Dünyaca ünlü yönetmenimiz Nuri Bilge Ceylan, 8. Malatya Uluslararası Film Festivali'nde 'Ustalık Sınıfı' söyleşisinde sinemaseverler ile buluştu. Söyleşinin moderasyonunu yönetmen Mehmet Eryılmaz üstlendi. "Ben kendimi usta saymıyorum" diyen Ceylan, "Benim penceremden öyle değil. Ben öğrenci gibi görüyorum kendimi. Sinema sonu olan, bilinen bir şey değil, devamlı öğrenilen bir şey. Ben buraya bildiklerimi değil yanlışlarımı da anlatmak için geldim. Bazen en büyük öğretmen yaptığımız yanlışlar oluyor. Bildiğimi zannettiğim şeyleri hemen unutuyorum. Onlar ilgi alanıma girmiyor. Eksiklerimi yanlışlarımı çekinmeden paylaşmak isterim. Sinema yapmak benim için bir tür itiraf alanı aslında. Kendim de film seyrederken aslında bir tür itiraf ararım. Bildiklerini anlatan öğretmen gibi filmlerden canım sıkılır." dedi. nuribilgeceylan-3 Edebiyatı çok sevdiğini söyleyen Ceylan, "Belki sinemadan bile çok severim. Bana her zaman daha derine inebilmiş bir sanat olarak görünmüştür. Tabii daha uzun da bir geçmişi var. Sinemanın tam olarak bir Dostoyevski çıkarabildiğini düşünmüyorum henüz" açıklamasını yaptı. Yönetmen olmaya askerde karar verdiğini söyleyen Ceylan, şöyle dedi: "Bunun nedeni uzun süren yalnızlık. Askerde çok yalnızdım. Çok kitap okuyordum. Bu, hayatım için daha büyük kararlar vermeme neden oldu. Okul bitmişti, hayat boş geliyordu, ne yapacağımı bilmiyordum. Denize düşen yılana sarılır durumu oldu. Kitaplar aldım, tekniğini bilirsem bu işi hallederim gibi geliyordu. Pek tanıdığım yoktu, çok küçük bir zümrenin elinde gibi geliyordu sinema. Onun için sadece kendi kişiliğime uygun yeni bir yöntem yaratma durumunda kaldım." nuribilgeceylan-2Ceylan, Seyircilerden gelen "Karakterlerinizi seçerken nelere dikkat ediyorsunuz?" sorusuna Ceylan şöyle cevap verdi: "Muhakkak ki insan doğasının kendime göre şaşırtıcı birtakım niteliklerini ortaya çıkarabilecek bıçak sırtı durumlar ortaya çıkarmaya çalışıyorum. Beni heyecanlandıracak durumları ortaya çıkarabilecek karakterler, olaylar yaratmaya çalışıyorum. Son filmde senaryoyu birlikte yazdığımız Akın’ın babasından ilham aldım. Karakteri çok ilgimi çekiyordu, aynı yansımaları babamda da görüyordum. Diş geçiremediğim, acısını çektiğim, kendime bile itiraf etmekten çekindiğim biraz karanlık bölgelere dalmak istedim." Tarkovski, Kiarostami, Dostoyevski gibi sevdiği yazar ve yönetmenlerden sık sık bahseden Ceylan, hâlâ çok fazla okumak istediği kitap, izlemek istediği film olduğundan söz etti. [sozcu_dailymotion_video id="x6897m2"]