Pek çok oyuncu gibi kariyerinde müziğe de yer veren ve yaşadığı şarkıcılık deneyimleriyle tam not alan Gonca Vuslateri şimdilerde büyük bir heyecan yaşıyor. Vuslateri, Sezen Aksu'nun kendisine verdiği 'Hep Bi'şey Eksik' adlı şarkı ile 8 Mayıs'ta sevenlerinin karşısına çıkmaya hazırlanırken, bunun için yapılan çekimden paylaşımda bulundu. Başarılı oyuncu çekime dair paylaşımında corona virüsü günlerine de göndermede bulundu ve şu satırları kullandı: *Karantinada kalmak, kendi karantinamdan kendi karanlığımdam çıkardı beni. Ne aradığımı bilmediğimi ve kendime başkalarının gözünden bakarak kendimi bir köşeye attığımı, en çok da bensiz bıraktığımı gösterdi. İnsan kendini başkasının önyargısından dinleyip devamında rutin hayatını yaşayabiliyorsa kendinizi “yok sayma” karantinasına girmişsiniz demektir. *Birileri size uzaktan bakabilmenin yüksekten atabilmenin haklı gururunu yaşamak için yüzünüze yaklaşır.. Sizi yok etmek için, rutinlerinizi hastalıklı gibi göstermek için hikayeler anlatır. Onca işin gücün arasında sadece “bana ihtiyacın olursa senin için buradayım” denilmesini sevgi zannettiğiniz bir sorumluluk daha. *Niye içimden geldiği için aramayayım ki.. niye ihtiyaç ? Neye ihtiyaç.. kimin kahramanlığına figüranım ben? Son bir yıl 30’lu yaşlarımın en büyük farkındalığı oldu bu.Yaralarını yalayacak zamanı olmamış bir hayvan gibi yüzülmüş derimi, özlediğim şeyleri en çok da sağlıklı seçimlerimi özledim.. yemekten,dostluklara kadar.. aşklar elbette.. hiç olamadığım için acısını kendimden çıkardığım.. en yakın arkadaşlarından üç tanesinin cenazesine gitmiş biri olarak .. *Üçüncü dostum gittiğinde iki omuzum da boştu ve sadece o güne ait feci bir rüzgar vardı benimle.. kaşkolumu yüzüme dolayıp ısıtmaya çalışırken burnumu ne mırıldandıysam sesli sesli.. bu karantina ona odaklandım.. gitme demenin boşluğunu, izin vermenin hoşluğunu, canım acıdıysa bir kere geri dönülmez yokuş olduğumu.. iyi biriyim diye milletin kıçını yırttığı bir dönemde iyiliğin anlamını öğrendiğimiz, sükutuna kavuştuğumuz şu dönemde paradan tutun da bencilliğin hatta tokluğun bile bazen anlamsız olabileceğini hatırladık nihayet.