Sosyal medya hesabını karantina günlerinde son derece aktif bir şekilde kullanan Tuba Ünsal, bu zamanların nasıl geçtiğine dair esprili paylaşımlara imza atıyor. Ancak Ünsal, dün yaptığı bir paylaşımda son derece çarpıcı bir metin paylaştı. Annelik duygusu üzerine yazdıklarıyla dikkat çeken Tuba Ünsal, satır aralarında çarpıcı itiraflarda bulunmaktan da geri durmadı: *Minik bir kalp çarpıntısı, korkuyla karışık heyecan ve en belirgini de çok yalnız hissettiğimde geldin hayatıma. İkimiz daha ilk gece başbaş kaldık. Sen dünyaya gözlerini açtın ben anneliğe. Baban “seni sabaha kadar ihtiyaç halinde yanıma getireceklerini” düşünüp senin göğsümde tüm ihtiyacını gidereceğini, beni kana kana koklayarak sabahı edeceğimizi bilemeden eve döndü, seninle ilk gece başbaşa hayatımız başladı. *Hayatınmızın geri kalanında hep yanında olacağıma, seni her şartta her ortamda yalnız bırakmayacağıma söz verdim o gün. 4 yaşına geldiğinde de sözleşmemizi imzaladık. Senin muhtemelen bundan şu an haberin oluyor, çünkü sözleşmen kasada duruyor. Büyüdüğünde de sen beni fazlaca yalnız bırakmayacaksın, benim fransızcamla dalga geçersen ya da beni beğenmeyeceğin günlerde bunu kendine saklamazsan da tazminat ödeyeceksin. 100 kere öpücük tazminatı. *Şu an farkında değilsin ama bir ergen için dayanılmaz bir ceza olacak. Yoo bunu yazarken de sana imza yerine kağıda parmak bastırırken de gülmüyordum, sesli kahkaha atıyorum. “Annelik demek vicdan demek “ lafı çok üzeri ezilmiş bir tanım gelirdi. Ama vicdanını bu kadar zorlayan bir meslek, bir mertebe sanırım yok hayatta. Seni yanımdan ayırmadan sırtımda, kucağımda her yere taşıdım, hiç elini bırakmadım, hadi artık zamanı geldi bende kanatlarımı takayım ve tek başıma bir iki gün geçireyim dediğimde vicdanım kemirdi hep kalbimi. *Minik minik kanadı kalbim senden her ayrıldığımda. Benim en komik seyahat arkadasımsın Sare. Farkında değilsin ama çok güzel anı biriktirdik birlikte. Tayland’da kaldığımız adada su bulamayınca hindistancevizi suyuyla senin bir yaşındaki bedenini beslemem, Sri Lankada kardeşini emzirmekten bitap düştüğümde senin kucağında uyumam, İtalya yı trenle dolaşmak ve tam Siena da senin antibiyotiğini kırdığımda eczacıya ağlayarak bana reçetesiz ilaç vermesini sağlamak, Railey de yağmurda kalıp ayağımızdaki terlikleri bile suya kaptırıp sana korkma diye şarkı söylerken aslında hayatımın en korkunç anını yaşıyordum, kısaca dünyanın her yerinde seninle olmak ve senin için her çözümü üretmek, işte ilk gece tam da buna söz vermiştim ben.