Bugüne kadar yapılan çeşitli arkeolojik ve prehistorik(tarih öncesi) araştırmalar, bölgedeki yerleşimlerin insanlık tarihi kadar eski olduğunu, bölgenin bir çok medeniyeti ve uygarlığı barındırdığını ortaya koymaktadır. Kutsal kitaplarda birçok efsaneye konu olmuş dünyaca ünlü Ağrı dağını, ülkemizde bulunan 490 kuş türünün 266'sına ev sahipliği yapan Karasu ve Aras Cıyrıklı su vadisini, Nuhun Gemisini kendi coğrafyasında barındıran, turizm açısından çok önemli avantajlara sahip olan Iğdır'ı yakından tanıyalım... AĞRI DAĞI Kutsal kitaplarda tufandan sonra Nuh’un gemisinin karaya oturduğu yer olarak bilinen Iğdır Ağrı Dağı bir çok dinin çıkış merkezi olarak anılmaktadır. Ağrı Dağı yalnızca dağcıların kutsal mabedi değil, inananların da Hac yeri olarak ziyaret ettiği bir dağdır. Türkiye’nin Çatısı olarak adlandırılan Ağrı Dağı, dört ülke toprağının sınırlarının birleştiği bir noktada olması sebebiyle de benzersiz bir dağdır. Açık havalarda Türkiye, Ermenistan, İran, Nahçıvan, Azerbaycan, Gürcistan, Kafkasya görülebilir. Iğdır Ovası'nın güneyindeki Büyük Ağrı Dağı ülkemizin dağ turizmi yönüyle yüksek bir potansiyele sahip dağlarından birisidir. Bu volkanik dağ, dağcılık sporu ile uğraşanların aradığı tüm özelliklere sahiptir.
Ağrı Dağı Ağrı Dağı
IĞDIR ANIT VE MÜZESİ Ermeniler tarafından katledilen şehit Türkler adına yapılmış anıt ve müzedir. Anıt 1915-1920 tarihleri arasında bölgede yaşayan Ermeni saldırılarını sembolize etmekte ve bu saldırılarla ilgili belgeler sergilenmektedir. 350 metrekare kapalı müze, 2 havuz ve 36 metre yüksekliğinde 5 adet kılıçtan oluşmaktadır. Yerden yüksekliği 43,5 metredir. Türkiye'nin en yüksek anıtıdır. Yapımına 1997 tarihinde başlanmış ve 5 Ekim 1999 tarihinde hizmete girmiştir.
Iğdır Anıt Müzesi Iğdır Anıt Müzesi
KARAKALE ÖREN YERİ Karakale, Sürmeli Çukuru'nun en eski yerleşim merkezlerinden biri olup, Orta Çağ'a ait bir yerleşim özelliği taşımaktadır. Karakale Harabeleri Urartular tarafından inşa edilmiştir. 1664 ve 1840 yıllarındaki depremlerde kale duvarları tahrip olmuş günümüzde tamamen harabe durumdadır.
Karakaya Karakale
KOÇ BAŞLI MEZARLAR Iğdır Ovası'ndaki bütün eski mezarlıklarda bulunan koç başlı mezarlar, Selçuklu, Akkoyunlu ve Karakoyunlular döneminden kalmadır. Eski Türk boylarında bir kültür haline gelen koç heykelli mezar taşları çeşitlilik arz etmektedir. Bu heykeller, genellikle tarihî kahramanlar, yiğitler ve nüfuzlu insanlar adına koyulmuşlardır. Son yıllarda bu tür yerlerde yapılan kaçak kazılar sonucu bunlardan bazıları tahribata uğramıştır. Doğu Anadolunun yanı sıra Tebriz, Tiflis, Bakü, Erivan ve Nahcivan bölgelerinde de bulunmaktadır. İREM BAĞLARI Melekli beldesinde yöre halkınca İrem Bağı denilen bu tarihi bahçe Urusun'da bulunmaktadır. Bu alanda bulunan asırlık tarihi üzüm ağaçları, hiçbir yerde türüne rastlanmayan şalak kavunu ve diğer tarihi kalıntıların Hz. Nuh'tan kaldığı inancı yaygındır. Bu alanda dinazor şeklindeki kayaların yanı sıra ilginç mağaralar, endemik bitki türleri, ve ayı, kurt, boz tavşan, kaplumbağa, kirpi, yılan, kartal, bal porsuğu, kertenkele, domuz, baykuş, tilki, çakal yoğun kuş türü ve birçok bukalemun türlerine rastlamanız mümkündür. Doğa sporları, fotoğrafçılık ve dağ bisikletiyle uğraşanlar için ideal bir turizm dinlence ve mesire alanı olan bu yer il merkezine sadece 6 km uzaklıktadır. TÜRKİYE'DE GÖRÜLMESİ GEREKEN KÜLTÜR MİRASLARI
KORHAN METEOR ÇUKURLARI Iğdır il merkezinden yaklaşık 35 kilometre uzaklıkta Karakoyunlu Korhan yaylası sınırları içerisinde yer alan bu çukur 1892'de bir göktaşının düşmesiyle meydana gelmiş büyük bir çukurdur. Dünyada büyüklük ve derinlik açısından Arizona'da bulunan Barringer Krateri'nden sonra 2. sırada gelir. Genişliği 35 metre, derinliği ise yaklaşık 60 metredir. Korhan yaylasının eski tarihi orman aşağısında da bulunan iki ayrı meteor çukuru da çok dikkat çekicidir. Doğa tutkunları, fotoğraf sevenler içinde ideal bir yerdir. ŞAHMARAN TEPESİ VE MAĞARASI Iğdır merkeze 5 kilometre uzaklıkta Melekli beldesi sınırları içerisinde İran, Nahçivan, Ermenistan yolu üzerinde bulunan bu tepede bulunan mağara, efsanelere ve inanışa göre yılanların şahı Şahmeran’ın yöre halkından birisiyle olan aşkının yaşandığı yermiş. Şahmeran'ın yaşadığına inanılan tepe altındaki mağara 2002 yılında yüzeysel olarak üstü kapatılarak doldurulmuştur. Mağarada yontma taş devrinden kalma bir çok tarihi ev eşyaları bulunmuştur. HARMANDÖVEN KERVANSARAYI XII. yüzyıl Selçuklu taş işlemeciliğinin en güzel örneklerinden biridir. Sürmari Emiri Şerafeddin Ejder tarafından yaptırılmıştır. Kervansaray, Batum-Tebriz karayolu üzerindeki menzil noktalarından birisidir. 1988 yılında koruma altına alınmış eser, halen harabe halindedir. İŞTE DÜNYADAN İNSANI İÇİNİ ÜRPERTEN MAĞARALAR