Her şey nasıl başladı? Müziğe dair ilk anılarınızı bizimle paylaşır mısınız? Müzik ben kendimi bildim bileli hayatımda. Evimizden müzik hiç eksik olmadı. Ailedeki herkesin sesi çok güzel. Aile buluşmalarında bir araya gelince hemen şarkılar söylenir. Aslında ben de başta hobi olarak şarkı söylüyordum ama 1994 yılında müzik piyasasına girişimle bu yeteneğim başka bir boyut kazandı. O zamandan bu yana da durmaksızın çalışıyorum ve işimi çok seviyorum. Başarılarla dolu kariyerinizdeki dönüm noktaları nelerdi? Unutamadığınız anlar, anılar var mı? Rex Music Theater’daki performanslarım benim için çok özeldir. Her canlı performans o ana özel ve tekrarı yok. Yine Lucabettus Theatre’daki konserlerim esnasında da çok güzel anlar yaşadım. Atina’nın merkezindeki caddelere taşan inanılmaz bir kalabalık vardı. Yine Gia albümümün dünya turnesi kapsamında verdiğim konserler döneminde Rusya’dan, Almanya’dan, Portekiz’den, Amerika’dan çok önemli prodüktörlerle tanıştım. İşimle ilgili anılarım sorulduğunda hep güzel zamanları hatırlıyorum. Dinleyicilerimle buluştuğum, işim için ayırdığım her dakika benim en mutlu olduğum anlar. BİR BÜYÜSÜ VAR AKDENİZ MÜZİĞİNİN Tutku, farklı müzik türlerini harmanlamak, hikâyeler anlatmak Ege ve Akdenizli şarkıcıların ortak noktalarından. Tarzınızı, müzikal yaklaşımınızı siz nasıl anlatırsınız? Sizin de söylediğiniz gibi söz konusu aşk, tutku, hayat olduğunda sanırım biz Ege ve Akdenizlilerde daha derin, daha dramatik duygular uyanıyor. Müziğimiz de aynı şekilde… Sözleri anlamasanız dahi, daha ilk notalarda sizi yakalayan, kalbinize dokunan bir büyüsü vardır Akdeniz müziğinin. Sizi alır ve sihirli, duygu dolu bir yolculuğa çıkarır. despinavandi2 Bu yıl “Mamma Mia” müzikaliyle geniş bir turne yaptınız. Nasıl bir deneyimdi sizin için? Farklı şeyler denemeyi seven biri olarak, bu kadar popüler ve herkesin bildiği bir yapımda yer almak benim için çok keyifli. Filmde Meryl Streep’in oynadığı Dona karakterini canlandırıyorum. Tabii söz konusu müzikaller olunca tek başına şarkı söylemek yeterli değil. Bu proje kendimi oyunculuk anlamında geliştirmem için de büyük bir fırsat oldu. İzleyicilerden de çok güzel dönüşler alıyoruz. Kapalı gişe oynuyoruz. Bu projenin bir parçası olduğum için çok mutluyum. Farklı şeyler denemeyi sevdiğinizi söylediniz. Müzik ve sahne çalışmalarınız dışında devam eden ya da yeni başlayacak projeleriniz var mı? Şimdi bir yemek programı hazırlıyorum. Çok yakında ekranda olacak. Yeni yerler keşfettiğimiz, farklı mutfakların yemeklerini denediğimiz, hem gezip hem yemek yaptığımız bir program… Onun dışında kendi kreasyonlarımı paylaştığım bir internet sitem var bildiğiniz gibi… AİLEMİ HİÇBİR ŞEYE DEĞİŞMEM Turneler, sahne performansları, program çekimleri derken çok yoğun bir programınız olduğunu tahmin ediyoruz. Bu tempoya rağmen hayatta vazgeçemeyeceğiniz şeyler var mı? Tabii ki ailem! Hayatımın en değerlileri onlar… Ve mesleğim, müzik… Şarkı söylediğim her an kendimi çok mutlu ve şanslı hissediyorum. Buna rağmen bu ikisi arasında benden bir seçim yapmamı isteseniz tabii ki ailemi hiçbir şeye değişmem. despinavandiKONSER ÖNCESİNDE ÇOK HEYECANLIYIM İstanbul’daki ilk solo konseriniz öncesi duygularınızı bizimle paylaşır mısınız? Çok heyecanlıyım. Türkiye ile bağlarımız çok uzun yıllara dayanıyor. 2001 yılında Gia albümüm Türkiye’de Pasion Turca etiketiyle yayınlanmıştı. “An Sou Leipo” şarkımın klibini İstanbul’da çekmiştik. Daha önce sevgili Ziynet Sali ile bir konserde şarkı söylemiştik. Ama sizin de söylediğiniz gibi solo konser anlamındaki ilk performansım olacak. Birkaç ay önce Bursa’da bir konser verdim. Bir anda karşımda yüzlerce insan “Ola Se Thymizoun” şarkısını Türkçe sözlerle söylemeye başlayınca inanılmaz duygulandım. İstanbul’daki açık hava konserim için gün sayıyorum. Son olarak bir yaşam mottonuz var mı? Bir tane hayatın var, doya doya yaşa!