15. yüzyılda Savoy Hanedanı’nın hâkimiyetine geçmesi ile beraber bölgesinde önemli sayılabilecek bir kent haline gelen Annecy, Fransa’nın güneydoğusundaki Rhone-Alpes Bölgesi’nin sınırları içerisinde yer alıyor. Yıl boyunca etkili olan Akdeniz İklimi sayesinde 4 mevsim seyahat edilebilecek bir tatil destinasyonu haline gelen kent, yaz aylarında doğa sporlarına meraklı gezginlere keyifli günler geçirebilecekleri ortamı sunuyor. Yılın geri kalanında ise şehir romantik bir atmosfere bürünüyor.
Havalimanı olmadığı için Annecy’ye ülkemizden direkt ulaşım yapılamıyor. Ancak kentin Cenevre’ye yakın olması, bu durumu sorun olmaktan çıkartıyor. Zaten herhangi bir sitede Annecy uçak bileti araması gerçekleştirdiğinizde yönlendirme genelde Cenevre Havalimanı’na yapılıyor. Cenevre’ye ulaştığınızda Annecy’ye gitmek için hafta sonu günde 5 kere, hafta içi ise daha sık düzenlenen otobüs seferlerinden yararlanabilirsiniz.
Kendisiyle aynı adı taşıyan gölün kıyısında yer alan kente ulaşmak için alternatif bir rotaya ihtiyaç duyarsanız, Lyon veya Paris uçak seferlerini araştırabilirsiniz. Çünkü hem Lyon’dan hem de Paris’ten kente düzenli olarak tren seferleri düzenleniyor.
Merkezinden geçen Thiou Nehri ve bu akarsu ile bağlantılı iki kanalı nedeniyle “Alpler’deki Venedik” yakıştırması yapılan Annecy’deki gezinizin odak noktasına Eski Şehir’i koyabilirsiniz. Pek çok tarihi yapıya ev sahipliği yapan bu bölgede, gezginlerin en fazla ilgi gösterdikleri mekânların başında kanal üzerindeki küçük bir kara parçası üzerinde yükselen Palais de I’Isle geliyor. Etrafı günün büyük bölümünde fotoğraf çekmeye gelen turistlerle dolu olan saray, 12. yüzyılda inşa edilmiş. Bir dönem hapishane olarak da kullanılan yapının içerisinde Annecy Tarih Müzesi faaliyet gösteriyor.
Eğer fotoğraf çekmeyi seviyorsanız, gezi listenize Thiou üzerindeki Âşıklar Köprüsü’nü de ekleyebilirsiniz. Buradaki ziyaretinizi tamamladıktan sonraysa rotanızı Chateau d’Annecy’ye çevirebilirsiniz. Tour de la Reine ya da dilimizdeki adıyla Kraliçe’nin Kulesi, manzarası ile insanı büyüleyen bir yokuşun sonunda yer alan şatonun en eski bölümü olarak gösteriliyor.
Kentte, kale ve şatoların dışında gezi listenize dâhil edebileceğiniz çok sayıda kilise bulunuyor. 1422 yılında Kardinal Jean de Brogny tarafından inşa ettirilen St. Maurice Kilisesi, Savoy Gotiği mimarisiyle bu tarz yapılara ilgi duyan ziyaretçileri kendisine çekiyor. Yapının bir diğer önemli özelliği ise tamamlanmasının ardından kazandığı popülarite sayesinde kentte faaliyet gösteren loncaları ve yaşayan asilzadeleri benzer şekilde dini yapılar yaptırmaya teşvik etmiş olması.
Annecy turları sırasında karnınız acıktığında, bölge mutfağına özgü lezzetleri menülerinde barındıran Eski Şehir sınırları içerisindeki restoranları ve kafeleri tercih edebilirsiniz. Bu bölgedeki mekânlarda en fazla rağbet gören lezzetlerin başında hamur işleri geliyor. Formunuza dikkat ediyorsanız, tercih hakkınızı salatalardan yana kullanabilirsiniz. Canınız tatlı istediğinde, göl kenarındaki veya Pont des Amours civarındaki seyyar satıcılardan birkaç top dondurma alabilirsiniz. Yöreye özgü taze sebze ve meyve çeşitlerinin satışıysa yine aynı bölgenin merkezinde her Pazar sabahı kurulan pazarda gerçekleştiriliyor.
Annecy’de tatil yaparken günlerinizi daha keyifli hale getirmek için doğa sporları ile uğraşabilir, bisiklete binebilir veya festivallere katılabilirsiniz. Kentte doğa sporları dendiğinde çoğu kişinin aklına ilk olarak yamaç paraşütü ve yelken kanat geliyor. Ayrıca kent çevresinde uzun yürüyüşler yapabileceğiniz birçok patika bulunuyor. Bu rotaları iki tekerlek üzerinde dolaşmak isterseniz, günlüğü 20 Euro’ya bisiklet kiralayabilirsiniz. Yazın göl çevresindeki mekânlar yüzmek isteyenlerle dolup taşıyor. Dilerseniz buradaki mekânlardan tekne kiralayıp, gölde keyifli bir gezintiye çıkabilirsiniz. Büyük çoğunluğu oda ve kahvaltı usulü çalışan Annecy otelleri, bu tarz aktiviteler ile vakit geçirmek isteyen konularına talep olması durumunda organizasyon desteği verebiliyor.
Kentte festival sezonu Nisan’da göl kıyısında ailelere yönelik olarak düzenlenen etkinlikle başlıyor. Mart’ta İspanyol, Haziran’da ise animasyon filmleri temalı festivaller kente farklı bir hava katıyor. Ağustos’taki Göl Festivali gelenekselleşen havai fişek gösterisi sayesinde binlerce kişiyi kente çekerken; Ekim’de yerel müzik, yemek ve eğlence kültürlerine odaklı etkinlikle festival sezonu son buluyor.
Kaynak: Tatil Sepeti
[old_news_related_template title="Ejder Vadisi keşfedilmeyi bekliyor" desc="Erzurum'un Oltu ilçesine bağlı Güzelsu Mahallesi kırsalında bulunan Ejder Vadisi, görenleri hayran bırakıyor. Peri bacası ve insan yüzü şekilleri gibi çok farklı oluşumların yer aldığı kayalıklar, ziyaretçileri şaşırtıyor." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads//2018/03/iecrop/p1-1_16_9_1520322262.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/hayatim/seyahat/ejder-vadisi-kesfedilmeyi-bekliyor/"]
