İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından yayımlanan ve Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feyza Çorapçı tarafından hazırlanan, “Erken Çocukluktan Gençliğe: Sanatla Büyümek” adlı rapor, çocukların ve gençlerin en erken yaşlardan itibaren sanatla büyümesinin yaratacağı olumlu etkileri gündeme taşıyor. Türkiye’de sanat derslerinin okul müfredatında sınırlı yer tutması nedeniyle, özellikle dezavantajlı ailelerin çocukları nitelikli sanat deneyimlerinden mahrum kalıyor. Çocuklar ve gençler zaten kısıtlı olan boş zamanlarını, çoğunlukla ev ödevi yapmak, televizyon izlemek gibi etkinliklerle geçiriyor. OKULU TERK ETME ORANI AZALIYOR Oysaki son 20 yıldır yapılan araştırmalar, özellikle dezavantajlı ailelerdeki çocukların sanat temelli programlara katıldığında okulu terk etme oranının beş kat azaldığını, üniversiteden mezun olma şanslarının iki kat arttığını gösteriyor. Rapor, çocukların ve gençlerin serbest zamanlarında kendi yaş gruplarına göre tasarlanmış nitelikli programlara katılmalarının ve sanatsal etkinliklerle uğraşmalarının, bireysel gelişimlerine pek çok olumlu katkı sağladığını ortaya koyuyor. HANGi BECERiLERi GELiŞTiRiYOR? Rapor sanatla uğraşmanın sorgulama, araştırma, hayal gücünü kullanma, yaratıcı ve eleştirel düşünebilme, kendini ifade etme, empati kurma gibi becerileri kazandırma potansiyeline işaret ediyor. Sosyal problemler sanat yoluyla odağa alındığında, çocukların içinde yaşamak istedikleri çevreyi daha iyi düşünmeleri ve toplumsal sorumluluk duygularının artması mümkün oluyor. Bunun yanı sıra “Sanat etkinliklerine ailelerin ve çocukların ilgisi nasıl çekilebilir? Farklı gruplara yönelik olarak hazırlanan programlara erişim ve katılım imkanları nasıl artırılabilir? Sanatçılar tarafından tasarlanan ve yürütülen atölye çalışmalarında olumlu bir öğrenme ve etkileşim ortamı nasıl yaratılabilir?” soruları da raporu şekillendiriyor.