Kavuk, Türk tiyatrosunun en önemli simgelerinden biri. Kamuoyu da günlerdir Kel Hasan Efendi’nin kavuğunun Rasim Öztekin tarafından tiyatro sanatçısı ve Baba Sahne’nin kurucusu Şevket Çoruh’a verilmesini konuşuyor. Kavuk bugün usta tiyatrocu Ali Poyrazoğlu’nun açıklamasıyla tekrar gündeme geldi. Habertürk’ten Onur Aydın’ın haberine göre; Poyrazoğlu, “O kavuk, İsmail Dümbüllü'nün kavuğu değil. O bir takke... Veren de biliyor onun İsmail Dümbüllü'nün olmadığını ve alanlar da biliyor. Bu kameralar azdırıyor insanları. Kamuoyunu yanılttılar diyemem ama konuyu magazinleştirdiler demek daha doğru olur" diye konuştu.
Usta oyuncu Zafer Algöz, Haber Global'de Jülide Ateş'in sunduğu 40 programında konuya değindi ve "Benim şahsi fikrim, kimsenin emeğine oyunculuna laf etmek haddim değildir ama, Ferhan Abi’den kavuk Cem Yılmaz’a gelmeliydi" açıklamasında bulundu.
Kavuğun önceki sahibi Ferhan Şensoy çok titiz bir süreç sonrası sonucu kavuğu devredecek kişiyi bulduğunu belirtmişti. Şensoy kavuğu Rasim Öztekin’e vermiş, Öztekin ise sağlık sorunları sebebiyle kavukla sahneye çıkamamıştı. Öte yandan Türk tiyatrosunun simgelerinden olan kavuk oldukça yoğun bir şekilde konuşuluyor ama özel tiyatroların pandemi nedeniyle yaşadığı sıkıntılar aynı yoğunlukta gündemde kendine yer bulamıyor. Tiyatro izleyici sayısında geçen yıla oranla ciddi azalmalar kaydedildi. Şehir Tiyatroları, 2019’da, aylık ortalama 51 bin 689 seyirciye ulaşırken, 2020 yılında, COVID-19 sebebiyle bu sayı 24 bin 503'te kaldı. Aylık ortalama etkinlik sayısı, 2019’da 446, 2020’de ise 263 oldu. 'BELİRSİZLİK SEYİRCİYİ ETKİLEDİ' Ankara’da, yeni bir sanat merkezi olarak ortamı renklendiren “Çankaya Sahne'' de pandemi krizinden nasibini aldı. Sahnenin kurucusu tiyatro sanatçısı Mehmet Atay Sözcü’ye yaptığı açıklamada süreç içerisinde devletten maddi destek alamayacaklarını anladıklarını söylüyor. Atay, “Salgın sürecinde oyunların gişelerinde hemen fark edilebilecek düşüşler yaşanmaya başladı. Ayrıca bu süreçte yaşadığımız bilgi kirliliği ve belirsizlik de seyircinin kafasında bir sürü soru işareti yarattı. Bu süreci yeni sezonda oynayabileceğimiz oyunları değerlendirmekle geçirdik. Bu arada devletten ve bağlı kurumlardan özel tiyatroları ayakta tutacak maddi bir destek alamayacağımızı anladık” diye konuştu.

'EV Mİ SAHNE Mİ?'

Geçen günlerde BBC Türkçe’ye açıklamalarda bulunan İstanbul Kadıköy'de bulunan Küçük Sahne'nin sahibi Emre Tandoğan, pandemiden sonra sahnesini kapatmamak için evini kapatıp eşi ve çocuğuyla beraber oraya taşındığını anlatıyor: "Karar vermek zorundaydık. Ev mi, sahne mi? Biz sahneyi seçtik" diyor.

'HİÇ DÜŞÜNMEDEN KAPATTIK'

İstanbul Maslak'ta bulunan ve pandemiyle beraber kapılarını kapatan Uniq Hall, sürecin ortasında izleyicisine temelli veda etti ve kepenk indirdi. Pandemiden önce de sahneden elde edilen gelirin kirayı dahi anca karşıladığını söyleyen salonun sahibi Sonay Yücel, pandemiden sonra hiç düşünmeden Uniq Hall'u kapattıklarını söylüyor.