Burak Kut, Burcu Altın ve Özgür Ege Nalcı gibi ünlü isimlerin yer aldığı Tozkoparan dizisi, aynı zamanda bir sosyal sorumluluk projesi olacak. Tozkoparan, TRT 1'de hafta sonu gündüz kuşağında yayınlayacak. Merak edilen dizi Tozkoparan'ın oyuncu kadrosu ve konusu haberimizde. TOZKOPARAN OYUNCULARI Minik yıldız Özgür Ege Nalcı’nın hayat vereceği Mete karakterinin hastalığı ile mücadele etmek için ailesiyle birlikte İstanbul’dan küçük bir kasabaya yerleşmesiyle başlayan hikâyede, Mete’nin yolu okçuluk sporuyla kesişecek ve ardı arkası kesilmeyen maceralar izleyici ile buluşacak. Yunus Emre dizisinde Yunus Emre karakteri ile gündeme gelen Yusuf Gökhan Atalay; projede eski bir kemankeşi canlandırıyor. Mete’nin annesini ekranların sevilen yüzü Burcu Altın, okul müdürü olan babasını ise ünlü yıldız Burak Kut oynuyor. tozkoparan2 TOZKOPARAN KONUSU Tozkoparan adlı çocuk dizi projesi; akciğer hastalığı olan ve İstanbul’da yaşayan Mete ismindeki küçük bir çocuğun, gittikçe kötüleşen hastalığının tedavisi için küçük bir kasabaya taşınmalarıyla başlayan macerayı konu almaktadır. Mete ailesiyle yaşayan, on yaşlarında, akıllı, zeki, fakat içine kapanık, astım hastası bir çocuktur. Onun en önemli özelliği ise okçuluğa meraklı ve hayalperest olmasıdır. Okçuluğa merakı olmasına rağmen hastalığı nedeniyle, o bu sporu hayallerinde yaşamak zorunda kalmıştır. Çünkü ailesi, özellikle de annesi hastalığı nedeniyle Mete’nin üstüne fazla titreyen pimpirikli bir kadındır. Mete’nin astımı büyük bir şehir olan yaşadıkları İstanbul’da hava kirliliğine bağlı olarak gün geçtikçe kötüleşmeye başlayınca, ailesi de Mete’nin sağlığı için ani bir taşınma kararı alır. Böylece kısa süre içerisinde yeşili bol ve tertemiz havası olan bir kasabaya taşınırlar. Tüm aile için ilk günler oldukça kötü geçer. Çünkü çocuklar doğup büyüdükleri yerden, daha da önemlisi okullarından ve arkadaşlarından ayrılmak zorunda kalmışlardır. Ablasının bu durumdan Mete’yi sorumlu tutmasıyla da işler daha da karmaşık bir hal alır. Fakat bir süre sonra ise Mete gittiği okulda okçuluk üzerine eğitim verildiğini öğrenir. Aslında bu eğitim Mavi ay ve Kara Yel adı verilen, okulun iki grubu arasındadır. Bu iki grup hocalarının gözetiminde kendi aralarında sürekli müsabakalar yapmaktadır. Bu müsabakaların amacı ise yılsonu okullar arası düzenlenecek olan okçuluk turnuvasında okulu hangi grubun temsil edeceğinin belirlenmesidir. Mavi ay ve Kara Yel Takımlarındaki çocuklar birbirlerinin tam zıttı karakterlere ve özelliklere sahiptir. Maddi ve manevi olarak birbirlerinden tamamen farklı olan bu iki grubun mücadelesi adeta iyilerle kötülerin savaşıdır. Mete zor geçen ilk günlerin ardından, okul müdürü olan babası sayesinde bu gruplardan Kara Yel’e katılır. Kara Yel üyeleri kendisini kabullenmez ve takımdan ayrılır. Mavi ay Takımı arkadaşlık bağları daha güçlü olan çocuklardan meydana gelmektedir Mete’yi takımlarına davet ederler. Mete kısa sürede bu çocukların sevgisini ve saygısını kazanıp onlarla arkadaş olmayı başarır. Artık o da Mavi ay takımının bir üyesidir. Arkadaşlarıyla etkileşimi artan ve hayallerini süsleyen okçuluk sporunu yapmaya başlayan Mete, zamanla içine kapanık ruh halinden sıyrılıp, kendi karakterini ortaya çıkarmaya başlar. Kasabanın temiz havası ise o farkında olmadan krizlerinin azalmasına, dolayısıyla hastalığı yenmesine neden olacaktır. Mete’nin ormanda insanlardan uzak yaşayan ve çocukların Yabani adını verdikleri, eski bir kemankeş olan Salih’le tanışmasıyla her şey yeniden değişir. Çünkü Salih Geleneksel Türk Okçuluğu’nun son temsilcilerindendir. Zamanla insanlardan uzaklaşan Salih, çocukların yoğun isteği ve diretmesi üzerine onları eğitmeyi kabul eder. Böylece geleneksel okçuluk öğretileri ile çocuklarımız hem okçuluk sporunda başarı sağlayacak hem de Salih Amca sayesinde kişisel gelişimlerinde iyi bir ahlaka sahip olacaklardır. Mavi Ay’ın özel ders aldığını öğrenen Kara Yel Takımı da kazanabilmek için kendilerine pek çok şampiyonluğu bulunan bir hoca tutarlar.