Yeni albüm çalışmalarından müzikle nasıl tanıştığına, konser takviminden şiire olan merakına kadar bir çok konu hakkında bilgi veren Ferhat Güneyli, Bağcan ile yaptığı düet sonrası sorumluluklarını farkında olduğunu söyledi. Güneyli "Bu düetin sonrasını getirmek bana düşüyor. Ben de var gücümle çalışıp yeni şarkılarımı onun şarkılarına da yer vererek dinleyicilerime kazandıracağım” ifadelerini kullandı. Biraz kendinizden bahseder misiniz? Ferhat Güneyli kimdir? Müzikle nasıl tanıştı? 1969 Kırıkkale doğumluyum, aslen Tokat’lıyım. 1971 yılında Kırıkkale’de müzikle tanışmışım. Büyük üstat, Türk Halk Müziği sanatçımız Neşet Ertaş müzikle tanışmama sebep olmuş. 1979 yılında ailemle birlikte Berlin’e yerleştik. İlkokul yıllarımla ilk kez müzikle bir araya geldim. Önce mandolin sonra trompet çaldım, 18 yaşıma kadar da trompetle Batı Müziği eğitimi aldım. Bu süreçte Türk Müziği'ne merakım daha da arttı ve uzun yıllar Türk Halk Müziği korosunda solist olarak yer aldım. Şarkılarınızda şiire de yer veriyorsunuz. Kendi yazdığını şiir yada şarkı sözleri var mı? Şiiri çok seviyorum, önceliğim büyük şairlerimizin şiirleri. Nazım Hikmet, Yusuf Hayaloğlu, Nevzat Çelik, Nimet Erişen, Fuat Doğan, Ziya Aslan gibi isimlerin şiirlerini besteledim. Kendim de hem şiir formatında hem şarkı sözü yazıyorum. Bu tutkum da 17, 18 yaşımda başladı. Özellikle sosyal içerikli şiirler, aşk şiirlerini çok önemsiyorum. Son albümünüzde Selda Bağcan ile düet yaptınız. Kendisinin yurtdışında büyük bir hayran kitlesi var. Nasıl tepkiler aldınız? Selda Bağcan ile bir düet yamam benim için büyük bir şans oldu benim için. Yurt dışında çok büyük bir hayran kitlesi var, benim de onunla böyle bir şarkıda yer almam büyük ilgi uyandırdı. Güzel bir çalışma oldu, güzel bir ortam yarattık. Tabi bunun sonrasını getirmek bana düşüyor. Ben de var gücümle çalışıp yeni şarkılarımı onun şarkılarına da yer vererek dinleyicilerime kazandıracağım. Selda Bağcan’ın da yorumladığı iki şarkının yeni albümümde yeri olacak. seldabagcanferhatguneyli Yeni albüm çalışmalarınız var mı? Dördüncü albümümü çıkarmaya hazırlanıyorum. Bu albümüm üç ana tema üzerinde oluşacak, birinci olarak akustik çalışmalarıma yer verdim. İkincisi yine Yusuf Hayaloğlu’nun bir şiirlerini besteledim, aranjörüm Cihan Sezer aranje etti. Ve dört tane de Anadolu Rock tarzında çalışmaya yer verdim. Bu parçalar da Volkan Konak’ın çok yakın arkadaşı ve müzisyeni Tayfun Balarısı yönetmeliğinde gerçekleşti. Çok güzel bir sentez olduğuna inanıyorum. 2018 yılında çok farklı bir boyutta dinleyicilerimle buluşacağım. Almanya’da yaşayan bir sanatçı olarak, Almanya ve Türkiye arasında müzik sektöründe farklılıklar görüyor musunuz? Artık her alanda olduğu gibi müzik sektöründe de sınırlar kalktı, her şey bir kutunun içinde. Dijital ortamda büyük hayran kitleleri oluşuyor. Ben de buna hızlı bir şekilde kendimi adapte ettim. Kendi hayran kitlemi sosyal medya üzerinden oluşturdum ve olumlu tepkiler alıyorum. Tabi ki dijital dağıtım ağı Türkiye’de de gelişti. Müzik sektörü tüm dünyada bir evrim yaşadı. Gerek Türkiye gerekse Avrupa hemen hemen aynı sıkıntılarla baş başa. Eskisi gibi büyük tirajlar yok. Büyük albüm satışları fiziksel olarak olmadığı gibi dijital ortamda da sınırlı kalıyor. Ne yazık ki Türkiye’de hala korsanın önüne geçilemedi. Sanatçılar artık sosyal medyaya şarkılarını kendileri koyuyorlar, en azından oradan da belli bir şekilde gelir edebilsinler diye. Türkiye’de konserleriniz olacak mı? 2018’de bir Anadolu turnesi planlıyorum. Albüm promosyonu çerçevesinde konserler olacaktır. Doğu’dan Batı’ya, Kuzey’den Güney’e her bölgeye gitmek istiyorum. Ve tabi ki sabırsızlıkla o günü bekliyorum. Konserlerimi sosyal medyadan dinleyicilerime duyuracağım.