Taner BİLDİK
-Geçen yıl yayınladığınız ‘Modern Art’ adlı albümünüzün tarzını nasıl tanımlarsınız?
Tarz olarak dinleyicinin kulağını farklı seslere alıştıran bir albüm oldu. ‘Wifi’ dönemindeki yaşam tarzını temsil ediyor diyebilirim. Twitter’dan önce olduğu gibi, iletişimin her zaman insanların gözlerinin içine bakarak olması gerektiğini hatırlatıyor.
- ‘50 Mila’ ülkemizde en çok bilinen şarkılarınızın başında geliyor. Ferzan Özpetek’in filmi ile şarkınız nasıl bir araya geldi?
‘50 Mila’ tam da Ferzan’ın filmleri gibi. Kelimelerle anlatmak çok zor... Mutlu bir müzik ama hüzünlü sözleri var. Bu şarkı aşk ve mücadeleyle ilgili... Plak şirketimin bana yaptığı bir sürpriz oldu şarkının filmle buluşması. Ferzan Özpetek iyi filmin nasıl yapıldığını bilen, çok yetenekli bir yönetmen. Onun filminin parçası olmak benim için onur verici.
Radyo programı yapmayı düşünüyorum
- Yakında sizi bir radyo programında da dinleyeceğiz. Müzik dışında farklı çalışmalar yapmaya devam edecek misiniz?
Tabii ki… En sevdiğim şarkılardan oluşan bir playlist oluşturmak ve şarkıcılarla ilgili birçok hikaye anlatmak istiyorum. Müzikal çalışmalardan fırsat bulduğumda kendi radyo programımı yapmayı düşünüyorum. Adı da ‘Stay Soul’ olacak...
Orkestra arkadaşlarımla sarılıp birbirimizi motive ediyoruz
- Konser öncesi şans için yaptığınız bir ritüeliniz var mı?
Konserden önce kuliste sesimle ilgili çalışmalar yapıyorum. 20 dk. sesimi ısıtmam yeterli oluyor. Sonrasında orkestra arkadaşlarımla sarılıp birbirimizi motive ediyoruz. Enerjilerini hissetmek bana iyi geliyor. Şarkı söylemenin kendisi bir sihir... Dinleyicilerimle buluşacağım her seferinde çok heyecanlı oluyorum.
Ülkenizi ve insanlarınızı çok seviyorum
- Türkiye denince aklınıza neler geliyor?
Daha önce Bodrum’da bulundum ve oradan birçok güzel anıyla döndüm. Ülkenizi, kültürü, harika manzaraları, sahili ve insanları çok sevdim. Kültürünüzü tekrar hissetmek için sabırsızlanıyorum.
- Türkiye’deki hayranlarınıza bir mesajınız var mı?
Birçok şarkımın Türkiye’de çok sevildiğini biliyorum. Ülkenizi ve insanlarınızı çok seviyorum. İş Sanat’ta sevenlerimle birlikte şarkı söylemek için sabırsızlanıyorum.
Opera eğitimli şarkıcı
Nina Zilli müzik eğitimine 13 yaşındayken konservatuvara başlayarak adım attı. Opera şarkıcılığı eğitimi alan zilli, ilk 45’liği ‘50 Mila’yı 2009’da yayınladı. Bu şarkı yönetmen Ferzan Özpetek’in ‘Mine Vaganti’ filminin soundtrack’inde de kullanıldı. İtalya’yı Azerbaycan’ın Bakü şehrinde düzenlenen Eurovision Şarkı Yarışması’nda ‘L’amore è Femmina’ (Out of Love) şarkısıyla temsil eden Zilli, birçok kez İtalya San Remo Müzik Festivali’nde de sahne aldı. 2017’de yeni albümü ‘Modern Art’ı yayınlayan Nina Zilli, albümün dünya turnesi kapsamında 10 Mayıs’ta Türkiye’de ilk defa İş Sanat’ta hayranlarıyla buluşacak.
Tek hayalim şarkıcı ve şarkı yazarı olmaktı
- Müzik konusundaki en büyük motivasyonunuz nedir?
Ben şarkı söylemeye aşığım. Küçüklüğümden beri tek hayalim şarkıcı ve şarkı yazarı olmaktı çünkü sonunda dinleyicimle buluşacağı ve şarkılar aracılığıyla bir arada olacağımızı biliyordum. Küçük yaşlarda televizyonda San Remo Festivali’ni izlerken anneme “Ben de oraya çıkacağım” derdim. Şimdi ise şarkı söylemenin keyfini çıkarıyorum. Bundan sonra yeni şarkılarla olabildiğince çok dinleyiciye ulaşmaya devam etmek istiyorum.
- 2012’de Eurovision Şarkı Yarışması’nda İtalya’yı temsil ettiniz. Eurovision’a katılmak sizin için nasıl bir deneyimdi?
Ben Eurovision’u, San Remo Şarkı Yarışması’nın Avrupa versiyonu olarak değerlendiriyorum. Bu, benim için çok özel bir deneyimdi. Ülkemi müziğimle temsil etmek heyecan vericiydi. Bu organizasyon bence Avrupa’yı müzik çatısı altında birleştirmenin harika bir yolu… Başarılı organizasyonlarla bu yarışmanın uzun yıllar müzik piyasası için çok önemli olmaya devam edeceğini düşünüyorum.
