Kut'ül Amare nedir? Mehmetçik Kut'ül Amare dizisinin kadrosunda kimler var? İşte Kut'ül Amare Zaferi'ne dair merak edilenler ve Mehmetçik Kut'ül Amare dizisinin yayınlanan fragmanları... Kut'ül Amâre Kuşatması I. Dünya Savaşı'nın Irak Cephesi'nde, İtilaf Devletleri ile İttifak Devletleri arasında gerçekleşmiş bir kuşatma muharebesidir.  Kut'ül Amare dizisinin hikayesi ve oyuncuları haberimizde yer alıyor... KUTÜL AMARE KUŞATMASI 8.000 askerden oluşan İngiliz-Hint garnizonu Bağdat'ın 160 kilometre güneyinde Kut kasabasında Osmanlı ordusu tarafından kuşatılır. 1915 yılında bu kasabanın nüfusu 6.500 civarıdır. 29 Nisan 1916'da garnizonun teslim olmasını takiben kuşatma esnasında sağ kalanlar esir olarak Halep'e götürülür. Yeni kurulan Osmanlı 6. Ordusu'nun komutanlığına atanarak 5 Aralık'ta Bağdat'a varan Mareşal Colmar Freiherr von der Goltz Paşa'nın emriyle Irak ve Havalisi Komutanı Miralay 'Sakallı' Nurettin Bey'in birlikleri 27 Aralık'ta Kut'u kuşattı. İlk yardım harekâtı korgeneral Fenton Aylmer komutasında toplanmış 19.000 kişilik orduydu. Ocak 1916'ta Ali Gharbi'den nehrin son noktasına vardılar. İngilizler Kut'u kurtarmak için General Aylmer komutasındaki Tigris (Dicle) Kolordusuyla hücuma geçtiyse de 6 Ocak 1916 tarihli Şeyh Saad Muharebesi'nde ölü ve yaralı toplam 4.262 askerini kaybederek geri çekildi. Bu muharebede geri çekilme emrini veren 9. Kolordu Komutanı Miralay 'Sakallı' Nurettin Bey görevinden alındı ve yerine Enver Paşa'nın kendisinden bir yaş küçük olan amcası Mirliva Halil Paşa getirildi. 19 bin kişilik İngiliz Ordusu, 13 Ocak 1916 tarihli Vadi Muharebesi'nde ölü ve yaralı 1.600 kayıp verdirilerek geri püskürtüldü. Osmanlı ordusu Vadi'nin yukarısındaki Felahiye'de (Hanna) mevzilendi. Burası Dicle ve Suwaikiya bataklığı arasında daralan kuru zeminde bir geçitti. 21 Ocak tarihinde 20 bin kişilik İngiliz birlikleri Felahiye Muharebesi'ni ölü ve yaralı 2.741 kayıpla kaybetti. Kut garnizonu için felaketi getiren bir kayıptı. İngilizler kuşatmayı sona erdirmek için Mart başında İngiliz general Fenton Aylmer komutasında yeniden bir taarruz girişiminde bulundu. Ancak 8 Mart 1916 tarihinde Sâbis (Dujaila) mevkiinde Miralay Ali İhsan Bey komutasındaki 13. Kolordu'ya hücum ettiyse de 3.500 asker kaybederek geri çekildi. Sâbis Muharebesi'nde alınan yenilgiden dolayı 12 Mart 1916 tarihinde General Aylmer azledilerek yerine General George Frederick Gorringe getirildi. Halil Paşa 20-30 bin kişilik bir takviye kuvvetin cepheye katılmasını sağladı. Yeni atanan General Gorringe 5 Nisan tarihinde Felahiye, Beit Asia ve Sannaiyat bölgelerine doğru saldırıya geçti. Her iki tarafın mevcudu yaklaşık 30.000 kişiydi. 22 Nisan tarihine kadar geçen sürede ölü ve yaralı 1.200 kayıp veren İngiliz birlikleri yenilerek çekildiler. Bu sırada İngilizler tarihteki ilk havadan yiyecek ve mühimmat ikmal harekâtını gerçekleştirdiler. Fakat bunların sık sık Osmanlı siperlerine veya Dicle Nehrine düşmesini önleyemediler. 19 Nisan 1916 tarihinde 6. Ordu Komutanı Mareşal Von der Goltz Paşa, Bağdat'ta bulunan karargâhında tifüsten ölünce, yerine Mirliva Halil Paşa (Kut) getirildi. 29 Nisan 1916'da General Townshend, Kut'ta yaşanan açlığın da etkisiyle, diğer 5 general, 481 subay ve 13.300 er ile birlikte Osmanlı Kuvvetleri'ne teslim oldu.  İngiliz kuvvetleri 23.000 ölü ve yaralı, Osmanlı kuvvetleri 10.000 ölü ve yaralı vermiş, 13.000 İngiliz ve Hint askeri esir alınmıştır. İngiliz tarihçisi James Morris, Kut'un kaybını "Britanya (İngiltere) askeri tarihindeki en aşağılık şartlı teslimi" olarak tanımlamıştır. Bu yenilgi İngiliz basınında ve kamuoyunda çok büyük bir infial uyandırdı. Bunun üzerine General Lake ve General Gorringe İngiliz ordusunda görevlerinden alınmış ve yerlerine General Maude getirilmiştir. Bu çarpışmaların askeri tarih açısından bir başka önemi de bilinen ilk havadan ikmal denemesini İngiliz ordusunun Kut'taki birliklerini ikmal için 26 gün boyunca Dicle'deki Ora Üssü'nden 3 adet Short 184 tipi 225 beygirlik deniz uçakları ile bu kuşatma sırasında gerçekleştirmiş olmalarıdır. Ancak bu çaba yeterli olmamış ve sonucu değiştirmemiştir. Destek kuvvetlerinin gelmesiyle Kut şehrine ilerleyen General Frederick Maude komutasındaki Britanya kuvvetleri, İkinci Kut Muharebesi sonrasında 23 Şubat 1917 tarihinde Kut şehrini geri aldı. MEHMETÇİK KUT'ÜL AMARE 1. BÖLÜM İZLE KUTÜL AMARE ZAFERİ NEDEN KUTLANMIYOR? Kût'ül-Amâre zaferi, sadece Türk ordusu içerisinde bayram olarak kutlanıyordu. 1952 yılında, Türkiye'nin Adnan Menderes iktidarı döneminde NATO'ya üye olmasının ardından bayramın kutlamasına son verildi. kutul-amare1 MEHMETÇİK KUTÜL AMARE 2. BÖLÜM FRAGMANI
MEHMETÇİK KUTÜL AMARE DİZİSİNİN HİKAYESİ VE OYUNCULARI Dizinin başrollerinde Kaan Taşaner, İsmail Ege Şaşmaz, İlker Aksum, Serdar Gökhan, Gamze Özçelik, Özgü Kaya yer alıyor. Mehmetçik Kut’ül-Amare dizisi, Birinci Cihan Harbi’ne hazırlanan Osmanlı devletinde, tek hayalleri devletin yeniden dirilişi ve kurtuluşu olan, gönlünde vatan sevdasından başka bir şey bulunmayan Mehmet ve arkadaşlarının destansı hikâyesini konu alıyor. Darülfünun talebesi olan Mehmet, vatanı için her türlü fedakarlığı ve çabayı göstermekten geri durmaz. Bu amaçla başında Süleyman Askeri Bey’in bulunduğu ve en kabiliyetli askerlerin seçildiği Osmancık Taburu’na katılıp cepheye gitmek için büyük bir mücadele gösterir. kutul-amare2 İhtişamlı bir devletin varislerine bıraktığı son destan olan Kut’ül Amare Zaferi’ni konu alan dizi, Mehmet karakterini merkezine alarak her anı heyecan, aksiyon ve derin duygularla yoğrulmuş hikâyesiyle seyirciyle buluşacaktır. Bunun yanında Mehmet’in, vatan için canını ortaya koyarken karşısına çıkacak Zeynep ile yaşayacakları sevda ise, çöle yazılan bir aşk destanı olacaktır. Mehmet, başında Süleyman Askeri Bey’in bulunduğu Osmancık Taburu’yla birlikte Arap coğrafyasında büyük bir mücadele gösterecektir. Bölgede yaptıklarıyla Osmancık Taburu içinde büyük bir kahraman haline gelecektir. Mehmet kahramanlıkları İngilizlerin oyunlarını bozacak ve Kut’ül Amare destanının mimarı olacaktır. Osmanlı Devleti’nin, İngilizleri Kut’ül-Amare’de kuşatıp teslim almasında canını ortaya koyacak olan Mehmet ile birlikte Osmancık Taburu’nun diğer kahraman askerleri de yakından tanıtılacaktır. Aynı zamanda Osmanlı Devleti askerleriyle, İngiliz askerleri arasında çöllerde, dağ başlarında, nehirlerde yaşanan amansız mücadele tarihi kaynaklara dayanılarak anlatılacaktır.