Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Troya Ören Yeri Kazı Başkanı Prof. Dr. Rüstem Aslan, 'Tenedos'tan Bozcaada'ya' isimli kitabında dikkat çekici tarihi detayları aktardı.  Troya resmi kazılarının 150'nci yılı olduğunu belirten Prof. Dr. Rüstem Aslan, "Bu yıl Troya ile ilgili yayınlar, sergiler ve etkinlikler planlıyoruz. Bunlardan bir tanesi de, Bozcaada-Troya ilişkilerini anlatan 'Tenedos'tan Bozcaada'ya' isimli kitaptır" dedi. Kitabında, farklı mimarideki eski Türk ve Rum evleri, deniz ürünlerinin sunulduğu restoranları, Türkiye'nin en iyi korunmuş tarihi kalesi, bakir koyları, temiz ve soğuk denizinin yanı sıra, İstanbul'a yakınlığıyla pek çok kişinin tatil için tercih nedeni olan turizm cenneti Bozcaada'nın 5 bin yıllık tarihini ele aldıklarını kaydeden Prof. Dr. Aslan, "Homeros destanlarındaki önemini açıklıyoruz. Troya dünyanın en ünlü kenti, Bozcaada dünyanın en ünlü adası. Çünkü Troya Savaşı mitolojisinde, Bozcaada'nın yeri ve oynadığı rol çok büyük. Bu konuları yayınımızda anlattık" diye konuştu. Bozcaada'ya gelenlere, Bozcaada'da yaşayanlara bu kitapla nasıl bir yerde yaşadıklarını anlatmak istekilerini belirten Aslan, "Bütün destanlarda ve diğer anlatımlarda Ada'nın çok büyük bir değişikliğe uğramadığını görüyoruz.  Yani çok fazla yapılaşma yok. Ada'nın yapısı değişmemiş. Zaten küçük bir ada. Asıl önemli değişiklik bana göre Ada'nın nüfusu, yaşayan insanların sayısı, 5 bin yıllık süreçte bana göre en büyük değişiklik bu" şeklinde konuştu. "5 BİN YILLIK BAĞCILIK" Bozcaada'daki bağcılığa da değinen Prof. Dr. Rüstem Aslan şunları söyledi: "5 bin yıllık bu süre içinde pek çok tarım ürünleri var. Ama özellikle bağcılık çok önemli ve bütün gezginler, seyyahlar anılarında bunun üzerinde duruyorlar. Gerçekten güneş ve rüzgar, bu iki önemli coğrafik özellik bağcılığı çok özel bir konuma getiriyor. Bozcaada'nın özellikle kültür turizminde ön plana çıkması, kültürel anlamda anakaraya bağlanması gerekiyor. Troya Müzesi, Troya Tarihi Milli Parkı ve Troya Ören Yeri'yle olan ilişkisinin bundan sonraki süreçte çok çok daha ön plana çıkması gerektiğini düşünüyoruz." "BOZCAADA KİLİT NOKTA" Troya mitolojisine ve Troya savaşı mitolojisine baktıklarında Bozcaada'nın kilit bir noktada yer aldığını da kaydeden Aslan, şöyle devam etti: "Troya'yı bulmak için yola çıkan araştırmacıların çıkış noktalarından biri de Bozcaada, yani Homeros destanlarındaki ismiyle Tenedos ve hemen onun karşısındaki Troya'nın limanı olduğu kabul edilen ve Korfmann'ın kazılarından da bildiğimiz Beşik Koyu. Önemli bir liman olduğu ve Akha'lıların limanı olduğu konusunda artık şüphe yok. Yine mitolojiye göre, Troya Savaşı'nın başlaması ve bitmesinde Bozcaada önemli bir kilit noktasıdır. Akhalılar, gemilerini Bozcaada'nın, yani Tenedos'un arkasına saklayarak, o ünlü Troya Atı hilesini gerçekleştiriyorlar ve böylelikle de Troya Savaşı'nın sonu geliyor. Kitapta bunu anlatmaya çalıştık. Çanakkale Boğazı'nda gemi ticaretinde günümüzde de çok önemli bir noktadır. Bozcaada da aslında Çanakkale Boğazı'na girmeden önceki son istasyon. Çanakkale Boğazı'nda rüzgar ve akıntılar, özellikle de rüzgar çok çok ön planda. O uygun rüzgarı bazen haftalarca, bazen aylarca gemilerin beklediğini biliyoruz. Bazı günler onlarca ticaret gemisinin günümüzde de Bozcaada'nın arkasında beklediğini görüyoruz. Ticari anlamda Akdeniz'deki deniz ticaretinin bir kaç kilit noktası var. 5 bin yıllık Troya ticaretinin en önemlilerinden bir tanesi Bozcaada'dır." (DHA) [old_news_related_template title="Troya'nın sanal müzesine büyük ilgi: 1 milyonu aştı" desc="Çanakkale'de 5 bin yıllık geçmişe sahip Troya Ören Yeri'nden çıkan eserlerin sergilendiği Troya Müzesi, corona virüsü döneminde sanal ziyarete açıldı. Pandemi sürecinde müzeyi, sanal ortamda 1 milyonun üzerinde kişi ziyaret etti." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2020/12/25/iecrop/fotodha.troya__16_9_1608888021.jpeg" link="https://www.sozcu.com.tr/hayatim/kultur-sanat-haberleri/troyanin-sanal-muzesine-buyuk-ilgi-1-milyonu-asti/"] [old_news_related_template title="'Göbeklitepe'ye mercimek ekiyorduk'" desc="Tarlalarında çift sürerken takılan oymalı taşı amcasıyla birlikte 50 derece sıcakta 20 kilometre at arabasıyla müzeye götüren ve bu sayede Göbeklitepe'nin keşfedilmesini sağlayan Mahmut Yıldız, yöresel kıyafetleriyle ziyaretçilere rehberlik ediyor. Yıldız'ın bizzat yaşadığı Göbeklitepe'nin keşfedilme öyküsü ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. " image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2021/03/04/iecrop/resimid_173161501_17316150_16_9_1614841831.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/hayatim/kultur-sanat-haberleri/gobeklitepeye-mercimek-ekiyorduk/"]