İşte Levent Üzümcü'nün o yazısı
Kafanızda seçenekler uçuşuyor biliyorum. Sadece seçenekler değil, kızgınlıklar, küfürler, sorular ve daha niceleri uçuşuyor kafanızda. Bir gasp çetesinin mâhkûmu olduğunuzu düşünüyorsunuz. Anlayışsız, yok edici, konuşulmaz, konuşulsa da hiç bir anlaşma ortamı bulunamaz içi boş bir ağırlığın altında ezildiğinizi hissediyorsunuz. İlk önce şunu bilin ki, yalnız değilsiniz, ne bu hislerinizde, ne de sayısal olarak. Biliyorum, şiddetten, kaba kuvvetten, anlayışsızlıktan, mantıksızlıktan ve vicdansızlıktan hiç hoşlanmıyorsunuz. Biliyorum o bir oyunuz için neler çektiğinizi, ona sahip çıkmak için nasıl didindiğinizi. Biliyorum, siyaseten desteklediğiniz kimse hakkında buz gibi hırsızlık, yolsuzluk ve her türlü düzenbazlığın belgesini bırak; söylentisi dahi çıksa o bir tanecik oyunuzu o kişiye asla vermezsiniz. Oldu bittiler yüzünden içinizde başka ülkelere göçmek isteyenleriniz de var, çok anlaşılır.
"TAŞ YERİNDE AĞIRDIR"
Gitmeyin kardeşim bir yere, yabancı bir ülkede yeni bir hayat kurmanın milyon tane zorluğunu tercih edeceğinize ülkenizi daha güzel bir ülke yapmanın ağırlığını sırtlanın. Açın telefon rehberinizi, sizinle aynı dünyaya inanan, aklı, fikri, vicdanı hür arkadaşlarınızı daha çok arayıp sorun. Oturun bir yerde iki lâfın belini kırın. Daha çok okuyun, yazın, daha çok sahne sanatı izleyin, güzel müzikler dinleyin. Sanat iyileştiricidir, unutmayın. Bu kitle, bu bilmezlikle uzun süre devam edemez, kendinize bunu sıklıkla hatırlatın. Gitmeyin kardeşim bir yere, bireysellikten taşa dönmüş insanların renksiz, keyifsiz, gri hayatlarının bir parçası olmayın. Yurdumuzun vicdansız yüzü sandığınız kadar kalabalık değil. Bir grup şuursuz, doğanın en eski savunma biçimini uygulayarak kendini olduğundan daha büyük ve daha güçlüymüş göstermeye çalışıyor, bunu asla unutmayın, yılmayın, boyun eğmeyin, hiç bir yere gitmeyin ve unutmayın, taş yerinde ağırdır.
Abone Ol
Levent Üzümcü, 24 Haziran seçiminin ardından düşüncelerini yazdı
Muhalif ve özgürlükçü kimliğiyle tanınan sevilen tiyatrocu Levent Üzümcü, 24 Haziran'da yapılan seçimin ardından sosyal medya hesabından bir yazı kaleme aldı ve geleceğe dönük fikirlerini takipçileriyle paylaştı. Üzümcü, beyin göçüne karşı uyardı, yurt dışına gitmek isteyenlere seslendi: "Gitmeyin kardeşim bir yere. Açın telefon rehberinizi, sizinle aynı dünyaya inanan, aklı, fikri, vicdanı hür arkadaşlarınızı daha çok arayıp sorun"
Oyuncu Levent Üzümcü, 24 Haziran'da gerçekleştirilen seçimin ardından sosyal medya hesabı Instagram'da umutsuzluk yaşayan takipçilerine seslendi. "Peki şimdi ne yapacağız?" başlıklı bir yazı kaleme alan Üzümcü, Türkiye'den ayrılmak isteyenlere, "Ülkenizi daha güzel bir ülke yapmanın ağırlığını sırtlanın" dedi.
İşte Levent Üzümcü'nün o yazısı
Kafanızda seçenekler uçuşuyor biliyorum. Sadece seçenekler değil, kızgınlıklar, küfürler, sorular ve daha niceleri uçuşuyor kafanızda. Bir gasp çetesinin mâhkûmu olduğunuzu düşünüyorsunuz. Anlayışsız, yok edici, konuşulmaz, konuşulsa da hiç bir anlaşma ortamı bulunamaz içi boş bir ağırlığın altında ezildiğinizi hissediyorsunuz. İlk önce şunu bilin ki, yalnız değilsiniz, ne bu hislerinizde, ne de sayısal olarak. Biliyorum, şiddetten, kaba kuvvetten, anlayışsızlıktan, mantıksızlıktan ve vicdansızlıktan hiç hoşlanmıyorsunuz. Biliyorum o bir oyunuz için neler çektiğinizi, ona sahip çıkmak için nasıl didindiğinizi. Biliyorum, siyaseten desteklediğiniz kimse hakkında buz gibi hırsızlık, yolsuzluk ve her türlü düzenbazlığın belgesini bırak; söylentisi dahi çıksa o bir tanecik oyunuzu o kişiye asla vermezsiniz. Oldu bittiler yüzünden içinizde başka ülkelere göçmek isteyenleriniz de var, çok anlaşılır.
"TAŞ YERİNDE AĞIRDIR"
Gitmeyin kardeşim bir yere, yabancı bir ülkede yeni bir hayat kurmanın milyon tane zorluğunu tercih edeceğinize ülkenizi daha güzel bir ülke yapmanın ağırlığını sırtlanın. Açın telefon rehberinizi, sizinle aynı dünyaya inanan, aklı, fikri, vicdanı hür arkadaşlarınızı daha çok arayıp sorun. Oturun bir yerde iki lâfın belini kırın. Daha çok okuyun, yazın, daha çok sahne sanatı izleyin, güzel müzikler dinleyin. Sanat iyileştiricidir, unutmayın. Bu kitle, bu bilmezlikle uzun süre devam edemez, kendinize bunu sıklıkla hatırlatın. Gitmeyin kardeşim bir yere, bireysellikten taşa dönmüş insanların renksiz, keyifsiz, gri hayatlarının bir parçası olmayın. Yurdumuzun vicdansız yüzü sandığınız kadar kalabalık değil. Bir grup şuursuz, doğanın en eski savunma biçimini uygulayarak kendini olduğundan daha büyük ve daha güçlüymüş göstermeye çalışıyor, bunu asla unutmayın, yılmayın, boyun eğmeyin, hiç bir yere gitmeyin ve unutmayın, taş yerinde ağırdır.
İşte Levent Üzümcü'nün o yazısı
Kafanızda seçenekler uçuşuyor biliyorum. Sadece seçenekler değil, kızgınlıklar, küfürler, sorular ve daha niceleri uçuşuyor kafanızda. Bir gasp çetesinin mâhkûmu olduğunuzu düşünüyorsunuz. Anlayışsız, yok edici, konuşulmaz, konuşulsa da hiç bir anlaşma ortamı bulunamaz içi boş bir ağırlığın altında ezildiğinizi hissediyorsunuz. İlk önce şunu bilin ki, yalnız değilsiniz, ne bu hislerinizde, ne de sayısal olarak. Biliyorum, şiddetten, kaba kuvvetten, anlayışsızlıktan, mantıksızlıktan ve vicdansızlıktan hiç hoşlanmıyorsunuz. Biliyorum o bir oyunuz için neler çektiğinizi, ona sahip çıkmak için nasıl didindiğinizi. Biliyorum, siyaseten desteklediğiniz kimse hakkında buz gibi hırsızlık, yolsuzluk ve her türlü düzenbazlığın belgesini bırak; söylentisi dahi çıksa o bir tanecik oyunuzu o kişiye asla vermezsiniz. Oldu bittiler yüzünden içinizde başka ülkelere göçmek isteyenleriniz de var, çok anlaşılır.
"TAŞ YERİNDE AĞIRDIR"
Gitmeyin kardeşim bir yere, yabancı bir ülkede yeni bir hayat kurmanın milyon tane zorluğunu tercih edeceğinize ülkenizi daha güzel bir ülke yapmanın ağırlığını sırtlanın. Açın telefon rehberinizi, sizinle aynı dünyaya inanan, aklı, fikri, vicdanı hür arkadaşlarınızı daha çok arayıp sorun. Oturun bir yerde iki lâfın belini kırın. Daha çok okuyun, yazın, daha çok sahne sanatı izleyin, güzel müzikler dinleyin. Sanat iyileştiricidir, unutmayın. Bu kitle, bu bilmezlikle uzun süre devam edemez, kendinize bunu sıklıkla hatırlatın. Gitmeyin kardeşim bir yere, bireysellikten taşa dönmüş insanların renksiz, keyifsiz, gri hayatlarının bir parçası olmayın. Yurdumuzun vicdansız yüzü sandığınız kadar kalabalık değil. Bir grup şuursuz, doğanın en eski savunma biçimini uygulayarak kendini olduğundan daha büyük ve daha güçlüymüş göstermeye çalışıyor, bunu asla unutmayın, yılmayın, boyun eğmeyin, hiç bir yere gitmeyin ve unutmayın, taş yerinde ağırdır.
