"Şarkılar Seni Söyler" adlı müzikalde yer alan usta sanatçı, oyunun basın toplantısında yaptığı açıklamada, hastalığının ardından yaşadığı sürece ilişkin bilgi verdi. Hastaneden taburcu olduktan sonra deniz kıyısındaki yazlığa gittiğini anlatan Cüneyt Arkın, "İnanın bana, o kadar çok insan geldi ki "Geçmiş olsun' demeye. Özellikle orta yaşlı hanımlar, "Hep dua ettik" dediler. Türk insanının, Türk halkının hayır duası varsa, insana pek bir şey olmuyor. Ben doktorum. Yani rasyonel, akılcıyım ama inanç olaylarında ve duada o kadar rasyonel ve akılcı olamıyorum. İnanmak var" ifadelerini kullandı. CÜNEYT ARKIN: "TÜRK İNSANI ÇOK GÜZEL BAKAR" Cüneyt Arkın, sağlığının çok iyi olduğunu ve Türk izleyicisiyle yüz yüze geldiği anlarda mutluluk yaşadığını dile getirerek, şunları kaydetti: "Ben Avrupa'yı dolaştım ve alkolle uyuşturucu konusunda bilgi verdim. İnanın bana, bin yabancı, bir Türk olsun, o Türk'ü anlayıp seçerim, "Sen Türksün" derim. Çok güzel bakar, Türk insanı. Yüreğinin bütün güzelliğiyle bakar. Yüreğinden pınarlar akar, öyle bakar. Hele biraz dokunursan, öylesine mutlu olur ki. Öylesine vefalıdır, seni unutmaz. Beni çok seviyorlar. Ben de onları çok seviyorum. O, daha çok Türk halkının vefa duygusundan geliyor. Türk halkı çok önemli bir halk" dedi. "EŞİM BENİ İKNA ETTİ" Müzikalde gazino patronunu canlandıran usta oyuncu Cüneyt Arkın, Müjdat Gezen'in kendisi yerine eşi Betül Hanım'ı ikna ettiğinin altını çizerek, "Ben çok kale fethettim. Fakat Müjdat kaleyi içeriden fethediyor" dedi. "BETÜL OLMASA BELKİ CÜNEYT ARKIN OLMAYABİLİRDİ" Eşinin kendisi için önemli olduğunu vurgulayan Arkın, "Betül olmasa, belki Cüneyt Arkın olmayabilirdi. Betül hanımın bana olan katkısı çok önemli." diye konuştu. (AA)