554450475.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/hayatim/kultur-sanat-haberleri/38-istanbul-film-festivali-basladi-istanbul-12-gun-boyunca-sinemaya-doyacak/"]