- Uzun yıllar Hollanda Kraliyet Akademisi’nde eğitim gördünüz ve yurtdışında yaşadınız. Bu nasıl bir süreçti? Hollanda’da yaşamak ve orada eğitim almak üretimimi farklılaştırdı, düşüncemi özgürleştirdi. Temel sanat eğitiminin ilkokuldan itibaren çok önemsendiği, estetikte sadeliğin yaşamda birincil koşul olduğu, pratik insanların diyarıydı. Sanat eğitimime Kraliyet Akademisi’ne verdiğim serbest çalışmalarımdan oluşan portfolyomun kabul edilmesiyle başladım. 10 yıl Holanda’da yaşadığım refah ve ferah bende artık daha yüksek enerjili bir yaratım arayışına dönüştü. Green Card Amerika ile göçmen piyangosunu kazanınca New York’a yerleştim. Yaşamım daha zorluydu, sosyal bir devletin sanatçı üstüne kol kanat gerdiği bir sistemi yoktu. [caption id="attachment_2280094" align="alignnone" width="880"]Gülfem Kessler Gülfem Kessler[/caption] - Batı’dan Türkiye’ye baktığınızda nasıl bir sanat dünyası görülüyordu? Türkiye’de özgün işler yapan ve samimi ifadelerle çalışan, nitelikli sanatçılar olduğunu düşünüyorum. Bizim de yurt dışı sanat alanlarında nitelikli işlerle yer alabileceğimiz ümidini taşıyorum. Son birkaç yıldır yaşanan ekonomik krizin sanata olumsuz etkileri var. Sanatın para ile olan ilişkisinin Türkiye’de biraz daha doğal sınırlara çekilmesi gerektiğini düşünüyorum ve belki de bu dönem normalleşme sürecidir. warrior_2017_tuval-uzerine-pigment-boya_45x60cm

Derdim anlamak, kavramak

- Son serginiz ‘Anniversary of Memories’i (Hatıraların Doğumgünü) anılarınızdan yola çıkarak hazırladınız. Ne vardı heybenizde? Anılar bir değersizlik duygusunun veya bir egosal mutluluk algısının kayıtlarına benziyor. İyi hissettireni de var, berbat hissettireni de… Ben neden bu kadar çok anılarla uğraşıyorum? Algılama şeklimi izliyorum, bir durumu neden veya nasıl değerlendirdiğimi, neden beni etkilediğini, bende neden izler bıraktığının sürekli bir analizi içerisindeyim. Aslında derdim ‘anlamak”‘ büyük harflerle ‘kavramak’. scenic-face_2017_tuval-uzerine-akrilik-ve-pigment-boya_70x70cm

Sanat yeni dünyalar yaratmaktır

- Eserlerinizdeki kadınları nasıl tanımlıyorsunuz? Kadın, duyguları ifade ederken daha rahat olduğum bir cins. Bazen ifadelerimde vurdumduymaz bir havayı vurguluyorum. Yaşanmışlıklarla ilintili bir durum değil bu, bilakis her ifadenin kendine has bir büyüsü olsun ve seyirci her birinde kendisinden birşeyler tanımlasın istiyorum.