- Albümünün adı ‘Çıplak’. Peki çıplak olan kim?
Bu bir gönderme değil; çıplak olan benim… Az konuşup çok şey anlatmak için daha dürüst ve açık olunması gerektiğine inanıyorum. İnsanın çıplak hali kendi olduğu haldir. Tamamen kendim olduğumda ne kadar sevilirim bilemiyorum çünkü 24 saat komik olmadığım gibi 24 saat ciddi de değilim.
- Albümün ortaya çıkış sürecinden bahseder misin?
Yıllardır hazırlığı süren bu albüm zaman içinde kendime aldığım notlardan oluştu. En son geçen yıl Ozan Tügen, Gürkan Bozacı ve ben stüdyoya girerek albümü hazırlamaya karar verdik. Dokuz şarkının yer aldığı çalışmada çıkış şarkım ‘Gece’. Şarkılarımda, insanların birbiriyle sağlıklı iletişim kurması gerektiğine dair mesaj veriyorum. Şarkılarım birilerine ilham olursa ne mutlu bana.
- Müzikle oyunculuk arasındaki köprü reklam filmleri mi oldu?
Yıllarca kamera arkasında çalıştım. En son yaptığım cast direktörlüğüydü. Sonra reklamlar ve ödüller geldi; ardından oyunculuk başladı. Zaten çocukluğumdan beri oyunculuk yapmayı da çok istiyordum.
- Hayatın rengarenk bir tablo gibi...Şarkıcı, oyuncu, besteci, aranjör, gitarist, vokalist ve davulcusun...
Estağfurullah... Yaptığım işi daha iyi yapmak, müziğe daha fazla hakim olmak için bütün bunları yapmam gerekiyor.
- Enerji kaynağın ne?
Sevgi. Bu işleri çok sevdiğim için yapmaktan ziyade, yapmadan yaşayamayacağıma inanıyorum.
- Hayatında ön plana çıkan iş hangisi?
Hayatımdaki esas işim müzik.
- Tez canlı bir kişi imajı veriyorsun. Bu konuda hayatındaki en dikkat çeken örnek hangisi?
Ben 7 aylıkken yürüdüm, 12 aylıkken de konuştum. Dört yaşında ise okur-yazar oldum… Sanırsın ki altı yaşımda da uzaya çıkacağım (gülüyor).
- Bu acelenin sebebi ne?
Acelemin sebebi hayattaki hızım.
- Müzik türünü nasıl tanımlıyorsun?
Üzerinde durduğum müzik türü, alternatif rock müzik.
Hüseyin’e teşekkür ediyorum
- ‘Güldür Güldür Show’un Hüseyin’ini sevenler matemde. Bu konuda ne söyleyeceksin?
Sağ olsunlar, Hüseyin’i çok sevdiler. ‘Güldür Güldür Show’da devamı da istendi. Ancak ben kendimi bildim bileli müzik yapıyorum ve şarkılarımı geniş kitlelere duyurmak istiyorum.
- Albümün sponsoru Hüseyin oldu değil mi?
(Gülüyor.) Evet, Hüseyin’e ve oyunculuğuma teşekkür ediyorum. Bu albümü yaptıktan sonra da onunla ilgilenmem gerekirdi. Bu nedenle geçici olarak oyunculuğu dondurdum. Çocuk doğurmuş bir anne gibi işten ayrılıp ona vakit ayırmam gerekirdi.
- ‘Güldür Güldür Show’ ekibi yeni albümünüz hakkında ne düşünüyor?
Sanatçı arkadaşlarım beni ‘Güldür Güldür Show’a konuk ettiler ve canlı yayında sohbet ettik, albümü konuştuk. Sahnede ‘Gece’ adlı şarkımı söyledim, güldük, şakalaştık. Onların arasında hem çok mutluydum hem de duygusal anlar yaşadım.
18’imde Ankara’da sahneye çıkmaya başladım
- Biraz da ailenden bahseder misin?
Kalabalık bir ailem var. Ailemin altıncı çocuğuyum. Genel istek üzerine dünyaya gelmişim (gülüyor). Kardeşlerim çok istemişler beni. Annemle babam da onları kıramamış.
- Müziğe ilgin ne zaman başladı?
1986 ya da 1987’ydi. 5-6 yaşlarındayken TRT ekranında İzzet Öz çıkıp, “Şimdi karşınızda yeni 45’liğiyle Michael Jackson” dedi. Michael’ın klibini izleyince hazır ola geçtim ve büyülendim. “İşte bu olacağım ben!” dedim. Bunun üzerine babam gitar aldı.
Çok kısa süre içinde kendi kendime enstrüman çalmaya başladım. Bestelerimi yapmak için gitar çalmam şarttı. 18’imde Ankara’da sahneye çıkmaya başladım ve sonra İstanbul’a geldim.
- Müzik kariyerindeki hedefin nedir?
Şarkılarımla birilerine ilham kaynağı olmak istiyorum.
- Peki ya aşk?
Bireysel bir duygu aşk. Ben kimi seversem sevdiğim odur, aşk budur ve güzel de odur. Aşık Veysel, “Güzelliğin on para etmez, bu bendeki aşk olmasa” demiş.
