Taht Oyunları’ndan 300 yıl öncesine destansı bir yolculuk: Ateş ve Kan
Tüm dünyada milyonlarca okurla buluşan ve Game of Thrones'un (Taht Oyunları) yazarı George R. R. Martin, yeni kitabı Ateş ve Kan’da son derece sıradışı bir hamleyle efsanevi serisi Buz ve Ateşin Şarkısı’nı sonlandırmadan önce, okurları zamanda geriye götürüyor.
Taht Oyunları’nda yaşanan olaylardan yüzyıllar önce, –Valyria Kıyameti’nden sağ çıkan tek ejderlordları ailesi olan– Targaryen Hanesi, Ejderha Kayası’na yerleşmişti. Westeros tarihinin en şanlı, bir o kadar da tartışmalı hanesinin öyküsü ateş ve kanla yazılıyordu. Ejderhanın ejderhayla, kardeşin kardeşle savaştığı, Westeros’u Westeros yapan bu dönem, Demir Taht’ın yaratıcısı efsanevi Fatih Aegon’la başlıyor. Fatih’ten sonra gelen âlimler, zalimler, korkaklar, kahramanlar ve en çok da muazzam ejderhalar, o tahtı elinde tutmak isteyen kral ve kraliçelerin hırslarının bir parçası oluyor.
Peki, Ejderhaların Dansı boyunca aslında neler yaşandı? Yedi Krallık nasıl kuruldu? Kıyamet’ten sonra Valyria’yı ziyaret etmek neden o kadar tehlikeliydi? Daenerys’in üç ejderha yumurtasının kökeni neydi? Ressam Doug Wheatley’nin elinden çıkma yepyeni siyah-beyaz illüstrasyonlarla süslenmiş bu önemli tarihçede cevabını bulan sorulardan birkaçı bunlar…
Takvimler geriye dönüyor, haneler yükselip yıkılıyor ve taht oyunlarının hem en kolay hem de en zor olduğu dönemde Targaryen tarihinin bütün detayları ilk kez gözlerimizin önüne seriliyor. Tanrılar, Targaryen Hanesi için bir kez daha yazı tura atıyor... ya kan ya da ateş.