Yılmaz Erdoğan’ın tiyatro oyunu olarak ‘Haybeden Gerçeküstü Aşk’ adıyla yazıp Demet Akbağ ile sahnelediği hikaye film oldu. ‘Tatlım Tatlım’ adıyla geçtiğimiz cuma vizyona giren filmin başrol oyuncularından Gupse Özay, Sözcü Pazar’a konuştu.
Her çeşit kadın ve erkek bu filmin konusu
- İnsanlar ‘Tatlım Tatlım’ı izlerken en çok neyi sevecek?
En önemlisi hikayeyi çok tanıdık bulacaklar.
- ‘Tatlım Tatlım’ filmi için Aylin Kontente, Büşra Pekin, Gupse Özay, Şebnem Bozoklu, Bülent Emrah Parlak, Çağlar Çorumlu, Fatih Artman ve Serkan Keskin’den oluşan çok güzel bir kadro kurulmuş. Bu nasıl oldu?
Yılmaz Erdoğan’ın takdiri. Kendi adıma Büşra ve Şebnem’in kadroda olduğunu duyduğumda “Aaaaa!” dedim. “Dört komik kadın, vay be!” derken ekibe dört komik adam eklendi. Filmde kimsenin karakterinin adı yok ama herkesin bir ilişkisi var.
- Filmin hikayesinden bahseder misiniz?
Aslında bu filmin konusu her çeşit kadın ve erkek. Temsil ettiğimiz şey ise cinsiyetlerimiz yani kadın ve erkek olmamız... Filmde çeşitli çiftler sayesinde bir ilişkinin bütün sürecini göreceğiz. Tabii öncelikle cicim aylarını. Devamında da kimi evliliğe yürüyor kimi de kötü sona doğru yol alıyor.
- Unutamadığınız en keyifli sahne hangisiydi?
Yılmaz Erdoğan ve Demet Akbağ’ın keyifle izlediğimiz, delirdiğimiz sahnesi kurada bize düştü. Hani kız numaradan “Artık annem de evlenseniz diyor. Bak ben demiyorum, annem diyor” der. Onu çekerken çok eğlendik Fatih’le.
Şöhret benim için çok önemli değil
- Şöhreti kaybetme endişesi yaşıyor musunuz?
27 yaşında şöhret olduğum için bu durum bende psikolojik sorun yaratmadı. “Beni karakter olarak sevsinler, Gupse’yi rahat bıraksınlar” diyen bir yapım var. Şöhret benim için çok önemli bir şey değil. Tanınmadığım zaman daha mutluyum.
- Filmin çekildiği Köyceğiz’de neler yaptınız?
Köyceğiz, “Sahnemizi çekelim de dönelim” dediğimiz bir yer değildi. 24 saat beraberdik ve buna rağmen keşke daha saatlerimiz olsa da çekimler bitmese diye düşündük. Velhasıl tatil arasında film çektik. Ailelerimizle birlikte oradaydık.
- Sette günler nasıl geçti?
Köyceğiz’de sabah 06.00’ya kadar oturup, o saatte midelerimiz kazındı diye Yılmaz (Erdoğan) Abi’nin mutfağını patlattığımız günü asla unutamam. Fakat şefimiz Ömer bizi bastı. Fakat ne yapsın? Ömer de bize katıldı ve gelip çorbayı karıştırdı.
Köyceğiz'den kopamadık
- Ne kadar süre orada kaldınız?
Set toplamda 18 gündü hepimizin seti 4-5 gündü ama biz toplamda 1 ay kadar vakit geçirdik. Kopamadık yani çok keyifliydi.
Sinemanın geliştiğine inanıyorum
- Çok sayıda komedi filminin çekilmesi sizce seyircide bir bıkkınlık yaratmış olabilir mi?
Sinemanın her daim daha da geliştiğine inanıyorum. Bu yıl daha az ilgi olabilir fakat bunun nedeni bence yorgunluk ya da ekonomik sıkıntı olabilir. Fazla sayıda komedi filmi bıkkınlık yaratmış olabilir. Bazen de ülkelerin sosyolojik, genel psikoloji durumlarının etkisi olabilir. Aslında komediye olan ilgi toplumsal olarak biraz da çirkinleştiğimizin sinemadaki göstergesi belki de. Bu kadar duygudan uzak, insana dokunmayan bir yola doğru gidiyoruz.
- Sizce toplum olarak birbirimize yabancılaştığımız için mi komedi izliyoruz?
Bu da bir yorum baktığımızda. Bu da bir sebep olabilir, üzerine ciddi ciddi düşünmek gerekir.
