Süleyman Dilbirliği kimdir? Ayla filminin Esin kaynağı Süleyman Dilbirliği kaç yaşında vefat etti? Nereli?
Ayla filminin astsubayı Süleyman Dilbirliği hayatını kaybetti. Yaşadıkları herkesi etkileyen Süleyman Dirbirliği kimdir, nereli ve kaç yaşında vefat etti merak ediliyor. Solunum yetmezliği nedeniyle hastaneye kaldırılan Süleyman Dilbirliği vefat etti. Peki Süleyman Dilbirliği kimdir?
Koreli Eunja Kim'in manevi babası Kore Gazisi Astsubay Süleyman Dilbirliği tedavi gördüğü hastanede vefat etti. Süleyman Dilbirliği'nin yaşam hikayesi "Ayla" filmiyle hikayesi beyaz perdeye aktarılmıştı. Merak edilen Sileyman Dilbirliği kimdir, kaç yaşında vefat etti ve nereli gibi soruların yanıtlarını haberimizde. İşte tüm merak edilenler....
SÜLEYMAN DİLBİRLİĞİ KİMDİR?
Astsubay Süleyman Dilbirliği, Birleşmiş Milletler’in yardım çağrısıyla Türkiye, Kore’ye 17 Ekim 1950’de General Tahsin Yazıcı komutasında 5090 kişilik bir tugaydaki askerlerden biri olmuştu. Annesi-babası öldürülmüş Koreli bir kız çocuğunu ölümden kurtaran ve çocuğa 15 ay boyunca kendi çocuğu gibi bakan Süleyman Dilbirliği, Türkiye’e dönmek zorunda kalıp bir daha Ayla’dan haber alamamış ve yıllar sonra Ayla adını verdiği kızı 60 sene sonra görmüştü. Süleyman Dilbirliği 91 yaşındaydı.
SÜLEYMAN DİRLBİRLİĞİ'NİN SİNEMAYA UYARLANAN HİKAYESİ
Astsubay Süleyman Dilbirliği, 1950'de başlayan Kore Savaşı sırasında ailesini savaşta yitiren 5 yaşındaki Koreli bir kız çocuğunu sahiplenerek adını Ayla koymuş ve bu öyküsüyle "Ayla" filmine konu olmuştu.
"Ayla" filmiyle hikayesi beyazperdeye aktarılan Koreli Eunja Kim de, manevi babası Kore Gazisi Astsubay Süleyman Dilbirliği'ni tedavi gördüğü hastanede ziyaret etmişti. Eunja Kim, manevi babası Kore Gazisi Astsubay Süleyman Dilbirliği’ni görünce gözyaşlarına boğulmuştu…
Koreli Eunja Kim, manevi babası Süleyman Dilbirliği hakkında “Ömrümü hep onu özleyerek geçirdim. Ondan ayrı yılların ardından tekrar görüştüğümüzde çok yeni duygular yaşadım ve çok mutlu oldum. Harika duygular yaşadım. 2010 yılında kavuştuk ve ondan sonra iki üç defa daha buluştuk, buluşmadığımız yıllarda ise birbirimize mektuplar yazdık" demişti.