Saygı ÖZTÜRK/ANKARA Ankara’nın Polatlı ilçesine kadar gelmişlerdi. Artık, TBMM’nin Ankara’dan taşınmasının bile konuşulduğu günlerde, İstanbul hükümeti tarafından haklarında idam fermanı çıkarılan Mustafa Kemal ve silah arkadaşları, Yunan askerine karşı büyük bir mücadele veriyordu. Öyle ki bakıyorsunuz Kara Tepe bir Türk askerinin, bir yunan askerinin eline geçiyordu. Birliklerin sürekli geri çekilmesi umutsuzluğu artırıyordu. İşte, “Bitti” denilen yerde taaruza geçen bir ordu. “Tükendi” denilen yerde şahlanan bir millet olduğumuzu gösterdiler. Sakarya Meydan Muharebesi'nin yaşandığı olaylarla ilgili ilk çalışmayı ve 106 kilometrelik yürüyüşü 1993 yılında dönemin Polatlı Topçu Okulu Komutanı Şener Eruygur başlatıyor. Dolaşıldıkça mermiler, süngüler, şehitler ortaya çıkıyor. Polatlı Belediyesi bünyesinde kurulan “Tarihi Alanları Tanıtım Merkezi” kısıtlı olanaklarına rağmen büyük işler yapıyor, Sakarya savaşının “Diriliş hattı”nın destanını anlatıyor. GAZİ’NİN KARAGAHI Sakarya Meydan Muharebesi 23 Ağustos 1921’de baymadı. 13 Eylül’de bitti. Bugün Ankara’nın neredeyse içi sayılabilecek Alagöz köyünde Mustafa Kemal’in karargahı duruyor. Aynı köyde, İsmet İnönü’nün Batı Karargahı da bulunuyordu ama o ev artık yok. Atatürk’ün 9 Eylül’e kadar kaldığı bu karargahı Halide Edip Adıvar. “Türk’ün Ateşle İmtihanı” kitabında yaşanan acı-tatlı olaylarıyla anlatıyor. O karargah bugün son derece bakımlı ve düzenli olarak ayakta ve müze olarak halka açık durumda. Yaşananları Kadim Koç, heyecanla anlatırken duygulanıyor ve gözyaşları akıyor. Yalnız o mu? Kendisini Sakarya Meydan Savaşı'nın geçtiği bölgenin tanıtımına gönüllü olarak adayan emekli Albay İsrafil Aydın da, aynı duyguları hem yaşıyor, hem yaşatıyor.
Saygı Öztürk - E. Albay Kadim Koç
Oradan, Malıköy Tren İstasyonu'na gidiyoruz. Müze yapılmış, heykeller, savaşta kullanılan uçakların maketleri, hatta Atatürk’ü savaş bölgesine taşıyan 1897 yılı yapımı lokomotif var ama park alanı alabildiğine bakımsız. TCDD temizlik için iki görevli veremiyor mu? Hemen yanındaki şehitlik hayvanların otlak alanıyken, kısa süre önce etrafı tel örgüyle çevrilmiş. Biliniyor ki köydeki bazı evler şehitliklerin üzerine yapılmış.
Atatürk'ün Zafer Tepe'deki dürbünle bakarken çekilen fotoğrafının heykelini E. Albay Kadim Koç, Saygı Öztürk'e armağan etti.
O FOTOĞRAF ZAFERTEPE’DE Savaşın en şiddetli yerlerden birisi bugün Ankara’nın içi diyebileceğimiz Zafertepe’ydi. O tepede sık sık el değiştiriyordu. Atatürk’ün yerde oturup arkasında Salih Bozuk’un de bulunduğu dürbünle cepheli izlerken çekilen fotoğrafı hep Duatepe’deki fotoğraf olarak biliniyordu. Yapılan araştırmalar, arazi incelemeleri, bu fotoğrafın Zafertepe’de çekildiğini ortaya koydu. Şehit mezarlarının bulunması, fotoğrafların yerlerinin belirlenmesinde birlik cerideleri ve hatıralardan da yararlanılıyor. Oradaki ip uçlarından hareket ediliyor. ERLER ARASINDA BİR MİLLETVEKİLİ Savaşın yine kritik bir aşamasında, Kazım Özalap, subayları çağırıyor. Gelenler arasında bir de er vardır. Bir Yozgatlı olarak tüylerimizi diken diken eden açıklamayı Albay Kadim Koç’tan dinliyorum: “Üzerinde er üniforması olan kişi kendisini tanıtıyor: ‘Ben, Bozok (Yozgat) Milletvekili Sırrı Bey’ diyor. Sırrı Bey, 1. Süvari Tugayı'nda savaş sonuna kadar er olarak görev yaptı.” Savaş bölgesi milli parklar sınırları içine alındı. Kültür Bakanlığı tarihi SİT alanı içinde. 106 kilometrelik savaş bölgesini ilk dolaşan dönemin Polatlı Toplu Okulu Komutanı Şener Eruygur olmuş. Polatlı'yı yakınından geçen her yolcu, tepede bulunan anıtı görebilir. 22 gün, 22 gece devam eden o savaşı simgeleyen Zafer Anıtı'nın yapımına öncülüğü de 1971 yılında Albay Sadık Bey yapmış. ŞEHİTLİKLER BULUNDU Savaşta 120 bin Yunan askerine karşılık, 96 bin Türk askeri bulunmuş. Yunanlıların mühimmat yüklü kamyonlarına askerimiz el koymuş ama o araçları kullanacak şoför olmadığı için mühimmatlar alındıktan sonra kamyonlar yakılmış. Polatlı Belediyesi'nin öncülüğünde şehitliklerle ilgili araştırmalar da yapılıyor. Yeni bulunan “Şehit Kaşı” tepesinde 140 askerimizin mezarı bulunmuş. Bazı yerlerde, Türk askerinin yanında öldürülen Yunanlıların da bulunduğu anlaşıldı. Türk komutanın kanlı üniforması arasında kanlı haritayı Albay Kadim Koç anlatırken sesi titriyor. O bölgede tam 5 bin 713 askerimiz şehit edilmiş. ÖĞRENCİLERİ BEKLİYORLAR Şehitliklerin yeri bilinmezken, son dönemde 3 bine yakın şehit mezarının yeri belirlendi. Emekli Albay Kadim Koç, yapılan çalışmaları SÖZCÜ’ye şöyle anlatıyor: “Kendimi, Sakarya Savaşı ile ilgili araştırmalara adadım. Emekliye ayrıldıktan sonra Polatlı Belediyesi Tarihi Alanlar Tanıtım Merkezi (POTA) kuruldu. 13 personelimiz var. Yılda ortalama 20 bin civarında ziyaretçi geliyor. Bunu önce 100 bine çıkarmak için çalışıyoruz. Bütün okulları Sakarya Savaşını burada yaşayıp öğrenmelerini istiyoruz. Bizimle 0312- 6225808 numaralı telefonla bağlantı kurabilirler. Kendilerini uzmanlaşan personelimiz rehberlik yapacak. Şehitliklerimizin yapılmasında, müzelerin kurulmasında Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran’ın büyük desteğini görüyoruz.” Ankara’nın Polatlı ilçesi yakınına kadar gelen Yunan askerlerine karşı verilen şanlı mücadeleyi, Polatlı Belediyesi’nin öncülüğünde canlandırıyor. Başkan Mürsel Yıldızkaya, “Burası, yakında en çok ziyaret edilecek yerler arasında” olacak. TÜRK VE YUNAN AYNI MEZARLIKTA Bazı şehitlerimizin başında mezar taşı da var. Örneğin Ilıca köyü yakınında şehit olan askerlerimiz kadınlar tarafından kağnılarla köye taşınmış ve onları köy mezarlığında toprağa vermişler. O köyde,. 40 da Yunan askerinin mezarı bulunuyor. Şehit mezarlarının belirlenmesinde teknik cihazlar kullanılıyor. Bazı mezarlar açılıyor bunhun Türk mi,. Yunan askeri mi olduğu üniformaların düğmelerinden anlaşılıyor. Öyle savaşlar yaşanıyor ki, örneğin Karatepe tam 7 kez el değiştiriyor. 1.200 mevcutlu tümenimizden 700’ü işte o Karatepe’de şehit ediliyor. Kurtuluş Savaşımız'la ilgili Kızılay arşivi açılmadığı için şehit mektupları bile araştırılamıyor. Savaşın en çetin geçtiği yerlerden birisi de, Atatürk’ün “Sakarya” adını verdiği Polatlı’nın köyünde yaşanmış. Halide Edip Adıvar ve kadın kahramanlar için bu köyde yapılan müze evin yerini Osman Türe’nin çocukları bağışlamış. Milli mücadelemizin merkezinde her yer tarih kokuyor. Bu bölgenin hatıralara yakışır bir hale dönüşmesinin öncülüğünü yapan emekli Orgeneral Şener Eruygur’u ise Ergenekon kumpas davası kapsamında tutukladılar. Cezaevindeyken merdivenden düştü. Bugün o paşa ne saatten, ne günden haberi olmadan, okuma-yazma yeteneğini de kaybetmiş durumda hayatını sürdürüyor.