Sagalassos’ta en eski yerleşim M.Ö 6500’lü yıllara kadar uzanmaktadır. Sagalassos’un bu çağlarda seramikten kap kacak üretimi yaygın olan bir bölge olduğu biliniyor. Bölge, Roma İmparatorluğu döneminde Anadolu yol ağındaki öneminden dolayı meşhur olmuştur. 18.yüzyılda XIV. Louis’in görevlendirdiği Fransız bir diplomat sayesinde keşfedilmiş ve hakkında bilimsel çalışmalar başlatılmıştır. Bu yüzyılda Sagalassos bilinen bir kent olmasına rağmen zaman içinde tekrar unutulmaya yüz tutmuş ancak 1983’te yapılmaya başlanan ve halen devam eden arkeolojik kazılarla önemi yeniden artmıştır. Eğer kendi aracınızla gidecekseniz öncelikle Burdur şehir merkezine varmanız gerekiyor. Hatta Burdur’un merkezini biraz gezdikten sonra da yola devam edebilirsiniz. Buradan Ağlasun istikametine doğru ilerlemeniz gerekiyor. Sagalassos tabelasını gördükten sonra 7 km boyunca ilerleyerek bu güzide antik kente varabilirsiniz. Yol boyunca kendinizi bambaşka bir yerde hissedeceğiniz güzellikteki manzaraların tadını çıkarabilirsiniz. Bir başka alternatif ise uçak yolculuğu. Bunun için Sagalassos’a en yakın havaalanı olan Uluslararası Antalya Havaalanı’ndan araç kiralayarak, VIP transfer hizmeti sağlayarak ya da taksiye binerek ulaşım sağlayabilirsiniz. Tüm bunların haricinde ise direkt Burdur’a ya da Antalya’ya otobüs ile gelip Burdur’dan her saat başına on dakika kala kalkan minibüslerle veya Antalya’dan günün belli saatlerinde kalkan minibüslerle Sagalassos’a gelebilirsiniz. Sagalassos’ta Nereler Gezilir? Sagalassos’u keşfe çıktığınızda giriş kısmında sağda Odeon’u ve hemen solda ise Roma döneminden kalma bir hamamı görebilirsiniz. Daha derinlere indiğinizde yani kentin Aşağı ve Yukarı Agora kısımlarını gezmeye başladığınızda Bizans Basilikası’nı, Apollon Klarios’u, Macellum’u, Antonion Pius Tapınaklarını ve Sütunlu Cadde’yi deneyimleyip büyüleneceksiniz. Yönünüzü batıya çevirdiğinizde ise kendinizi Hereon’da buluyorsunuz. Hereon’u keşfetmeye devam ederken karşınıza yamaç üzerinde kurulu, 9000 kişi kapasiteli bir amfi tiyatro geliyor. Amfi tiyatronun en öne çıkan özelliği, dünyanın en yüksek rakımlı Roma tiyatrosu olmasıdır. Tiyatro istikametinde ilerlediğinizde kent kütüphanesini koruyan bir binaya da rastlıyorsunuz. Kütüphaneye girdiğinizde göreceğiniz, uzun zamandır varlığını koruyan etkileyici mozaikler sizde hayranlık hissi uyandıracak. Sagalassos Antik Kenti Doğal Kaynakları Kütüphanenin biraz aşağısında olan Dorik Çeşme’de akan suyun coşkunluğunda serinleyin. Yukarı Agora kısmında yer alan, 13 metre yükseklikteki görkemli Hadrian Çeşmesi’ni de atlamayın. Bu kaynak sularından içmek, içinizi serinletecektir. Gezinin kalan kısmı için de su şişelerinizi buralardan doldurmanız, özellikle sıcak havalarda ilaç gibi gelecek. Sagalassos’a Gelecekler İçin Öneriler Sagalassos’a gelirken mutlaka dönemin hava durumuna uygun giyinin. Güneşte bunalabilir, aniden bir rüzgar estiğinde üşüyebilir ya da yağmur bastırdığında sığınacak bir yer bulamayabilirsiniz. Gezi boyunca bolca yürüyeceğinizden dolayı ayaklarınızın konforu için muhakkak yürüyüş ayakkabılarıyla gelin. Gezi sırasında Dorik ve Hadrian çeşmelerine kadar doğal kaynaklardan su içme imkanınız olmadığından yanınıza bol bol su alın. Manzaraları hayat boyu saklamak isteyeceğinizden varsa profesyonel fotoğraf makinenizi getirmeyi unutmayın. Bölgede ayrıca piknikler için de ideal noktalar bulunuyor. Yanınızda getirdiğiniz atıştırmalık yiyecekler eşliğinde manzaranın keyfini çıkartabilirsiniz ancak mangal yakmak mümkün değil. Ziyaretinizi planladınız ama nerede kalacağınızı düşünüyorsanız endişelenmeyin. Sagalassos antik kentinin yakınlarında bulunan pek çok otel arasından bütçenize ve ihtiyaçlarınıza uygun bir otel bulabilirsiniz. Kaynak: Tatil Sepeti