Ünlü oyuncu Meltem Cumbul ile Mustafa Kemal Atatürk'ün en yakın akrabası Selin Söğütligil, Lüleburgaz'da Çınaraltı Sohbetleri'ne katıldı. Gazeteci Celal Pir’in moderatörlüğünde gerçekleşen programa Lüleburgazlı kadınların yanı sıra erkekler tarafından da yoğun ilgi gösterildi. Cumbul ve Söğütlügil’e halk tarafından kadın problemi, toplumsal cinsiyet eşitliği, cinsel taciz ve istismar konularında sorular yöneltildi. Oyuncu Meltem Cumbul, kadın-erkek eşitsizliğini Türkiye'de özellikle ‘şiddet’ tarafından gördüğümüzü belirterek, "Kadın ve erkek eşitsizliğini ancak birbirimizi anlayabildiğimiz ölçüde çözebileceğimize inanıyorum. Cinsiyetsiz bakmamız gerekiyor. Kafalarımızdaki bariyeri kaldırmamız gerekiyor. Beni, kendime olan inancım motive ediyor. Bu el bana ait. Kime vereceğime ben karar veririm. Kız erkek eşitliği önce ailede başlaması gerektiğini düşünüyorum" dedi. 'BİREY OLMADAN EVLENMEMEK GEREKİYOR' Kadınların erkeklerden daha çabuk hareket edip, örgütlenebildiğini ifade eden Cumbul, bir kişinin kendisine yönelttiği "Evliliklerde kadın ve erkek eşit ise neden kadınlar daha çok özveri gösteriyor" sorusu üzerine "Evlenmek şart mıdır? Onu bir düşünmek gerekiyor. Ekonomik özgürlüğü olmak kaydıyla topluma 'evlenmek ister misin?' diye sormak gerekiyor. Bu anlamda çok feminist bir ailede yetiştim. Birey olmadan evlenmemek gerektiğini düşünüyorum. Birey olmakta en çok kadınlar zorlanıyor" cevabını verdi. Kendisine istismar edilmesine izin veren insanların çocuğuna da aynı şekilde davranacağını belirten Cumbul, idam tartışmalarıyla ilgili şöyle dedi: "İdam taraftarı değilim. Hızla bu yöne doğru gidilmesinden de üzüntü duyuyorum. Ama çok ciddi, caydırıcı cezalar gelmesinden yanayım." selinsogutlugil 'KADIN İSTEMEZSE BOYUN EĞMEZ' Çınaraltı sohbetlerinin diğer konuğu Selin Söğütlügil ise, 'kadın' içerikli programda şöyle konuştu: "Esenlik ve özgürlük içerisinde bir Türk kadını olarak bulunuyorsak bunu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e ve kurduğu Cumhuriyete borçluyuz. Kadın bu dünyada içinde her sesi, her nefesi, her rengi barındırır. Kadın duyandır. Kahkahadır, acıdır. Ve aşktır. Benim motivasyonum; aşk. Kendi dişil ve kadın kimliğimizi kabul edelim. İçimizdeki aşk bizim hayat enerjimizdir. Ben hayatımda aşkı yaratmaya çalışıyorum. Kadınların erkeklerle birlikte hareket etmesi gerektiğini düşünüyorum. Feminist değilim, hiç olmadım. Ben realistim. Özgüven çok önemlidir. Cinsiyet ayrımı yapmaksızın ne kadar varoluşçu olursak ve kendimizi sahiplenirsek karşımıza ordu da çıksa siler geçeriz. Kadın istemezse hiçbir ideolojiye, hiçbir baskıya boyun eğmez." [old_news_related_template title="Zülfü Livaneli: Vakti gelen düşünce her buldozerden daha güçlüdür" desc="Müzik, sinema ve edebiyat alanında usta sanatçımız Zülfü Livaneli, Doğan Kitap etiketiyle raflardaki yerini alan son kitabı Gölgeler'de Mustafa Kemal Atatürk, Nazım Hikmet, Sabahattin Ali, Yaşar Kemal, Fatih Sultan Mehmet, Aziz Nesin gibi hayatının bir döneminde yazdıklarını müstear isimle yayınlayan isimleri bir araya getirdi. Bu bilge yazarlara kulak verilmesi halinde Türkiye'nin bambaşka bir yer olabileceğini dile getiren Livaneli, 'Bugünün insanı daha doyumsuz ve bu yüzden daha mutsuz. 'Amerikalılaşmaya' çalışan genç kuşaklar yetişti. Ne Sait Faik gibi dülger balığının öneminin farkındalar, ne de Yaşar Kemal gibi denizin küstüğünün. New York'un popüler kültür artıklarıyla yetinmeye çalışıyorlar. Böyle bir kuşakta mutluluk olur mu?' diyor..." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2018/07/iecrop/livaneli-1_16_9_1532099631.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/hayatim/kultur-sanat-haberleri/zulfu-livaneli-vakti-gelen-dusunce-her-buldozerden-daha-gucludur/"]