Tiyatroya 1991 yılında ‘Çılgın Sonbahar’ adlı oyunla Dormen Tiyatrosu’nda başlayan, yirmi yıl önce yayınlanan  ‘Böyle mi  Olacaktı’ diziyle yıldızı parlayan Şebnem Özinal son olarak ekranlarda ‘Cesur Yürek’ projesiyle görüldü. Bir dönem genç kız, şimdi ise anne rolleriyle izlediğimiz Özinal’la oyunculuğu ve anneliği konuştuk. - Sizi artık anne rollerinde görüyoruz. Bu konuda neler söyleyeceksiniz? Eskiden kamera önünde esas kız rolündeydim ama artık esas kızın annesi rolündeyim. Oyunculukta bir yaş sınırım yok çünkü 85 yaşına kadar oyunculuk yapacağım. Ama tabii ki belli yaşların gerektirdiği roller var. Bunu da hiç yadırgamıyorum ve yaşımdan genç göstermek istemiyorum. - Ekrana uzun bir süre ara verdiniz. Bunun sebebi neydi? Ekrana ara vermemin nedeni kızım Ayşe’nin dünyaya gelmesiydi. Ayşe 2009 yılında doğdu ve o bebekliğini atlatıp ilkokul çağına gelene kadar aralıksız yanında olmak istedim. Bu planımı gerçekleştirdim. Şimdi de yapımcılığını ve sunuculuğunu yapacağım anne-bebek ve hamile sağlığı üzerine bir program hazırlıyorum. 11 Oyunculuğa ‘Çılgın Sonbahar’la başlamam benim için büyük şans oldu - İzleyici sizi ‘Böyle mi Olacaktı’ dizisiyle tanıdı. 1997’de yayınlanan ve reyting rekorları kıran bu diziyi düşünüce aklınıza neler geliyor? ‘Böyle mi Olacaktı’ Türk dizi tarihinde önemli yeri olan bir yapımdır. Türker İnanoğlu ve ekibi çok iyi bir işe imza attılar. Ben diziye üç bölüm diye girdim ama altı sezon kaldım. Üç arkadaşın hikayesini anlatıyordu ve insanlara çok sıcak gelmişti. - Tiyatroya ilk olarak Dormen Tiyatrosu’nda adım attınız. Bize biraz da o dönemden bahseder misiniz? Nevra Serezli, Metin Serezli, Cem Davran, Hakan Ökten’den oluşan bir kadrosu vardı ‘Çılgın Sonbahar’ın. ‘Honda Güzeli’ denilen çok kısa ama çarpıcı bir rolüm vardı. Metin Serezli’nin genç sevgilisini oynuyordum. Oyunda Nevra Serezli’nin canlandırdığı kişiyi benimle aldatıyordu. Böyle bir oyunla başlamam şansım oldu ve uzun yıllar devam ettim. 2000 yılında Dormen Tiyatrosu kapanınca Genco Erkal Tiyatrosu’na geçtim. Orada ‘Yarışma’ isimli bir oyunda yer aldım ve Afife Jale Tiyatro Ödülleri’ne komedi dalında aday oldum. Ailem oyuncu olmama karşı çıktı - Tarihteki başarılı Türk kadınlarının hayatlarını tiyatro sahnesine taşıma projenizden bahseder misiniz? Bu proje kapsamındaki ilk isim Muazzez İlmiye Çığ olacak. Kendisi 103 yaşında ve bu oyunu mutlaka görmesini istiyoruz. Hayatının çok güzel bir belgeseli çekilmiş. Oyun da belgeselle paralel yürüyor. Muazzez İlmiye Çığ savaş döneminde, 1914’te dünyaya gelmiş ve babası tarafından hep desteklenmiş. Bir kız çocuğunun ailesi tarafından desteklendiğinde, arkasında durulduğunda nasıl harikalar yaratabildiğini gösteren önemli bir hayat hikayesi var. - Aldığınız eğitimle yaptığınız meslek pek örtüşmüyor. Bunu açıklar mısınız? İstanbul Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği mezunuyum. Mesleğimi hiç yapmadım fakat yapmak isterdim. Ben mesleğimin hep tiyatro oyunculuğu olmasını istedim ama ailem o dönem karşı çıktı. Mühendislik, dişçilik gibi bir mesleğim olsun istediler ama benim hayalimdeki meslek hep oyunculuk oldu. 10 - Aşk mı sevgi mi? Her ikisi de diyebilirim çünkü ikisi birbirini tamamlıyor. Aşk zamanla sevgiye dönüşüyor. Seversen, zamanla birine aşık da olabiliyorsun. İkisinin iç içe geçtiği yaşanmışlıklar çok kıymetli... - 2005 yılında Şefik Öztek’le evlendiniz. 11 yıldır evlisiniz ve bir kızınız var. Evlilikle ilgili gençlere tavsiyeleriniz var mı? 26 ağustos 2005’te Şefik Öztek’le evlendim. Evliliğimiz gayet güzel bir şekilde devam ediyor. Tabii ki bazen tartışmalar, zor zamanlar olabiliyor. Zaten evlilik böyle bir şey. Gençler mutlaka aile kurmayı düşünsün. Fakat evlilikte emek ve saygı çok önemli. Gençlerin aile kavramına sıcak bakması toplumun sağlığı açısından çok önemli.