Geniş bir müzik yelpazesi olan Steve Gunn her yeni albümüyle birlikte müzik yelpazesi daha da genişlemeye devam ediyor. Ablasının kaset arşivinde kaybolmasıyla başlayan müzikle iç içeliği, ilk etapta punk rock ve rap’le yakınlaşmasını sağladı. Genişleyen müzik ufku, onu folk, saykedelik müzik, country, funk ve Hint klasik müziğine kadar götürdü. Bu müzik türleri ve daha fazlasından aldığı ilham, onu 2007 yılında resmi olarak başlayan solo kariyerine doğru sürükledi. Solo kariyerinin hemen öncesinde ise, 2005-2007 yılları arasında Pete Nolan ve Marcia Bassett'ın yer aldığı GHQ isimli grupta çaldı. Sekiz stüdyo albümü sığdırdığı solo kariyeri haricinde; Hiss Golden Messenger, Shawn David McMillen, Mike Cooper, Mike Gangloff ve The Black Twig Pickers gibi isimlerle şarkı ve albümler kaydetti. 2012 yılında, Türkiye’deki ilk konserini 2014 yılında Salon’da veren Kurt Vile’la yolu kesişti. Kurt Vile’ın grubu The Violators’a gitarist kimliğiyle dahil oldu. Bob Dylan ve Bert Jansch'ın 60'lar ortasındaki karakteristik şarkı yazım tekniklerini anımsatan son albümü ‘The Unseen In Between’i 2019 yılının hemen başında ünlü plak şirketi Matador etiketiyle yayımlayan Gunn, 23 Eylül’de sonbahara çok yakışacak bir gece için Salon’a geliyor. 60’ların özgür ruhunu, saykedelik müziğini, günümüzün neo-psychedelia akımı ile yaşatan Babe Rainbow, ilk dönem teklilerini topladıkları kendi isimlerini taşıyan kısaçalarlarını 2015’de yayımladılar. King Gizzard and the Lizard Wizard'ın beyni Stu Mackenzie’yle çalıştıkları, grubun adını taşıyan ilk albümleri, 2017 yazında yayımlandı. Kozmik ve tropik ögelerin gitar melodilerinde ile birleştiği; J.J Cale, The Grateful Dead ve The Beatles'ın olgunluk dönemi başta olmak üzere 60'lar sonundaki müziğin yaratıcı yüzünü yansıtan şarkılarla dolu bu albümü, geçtiğimiz yıl yayımlanan ikinci albümleri Double Rainbow izledi. Secret Enchanted Broccoli Forest, Peace Blossom Boogy ve Love Forever gibi yer yer folk, boogie ve funk’ın yer aldığı şarkılarıyla Babe Rainbow 26 Eylül’de Salon’a konuk oluyor. 2003 yılında tanışıp, müzikal anlamda çok fazla ortak noktaları olduğunu fark eden Lyn m ve Alain Frey, 2015 yılının Ocak ayında Elvett’e hayat verdiler. Aynı yıl içinde yayımladıkları ilk teklileri Home, yumuşak electronika tınıları ve Lyn’in güçlü sesiyle müzikseverlerin beğenisini topladı. Şarkıya eşlik eden video ise Elvett’in ülkemizde önemli bir hayran kitlesine kavuşmasını sağladı. Elektro-akustik olarak tanımladıkları müzikleri, Elvett’i Paléo Festival, Eurockéennes de Belfort ve Printemps de Bourges başta olmak üzere, önemli etkinlik ve festivallere taşıdı. So Easy To Leave Love ve Who Shot First? gibi sevilen şarkılardan oluşan ilk kısaçalarları Who Shot First?'ü yine 2015’te yayımladılar. Mama ve Man isimli iki tekli sığdırdıkları 2018 yılının ardından, şarkılarında yaşattıkları yoğun duyguları 27 Eylül’de Türkiye’de verecekleri ilk konserleriyle Salon’da yaşatacaklar. Hollandalı ikili Stijn Hosman ve Hessel Stuut ikilisinin tarafından kurulan Polynation, Weval ve Gidge gibi isimlerin başını çektiği kataloğuyla dikkat çeken Amsterdam merkezli plak şirketi Atomnation etiketiyle 2015’te ilk kısa çalarları ‘Allogamy’yi yayımladı. Organik sound’ların ve akılda kalıcı melodilerin kaliteli altyapılarla birleştiği, davul ve synthesizer’ın harmanlandığı bu kısa çalarla yakaladıkları başarı; ADE, Best Kept Secret ve Eurosonic gibi ehemmiyeti yüksek festivallerde çalmalarının yolunu açtı. Kayıtlarının etkisini daha da katlayan, doğaçlama ruhunun ön plana çıktığı canlı performanslarıyla başarılarını iyice pekiştirdiler. Uzun süredir beklenen ilk uzun çalarlarını geçtiğimiz Mayıs ayında yayımladılar. 2019 yılının en başarılı çıkış albümlerinden biri olarak addedilen ‘Igneous’ isimli ilk Polynation albümü müzikseverlerin beğenisini kazandı. İstanbul’da ilk kez 30 Haziran’da boğaza nazır gerçekleşen Gezgin Salon’da, Agar Agar’dan hemen önce sahne alan Polynation 28 Eylül gecesi bu kez Salon’da müzikseverlerle buluşacak. Türkiye’de ilk kez sahne alacak Danimarkalı punk grubu Iceage, beslendiği kültürleri yansıtırcasına, afro-beat’ten funk’a, poptan caza geniş bir yelpazede özgün üretimler yapan Londra doğumlu Sudan asıllı ABD’li şarkıcı, şarkı sözü yazarı ve müzisyen Sinkane, organik ve dinamik elektronik müzik harikası Zola Blood, Jae Matthews ve Augustus Muller ikilisinin karanlığa hayat ve ses verdiği ABD’li post-punk etkileşimli synth-pop grubu Boy Harsher ve elektronik müzikle tutku dolu ilişkisini, dinamik synth-pop’unun her notasında yansıtan Hollanda doğumlu, Berlin’i mesken edinmiş müzisyen ve şarkıcı Thomas Azier Birlikte Güzel desteğiyle Salon’da sahne alacak. Ayrıca, sezon boyunca Birlikte Güzel ve Salon sürprizler hazırlayacak. Garanti BBVA Konserleri kapsamında her saniyesi ile dinleyiciyi büyülü bir atmosfer yaşatacak Salon’un unutulmazları arasındaki konserlerden birine imza atan, ardından da ilk Gezgin Salon’da sahne alan Kiasmos ikilisinden Janus Ramussen Salon’a konuk olacak. Salon tüm sezon boyunca; saksafonu, synthesizer’ı ve güçlü sesiyle elektronikayı cazla harmanlayan Londralı sanatçı ve prodüktör Laura Misch, 70’lerden günümüze, kozmik cazın öncülerinden biri olan ABD’li multi-enstrümantalist saksafoncu, besteci Idris Ackamoor ve kült projesi The Pyramids, geçtiğimiz sezon Türkiye’deki ilk ziyaretinde Salon sahnesine konuk olan ve kısa bir aradan sonra bir kez daha hayranlarıyla buluşacak olan, akordeonun deneysel, alışılmadık ve kesinlikle büyüleyici yüzünü yansıtan üretimleriyle, İsviçreli akordeon sanatçısı Mario Batkovic’in de bulunduğu konuklarıyla farklı tınılara kulak vermek isteyenleri Beyoğlu’ndaki mekanında ağırlayacak. Salon programı Ekim ayında Şilili krautrock, saykedelik pop ekibi Föllakzoid, 80’lerin synth-pop standartlarını, standart tanımayan elekktro-pop algısıyla modernize eden Yunan şarkıcı ve şarkı yazarı Σtellaile devam edecek. Kasım ve Aralık aylarında ise İsviçreli müzisyen ve oyuncu Thomas Kuratli‘nin katmanlı elektronik müzik projesi Pyrit, müzikseverlere sofistike bir indie pop bayramı yaşatan Ekvadorlu şarkıcı, şarkı sözü yazarı ve yapımcı Helado Negro, piyanoyu, “kendi iç dünyasını en iyi şekilde yansıtabildiği enstrüman” olarak tanımlayan İtalyan müzisyen ve çağdaş klasik müzik bestecisi Fabrizio Paterlini, caz ve elektronik müzik arasındaki sınırları bulanıklaştıran yapımcı, besteci ve davulcu Makaya McCraven, de müzik tutkunlarının İstanbul’daki buluşma noktası Salon’da dinleyicinin karşısında olacak. Yeni üyeliklerde Mavi Lale Kart, 2019-2020 sezonunda Salon İKSV’de sınırlı sayıda 1 bilet alana 1 bilet hediye hakkı sağlıyor. Salon’un yeni sezon programının biletleri 8 Ağustos Perşembe günü saat 10.30’da satışa çıkacak.