Gazeteci-yazar Mustafa Sağlamer, “Celal - Azrail Son Notayı Bekler” isimli biyografik romanında, müzik tarihimizin en nadide isimlerinden Celal Güzelses’in hayatını kaleme aldı. Atatürk’ün, “Şark Bülbülü” diye çağırdığı Güzelses için Sağlamer, “Olağanüstü bir ses, çelik gibi bir karakter, mütevazı bir bilge” yorumunu yapıyor. - Sizi Celal Güzelses’in biyografik romanını yazmaya iten sebep neydi? Radyo günleri çocuklarındanım. Celal Güzelses’i radyodan tanıyordum. Diyarbakır Maarif Koleji’nden arkadaşım Emrah Özpirinçci’nin, “Şark Bülbülü”nün torunu olduğunu öğrendim. Emrah, arkadaşlığımızın 54’üncü yılında, “Dedemin biyografisini yazar mısın?” dedi. 66 plak doldurmuş ve uluslararası ün yapmış bir ustanın biyografisini, ancak bir müzikolog yazabilirdi. Bunun üzerine, biyografik romanda karar kıldık.
Sağlamer, ‘Şark Bülbülü’ Güzelses’i anlattı:
- Celal Güzelses’in sanat dünyamızdaki yerini nasıl tarif edebiliriz? Osmanlı’nın Diyarbakırı’nda, kız kardeşinin ve kendisinin karnını doyurma savaşı veren öksüz ve yetim bir çocuk. Olağanüstü bir ses, çelik gibi sağlam bir karakter, mütevazı bir bilge. Bir benzeri yok. Celal Güzelses’i de birileriyle aynı sınıfa koymak, Picasso’nun “Guernico”su ile Kenan Evren’in “Kişneyen Beygir” tablosunu karşılaştırmaya benzer. - Tarikat mensubu olan Celal Güzelses’in Cumhuriyet devrimlerine yönelik bakış açısı nasıldı? Eskiden tarikat-siyaset-ticaret ilişkisi böylesine pespaye değildi. Tarikat mensubuna, ateist bile saygı duyardı. Dervişlik esastı. İşgalcilere karşı mücadele eden bir liderin tercihlerine karşı çıkmanız için bir neden yok. Fesli Kadir, Cüppeli-müppeli gibi proje tarikatçılar, çağımızın ürünleri. Karıştırmamak lazım.
Özge Özpirinçci

Geliri eğitime harcanacak

Emrah Özpirinçci, Özge Özpirinçci’nin babası. Oğlu Emre de ödüllü bir senarist. Dedesinin adını taşıyan bu kitabı, Atatürk Vakfı’na armağan etti. ataturkvakfi@org.tr adresinden istenebilir. 20 TL’den satışa sunulan kitabın geliriyle ihtiyaç sahibi daha fazla çocuğumuza burs imkânı doğacak.

Evden çıkıp ağladım

- Celal Güzelses’e ‘Şark Bülbülü’ ismini Atatürk takıyor... Atatürk müziğe hayranlık duyan bir kişi. Karşısına, bülbül gibi şakıyan bir çocuk çıkıyor. Anasız-babasız biçare çocuk da, birden koskoca bir paşadan davet alıyor. Bir şey itiraf edeyim; ilk karşılaşmalarını yazarken bilgisayarın başından fırlayıp evden çıktım ve ağladım. O anı düşünmek bile beni çok duygulandırdı.