Karain Mağarası’nın Türkiye’nin olduğu kadar dünyanın da önemli mağaralarından biri. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü ile Karain Mağarası Kazı Başkanı Prof. Dr. Harun Taşkıran, “Karain çok uzun süre yerleşime sahne olmuş. 500 bin yıl öncesinden geç Roma ve Bizans dönemine kadar mağara sürekli kullanılmış. Dolayısıyla arkeoloji dolguları içinde alt Paleolitikten başlayıp, Roma dönemine kadar arkeolojik kalıntılar veren dünyada çok fazla mağara yok. Bir defa bu bakımdan Karain’in çok önemli olduğunu vurgulamamız gerekir. Anadolu’ya gelen ilk insanların yerleştiği, yaşadığı bir çevrede yer alıyor. Anadolu’da en eski insan kalıntısı 1 milyon 200 bin yıl öncesine ait. O da Denizli Kocabaş’ta bulundu. Dolayısıyla bunlar Afrika’dan çıkıp, Yakındoğu devam koridorunu kullanarak Anadolu’ya geldiklerinde de büyük olasılıkla güneyden Hatay tarafından girdiler. Akdeniz sahilini takip ederek de Karain’e kadar geldiler. Dolayısıyla ilk insanların göç yollarında yer alan bir yer Karain Mağarası” dedi. İKLİM YAŞAM İÇİN UYGUN Karain’e yerleşmenin esas nedeni o dönemdeki çevredeki iklim koşulları, o insanların yaşamı için çok uygun olduğunu söyleyen Taşkıran sözlerine şöyle devam etti: “Nedir bunlar? Orası Kırkgöz olarak nitelendirilir. Her tarafta tatlı su kaynaklar vardır. Dolayısıyla su sorunu yok. Mağarada insanlar yaşarken o mağaranın ova göl haliydi. Bu gölün kenarında gergedanlar, filler, su aygırları ve geyik gibi her türlü av hayvanı yaşıyor. Bu insanların beslenmesi için av hayvanları var. Bunların teknolojisi taşa dayanıyor. Taştan alet yapıyor. Onların hammadde olarak kullandığı taşta o çevrede var. Bu insanların yaşaması için av hayvanları, çevre koşulları, su kaynakları, hammadde kaynakları her şey mevcut. Onun için burada yaşamışlar.” İNSAN KALINTILARI VAR Karain’deki arkeolojik durumun, Alt Paleolitik 500 bin yıl öncesinden başladığını belirten Taşkıran, “Yontma taş aletleri içinde hem yonga kültürleri var hem el baltası dediğimiz iki yüzeyli aletler var. Orta Paleolitik tabakalarda aynı zamanda Türkiye’de hiçbir yerde bulunmayan sadece Karain Mağarası’na özgü Neandertal insan kalıntıları var.  Onun üzerinde Üst Paleolitik dönem var yaklaşık 30 binlere tekabül eden. Ondan sonra da Epipaleolitik yine çok zengin olarak karşımıza çıkıyor. Bunlar buzul döneminde yaşanan devirler. Ondan sonra dönem de içinde bulunduğumuz jeolojik dönem başlıyor. Neolitik, Kalkolitik, ilk tunç çağlarında da mağara sürekli insanlar tarafından kullanılmış. Mağara duvarlarında bol sayıda Grekçe kitabeler var. Bu kitabeler hepsi adak kitabeleri. Dolayısıyla mağara Roma döneminde bir tapınak olarak, bir dağ tanrıçasına tapınma yeri olarak kullanılıyor. Kısaca 500 bin yıl öncesinde MS 6.Yüzyıl’a kadar sürekli insanların bu mağarada yaşadığını görüyoruz” dedi. [old_news_related_template title="Antalya'daki müzelerde güvenlik sıkıntısı yaşanıyor" desc="Antalya'da binlerce tarihi eser barındıran Antalya Müzesi, Atatürk Evi, Karain Mağarası, Aspendos, Perge, Etnografya ve Mevlevihane müzelerinin kamera, hırsız ve yangın alarm sistemlerindeki arızaların, güvenlik sistemi firması tarafından giderilmediği ileri sürüldü." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2020/12/28/iecrop/fotodha.antalya_16_9_1609138583.jpeg" link="https://www.sozcu.com.tr/hayatim/kultur-sanat-haberleri/antalyadaki-muzelerde-guvenlik-sikintisi-yasaniyor/"]