"Dokuzuncu Hariciye Koğuşu", "Fatih Harbiye" ve "Cingöz Recai" gibi  onlarca unutulmaz esere imza atan roman yazarı, gazeteci ve fikir adamı Peyami Safa’nın(1899-1961) bizzat kendisi tarafından 1956 yılında daktilo ile yazılmış bir film senaryosu bulundu. "MÜZAYEDE SİTESİNDEN SATIN ALDIM" Konya’da yaşayan Araştırmacı-Yazar Kasım Kocabaş Peyami Safa’nın bilinmeyen senaryosunu bir müzayede sitesinde bulup, satın aldığını belirtti. Kasım Kocabaş, "Eski eser merakları geçmişte sahaf sahaf gezerek yeni eserlerin olup olmadığını takip ederlerdi. Günümüzde artık gelişen teknoloji ile bu çok daha kolay hale geldi. Gerek online satış yapan sahaflar, gerekse müzayede şirketleri sayesinde gün yüzüne çıkmayı bekleyen pek çok eser daha kolay şekilde meraklıları ile buluşuyor. Bende tarihinden tozlu sayfalarından kaybolmuş, 1956 Yılında Peyami Safa tarafından bizzat yazılan 'O Bir Kahpe İdi' veya 'Püsküllü Bela' isimli film senaryosunu bir müzayede sitesinde araştırdıktan sonra satın aldım. Peyami Safa’nın ise bir film senaryosu yazdığına dair bugüne kadar bir bilgi bulunmuyordu. Ortaya çıkan bu eser Peyami Safa’nın bizzat kendi yazdığı ve ilk kez ortaya çıkan ilk ve tek film senaryosu olma özelliği taşıyor” dedi. "SENARYO AND FİLM'E GÖNDERİLMİŞ"
FOTO: SÖZCÜ
Peyami Safa’nın bu senaryosunu dönemin ünlü yönetmeni Turgut Demirağ’a gönderdiğini ifade eden Kocabaş, “Bizzat Peyami Safa tarafından daktilo ile yazılmış “O bir Kahpe İdi veya Püsküllü Bela” isimli senaryo İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından çekilmesinde sakınca olmadığına dair resmi yazı ile ünlü yönetmen Turgut Demirağ’ın sahibi olduğu 'And' filme gönderilmiş. And filmin sahibi olan Turgut Demirağ ünlü yönetmen, senarist ve yapımcı olarak biliniyor. Birçok sinema filmine imza atan Demirağ, ‘Aşk ve Kin’ filmi ile 1965 yılında düzenlenen 2. Altın Portakal Film Festivalinde birincilik ödülü kazanmış bir yönetmen. Turgut Demirağ, Ali Koç’un eşi Nevbahar Demirağ ve sanatçı Melike Demirağ’ın da babaları aynı zamanda. Turgut Demirağ, 1960 yılında Peyami Safa’nın “Cumbadan Rumbaya” isimli romanını beyaz perdeye aktarmış bir yapımcı” şeklinde konuştu. "SENARYO, BEYAZ PERDEYE NEDEN AKTARILMADI?" İlk kez ortaya çıkan bu senaryonun ise Turgut Demirağ ya da başka bir yapımcı tarafından beyaz perdeye aktarıldığına dair bir bilgi bulunmuyor” diyen Kocabaş, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Eseri gizemli kılan asıl yön işte tam bu noktada ortaya çıkıyor. Nasıl olurda onlarca eseri sinemaya aktarılmış bir yazarın ilk kez kendi yazdığı senaryo hakkında bir bilgi bulunmaz? Nasıl olurda böylesine bir eser tam da ünlü yapımcının elindeyken beyaz perdeye aktarılmaz? Bu sorunun cevabını henüz biz de tam bilemiyoruz. Dosyanın üzerinde ve içindeki nottan Amerika’daki ünlü sinema yapımcısı William Dieterle’ye gönderilmek istendiğine dair izler var. Acaba filmi onun çekmesi için girişimde mi bulunmuşlardı? Ya da içinde bulundukları dönem (1956-61) arası hem siyasi hem de sosyal açıdan yaşanılan süreçler mi engel olmuştu? Eserin gün yüzüne çıkması ile birlikte belki bu sorularında daha net cevabını bulabileceğini ümit ediyoruz.” ifadelerine yer verdi. ESERİN ÖZELLİKLERİ Bir dosya içerisinde bulunan senaryo iki nüsha olarak daktilo ile yazılmış. İkinci Nüsha film kontrol komisyonuna sunulmak üzere hazırlanmış ve 10 Temmuz 1956 yılında İstanbul Emniyet Müdürlüğü resmi yazı ve mührü ile senaryonun filme aktarılmasında herhangi bir sakınca olmadığı onaylanmış. Dosyanın kapak sayfasında William Dieterle, O Bir Kahpe İdi veya Püsküllü Bela” isimleri not düşülerek William Dieterle’nin isminin üzeri karalanmış. William Dieterle 1972 de vefat etmiş dünyaca ünlü bir Holywood yapımcısı. SENARYONUN KONUSU Kısa metrajlı bir film için hazırlandığı düşünülen senaryoda Gienette, Melih, Osman başrolde yer alıyor. İstanbul’da pavyonlarda geçimini sağlayan Fransız Gienette ile ona sırılsıklam aşık olan Melih’in hikayesi anlatılıyor. Senaryoda kısaca hayatını paraya adamış bir kadın, aşktan gözü kör olmuş bir delikanlı ve çevresinde onun aklını başına alması için çırpınan annesi ve arkadaşlarının kısa hikâyesi anlatılmaktadır. PEYAMİ SAFA’NIN BEYAZ PERDEYE AKTARILAN ESERLERİ Edebiyat alanında yüzlerce eser vermiş olan ünlü yazar ve romancı Peyami Safa’nın () pek çok romanı beyaz perdeye de aktarıldı.  “Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Fatih Harbiye, Cingöz Recai, Gölge” gibi daha pek çok eseri defalarca film ve dizi olarak ekranlara yansıdı. Ancak sinemaya aktarılan bütün filmler onun romanlarından, başka senaristler tarafından senarize edilmiştir.  PEYAMİ SAFA KİMDİR ? Servet-i Fünun dönemi şairlerinden İsmail Safa'nın oğludur. ‘Server Bedi’ takma adıyla bilinen ve yazar kimliğiyle öne çıkan Peyami Safa, 2 Nisan 1899'da İstanbul'da dünyaya geldi. Sivas'a sürgüne gönderilen babasının orada ölmesi neticesinde yetim kalır ve "Yetim-i Safa" adıyla anılır. Usta yazar, 9 yaşındayken geçirdiği kemik hastalığının yanı sıra yaşadıkları geçim sıkıntısı sebebiyle düzenli eğitim alamadı. Cumhuriyet ve Milliyet gibi gazetelerde eleştirel üslupla yazılar yayımladı. Türk edebiyat tarihine 9. Hariciye Koğuşu, Cingöz Recai, Fatih Harbiye, Matmazel Noraliya’nın Koltuğu gibi romanlarıyla damga vurdu. Romanlarının bir çoğu defalarca sinemaya aktarıldı. Roman, hikaye, gazete yazıları, fikri yazılar vb. pek çok konuda eserler verdi. Romanları ve romanlarından sinemaya aktarılan eserleri hala en çok rağbet gören eserler arasındadır. 1957 de hastalanan tek oğlu Merve Safa’nın 1961 de vefatından 4 ay sonra 15 Haziran 1961’de beyin kanaması sonucu İstanbul’da vefat etti.