Anavarza Kalesi, Taş Köprü, Büyük Saat Kulesi, Atatürk Evi Müzesi Adana'da gezilecek görülecek yerlerden sadece birkaçı. Eğer bir seyahat düşünürseniz Adana'da nereleri gezebilirsiniz. İşte size A'dan Z'ye Adana rehberi... Adana'nın tarihi ve turistik yerlerine bir göz atalım ANAVARZA KALESİ VE ANTİK KENTİ M.Ö. 9. asırda Asurlular tarafından yapılan Anavarza Kalesi, Kozan’ın 22 km kuzeydoğusundadır. Kozan ilçesinin Dilekkaya (Anabarza) köyü yakınındadır. 795 senesinde Abbasiler'in eline daha sonra da Ramazanoğulları’nın eline geçmiştir. On dördüncü gelindiğinde artık kullanılmaz olmuştur. Klikya’nın bu önemli eserinden sadece hamam, kilise, devasa sur ve sütunlu yol şu an yaşıyor olmakla birlikte, kale oldukça sağlam bir şekilde ayaktadır. Kültür Bakanlığı’na bağlı Anavarza Ören Yeri’nin girişi ücretsizdir. [caption id="attachment_2297038" align="alignnone" width="664"]Anavarza Kalesi Anavarza Kalesi[/caption] DİLBERLER SEKİSİ Yeni Adana Projeleri kapsamında Seyhan Nehri kıyısında yapılmış sekidir. Yürüyüş ve bisiklet yoluyla birlikte var olan göl ve nehir manzaralı dinlence, spor ve mesire alanıdır. ADANA ATATÜRK EVİ MÜZESİ Atatürk büyük zaferden sonra, Başkomutan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olarak Güney Anadolu'ya 15 Mart 1923 yılında yaptığı ilk ziyarette eşi Latife Hanım'la birlikte Adana'da iki gece misafir oldukları eski adıyla Suphi Paşa Konağı'dır. Seyhan Nehri kıyısındaki bu konağı 1902 yılında satın alan Adanalı Suphi Paşa daha sonra konağa bazı odalar ekletmişti. Atatürk'ün Adana'ya geleceği öğrenilir öğrenilmez, Adana Belediye başkanı Ali Münif (Yegâne) onun kalabileceği en uygun yer olarak bu konağı seçmişti. Nitekim Atatürk 13 Ocak 1925 de Adana'ya tekrar geldiği zaman, yine bu eve misafir edilmişti. Bugün Atatürk ve Kültür müzesi olarak düzenlenen Konağın güneyinde, havuzlu geniş bir bahçesi bulunmaktadır. Atatürk evi ve müzesin Kültür Bakanlığı’na bağlı olup giriş ücretsizdir. MİSİS ANTİK KENTİ VE MOZAİK MÜZESİ Ceyhan Nehri kıyısında tarihi İpek Yolu’nun bir parçası olarak kalan bölgede bir yapının mozaik taban döşemeleri, akropol surları, hamam, su kemerleri ve 9 gözlü bir taş köprü hâlâ sağlam kalan kalıntılar olarak Adana'nı tarihi zenginliğine hizmet vermeye devam etmektedir. Adana Arkeoloji Müzesi’ne bağlı olarak hizmet veren Misis Mozaik Müzesi'de 1959 yılında Misis höyüğünün batı yönündeki sırtında açılmıştır. Müzede yer alan mozaikler bu sanatın en gelişmiş zamanı olan 4.yüzyılın sonlarına ait bazilika tipinde bir tapınağın zemin mozaikleridir. Müzenin duvarları ışığı geçirecek şekilde cam tuğlalardan oluşmuştur. [caption id="attachment_2297037" align="alignnone" width="664"]Misis antik kenti Misis antik kenti[/caption] ŞAHMERAN KALESİ: (YILANKALE) (YILANLIKALE) Adana il sınırları içinde kalan ancak merkezden biraz uzakta yer alan yapı Ortaçağda Haçlı seferleri esnasında kurulmuştur. Taş yapı ve 9 kuleli olup, tepe üzerindedir. Tarih boyu İpek Yoluna bekçilik yapmıştır. 12. yy’dan kalan yapının resmi adı Yılankale olmakla beraber Adanalılar tarafından Şahmeran denmektedir. ŞAR ANTİK KENTİ  Adana’nın Tufanbeyli ilçesine yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta bulunan ve ”Kilikya Komanası” diye anılan Şar Antik Kenti, Kiznuwatna, Hitit, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde kullanılmış eski bir yerleşim yeri. Kiznuwatna ve Hitit döneminde önemli bir dini merkez olan antik kentten özellikle Roma dönemine ait eserler ayakta kalmıştır. Amfi tiyatro, Bizans kilisesi, ana tanrıçaya adanmış mabedin 6 metre yükseklik ve 3 metre genişliğindeki anıtsal kapısı olan Alakapı, önemli tarihi kalıntılar arasında. Köylülerin yaşadığı antik kentte, ayrıca içinde bir Roma senatörüne ait mezar bulunan Kırık Kilise’de bulunuyor. Giriş ücretsiz. ADANA ULU CAMİİ(RAMAZANOĞULLARI CAMİİ) Adana’nın sembol yapılarındandır. Ramazanoğulları tarafından yapılan en büyük ve meşhur bir camidir. Osmanlı devrinde tamirat görmüştür. İnşaatına 1513’de başlanmış ve inşaat 1541’de Piri Mehmed Paşa tarafından bitirilmiştir. Selçuklu, Memluk ve Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşır. On altı ve on yedinci asır çinileri ile dikkati çeken cami, Merkez Camii’den önce Adana’nın en büyük camisiydi. ADANA ÇARŞI HAMAMI Adana Eski Belediye Caddesi’nde, Saat Kulesi’nin karşısında yer alan bu hamam, Adana hamamlarının en eski ve en büyüğüdür. Ramazanoğlu Halil Bey’in oğlu Piri Mehmet Paşa tarafından 1529’da yaptırılmıştır. 1529’da Ramazanoğullarından Piri Mehmed Paşatarafından yaptırılmıştır. Çeşitli zamanlarda tamir gören hamam, 1945’de restore edilmiştir. Yapıldığı tarihten itibaren yalnızca hamam ismi ile tanınmıştır. Hamam düzgün taşlarla örülmüş mermerlerle kaplanmıştır. Giriş kapısı üzerindeki kitabesi taş oymacılığının en güzel örneklerindendir. Hamam, 16x43 m. ölçüsünde ve üzeri beş kubbe ile örtülmüştür. Yapıldığı dönemlerde suyu büyük dolaplarla ve oluklarla Seyhan Irmağı’ndan getirilmiştir. ADANA ETNOGRAFYA MÜZESİ 1845 yılında Kuruköprü mevkiinde inşa edilmiş ve sonradan terk edilmiş olan kilise, Fransız işgali sırasında Fransız Askeri Hastahanesi olarak kullanılmış, 1924 yılından sonra müze olarak düzenlenmiştir. 1972 yılında eserlerin yeni müze binasına taşınmasının ardından kilise restore edilmiş, 1983 yılında ise etnografya müzesine dönüştürülmüştür. Çukurova köylerinde ve Toroslar'da yaşayan Yörüklere ait oldukça zengin eşyalar barındırmaktadır. Müzeye giriş ücretsizdir. TARİHİ KAZANCILAR ÇARŞISI Büyük Saat’in yanında yer alan tarihi çarşı, geleneksel Anadolu kapalıçarşı örneklerinin eskilerinden biridir. Bakırcıların ve kazancıların çarşısı olsa da günümüzde gündelik ihtiyaçlara yönelik her türlü dükkan bulunmakta. Tarihi Kazancılar Çarşısı aynı zamanda Adana’nın en sevilen bazı kebap restoranlarına da ev sahipliği yapıyor. BÜYÜK SAAT  1879 yılında dönemin Adana Valisi Ziya Paşa tarafından yapımına başlanan ancak 1880 yılında Ziya Paşa'nın vefatından sonra 1882 yılında Abidin Paşa tarafından tamamlanan 32 metre uzunluğu ile Türkiye’nin en büyük saat kulesidir. Kendisinden 5 sene sonra inşa edilen ülkemizin en büyük ikinci saat kulesi Dolmabahçe Saat Kulesi’nden (27 metre) 5 metre daha uzundur. Şehrin çarşı bölümünde yer alır. Belediyenin armasında yer alan kule budur. ADANA ARKEOLOJİ MÜZESİ Adana'nın ve bütün Çukurova'nın tarihi eserlerinin sergilendiği ve Türkiye'nin en eski on müzesinden biri olan müze, Cumhuriyetin ilanından hemen sonra 1924 yılında kurulmuştur. Müzede 17.071 adet arkeolojik eser ve 26.547 adet sikke bulunmaktadır. Bahçe Müze girişinde Hitit dönemine ait Kapı Arslanı Silifke/Taşucu'ndan ve Uzuncaburç'tan getirilen iki adet Augustus heykeli ile zengin çelenkli lahitler, küpler, mancınık gülleri, yazıtlar, sunaklar ve çeşitli mimari parçalar sergilenmektedir. Ayrıca Seyhan Baraj gölünde kalan Augusta antik kentinden getirilen Medusalı Lahit ile Karataş/Magarsus antik kentinden getirilen insan boyutundaki bronz Karataş heykeli bu salonun en çok ilgi gören eserlerindendir. ADANA MERKEZ PARK Sabancı Merkez Camii ile birlikte nehrin kenarında yer alan Adana Merkez Park, geniş yeşil dokusu ve farklı türden ağaçları ile şehrin nefes aldığı alanlardandır. 2004 yılında açılan park toplam 33 hektarlık bir alana yayılıyor. Türkiye’nin en büyük parkları arasında bulunan Merkez Park’ta 400 binden fazla bitki bulunuyor. 40 çeşit ağaç ve 67 çeşit bitki ile süslenen park içinde 12 havuz, 2,2 hektarlık bir çocuk oyun alanı, paten pisti, amfi tiyatro, dairesel biçimli dinlenme terasları ve sosyal donatı alanları da var. Ayrıca park ve cadde arasında 3 km uzunluğunda bir koşu ve bisiklet yolu da bulunmaktadır. Avrupai merkez kent park kültürünün önemli bir örneğidir. SABANCI MERKEZ CAMİİ Sabancı Merkez Camii, Seyhan nehri kıyısında yer alır. 1998 yılında hizmete açılan cami, 28 bin 500 kişiye sağlayabildiği ibadet alanı ile Balkanlar’ın ve Ortadoğu’nun en büyük camisi olma özelliğine sahiptir. 32 metre çaplı ana kubbesi ile aynı zamanda Türkiye'nin en büyük kubbeye sahip camisidir. 6600 metrekareye yayılmış Sabancı Merkez Camii; 9 fil ayağı üzerine oturan cami klasik Osmanlı mimarisi tarzında yapılmıştır. Genel görünüm olarak Sultanahmet Camii'ne, plan ve iç mekan olarak Selimiye Camii'ne benzer. 4 yarım-kubbe, 5 kubbe, 6 minaresi vardır; bunlar 4 kitap, 4 halife ve 4 mezhebe, İslam'ın 5 şartına, imanın 6 şartına karşılık gelmektedir. 32 metre çaplı ana kubbe 32 farza, avludaki 28 kubbe Kur'an'da adı geçen 28 peygambere, ana kubbedeki 40 pencere Hz. Muhammed'in peygamber olduğu yaşa ve 40 rekat namaza, 99 metrelik 4 minare Allah'ın 99 güzel ismine karşılık gelir. Caminin temeli 13 Aralık 1988`de atılmıştır.Caminin proje mimarı Necip Dinç'tir. ESKİ BARAJ VE REGÜLATÖR KÖPRÜ Adana'da yeme içme lezzetlerini keşfedebileceğiniz baraj gölü kıyısı ve eski baraj, aynı zamanda Seyhan regülatör köprüsü ile kıyı şeridi ile de gezinmek için birebir. [old_news_related_template title="Adana ismi nereden geliyor? İşte Adana tarihi..." desc="Tarihi ilk çağlara (M.Ö. 3000) yıllarına kadar uzanan Adana'nın Seyhan Nehri kıyısına bir konak yeri olarak kurulduğu tahmin edilmektedir. Adana'yı tanıtan bu yazımızda şehrin tarihine ait önemli notlar bulabilirsiniz..." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2018/03/iecrop/adana-4_16_9_1522070748.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/hayatim/seyahat/adana-ismi-nereden-geliyor-iste-adana-tarihi/"] AYAS ANTİK KENTİ Aigea (Ayas-Yumurtalık), kuzeyinde M.Ö. 4. yüzyılın son çeyreğinde Büyük İskender'in Pers İmparatoru Dara'yı bugünkü İskenderun ile Dörtyol arasında kalan ovada yenmesinden sonra Büyük İskender'in halefleri olan Makedonyalı komutanlar tarafından bir liman şehri olarak kurulmuştur. Ayas kenti, Memluklular, Venedikliler ve Cenovalılar arasında el değiştirmiştir. 1374 yılında Ayas Ermeni Krallığının elinden Memlukların eline geçmiş sonra da 1517 yılında Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferi ile de Osmanlı İmparatorluğu egemenliği altına girmiştir. Kentin ayakta kalan eserleri, Ayas Kalesi, Süleyman Kulesi ve Marko Polo İskelesi’dir. Asklepieion adı verilen Helenistik döneme ait hastane-tapınak kalıntılarıyla da ünlü olan kenti, Marko Polo, doğuya yaptığı geziler sırasında iki kez ziyaret etmiştir. Kentin hemen yanındaki adada da sur kalıntıları bulunmaktadır. VARDA KÖPRÜSÜ  Varda Köprüsü (Alman Köprüsü) veya Viyadüğü, Adana Karaisalı ilçesi Hacıkırı köyünde yer alıyor. Köprü 1900’lü yılların başında Almanlar tarafından inşa edilmiş, bu yüzden Alman Köprüsü diye de adlandırılıyor.Hacıkırı Demiryolu köprüsü olarak yapılan köprü heybetli oluşu nedeniyle yöre halkı tarafından Koca Köprü diye biliniyor. 200 metre uzunluğunda ve 99 metre yüksekliğinde olan köprü 1912 yılında hizmete açılmış tarihi ipek yolunun yerini alan Berlin-Bağdat-Hicaz demiryolu hattının bir parçasıydı. HASAN AĞA(KETHUDA) CAMİİ Yapının mimarı bilinmemekle beraber bazı kaynaklarda Mimar Sinan'ın eseri olduğu belirtilen ve Adana'daki tek Osmanlı mimarisi eseridir. 1558’de Ramazanoğlu Piri Paşa zamanında Ramazanoğlu Halil Beyin kölesi Abdullah oğlu Hasan Kethüda ile azadlı köle Atike tarafından yaptırılmıştır. Sade, alçak katlı, tek şerefeli bir minareye sahiptir. İnşası 25 sene süren camiin güney duvarında, 1671’de Çukurova’ya gelen Evliya Çelebi’nin imzası vardır. Cami 1813 yılında büyük bir onarım görmüştür. ÇOBAN DEDE PARKI VE ÇOBAN DEDE TÜRBESİ Şehrin tarihinde yer edinmiş Seyhan Nehri'ne hakim bir tepede bulunan Çoban Dede Türbesi'nin etrafı, oban Dede Parkı adıyla düzenlenmiştir. Güzel bir manzaraya sahip olan park, Adana Büyükşehir Belediyesi'nin çalışmalarıyla beraber Adana'da gezilecek yerler arasında iyi bir tercih haline gelmiştir. SEYHAN BARAJI VE BARAJ GÖLÜ Adana'da 8 Nisan 1956'da hizmete açılmıştır. 974 günde tamamlananan veAkdeniz’e dökülen en büyük akarsu olan Seyhan Nehri'nin sebep olabileceği su taşkınlarından korunmak amaçlı inşaa edilmiş barajdır. Baraj gölü ise çevresinde yer alan dinlenme mekanlarıyla bölge insanına nefes aldıran önemli yerlerden biridir FEKE KALESİ Adana’ya 125 km uzaklıktaki Feke'nin MÖ 16. yüzyılda Hititlerin hakim olduğu bir federasyon bölgesinde kurulduğu rivayet edilmektedir. Feke Kalesi İpek Yolu’nun bir başka korucusudur. XII. yüzyılda yapılmıştır. İlk kez Bizanslıların yaptırdığı, sonra da Selçukluların kullandığı kale dikdörtgen bir plan düzeni gösterir. Sekiz burcu ve bir gözetleme kulesi vardır. Günümüzde bu burçların yarıdan fazları toprağa gömülmüş durumdadır. Kale içerisinde yapı kalıntılarının izleri bulunmaktadır. Tek giriş kapısı güney yönündenir. ADANA KEBABI Mangalda meşe kömüründe veya odun fırınında pişirilen Adana Kebabı dünya çapında ünlüdür. Türkiye'nin lezzetleri arasında da ön sıralarda yer alır. İşte Türkiye'ye özgü meşhur yiyecekler...