Tarihi M.Ö. 7000-5000 yıllarına uzanan Çankırı, yaylaları, zengin termal kaynakları ve içmeleri ile öne çıkan illerimiz arasında yer alır. Ormanları turizm açısından birçok aktiviteye de uygunluk sağlar. İşte size Çankırı'nın gezilecek tarihi yerleri ve doğal güzellikleri ile Çankırı gezi rehberi. ÇANKIRI GEZİLECEK YERLER Çankırı Kurtuluş Savaşı sırasında Anadolu’nun Lojistik merkezi konumunda olmuş, Cumhuriyetin ilanından sonra da il olmuştur. Çankırı, bisiklet, fotoğrafçılık ve avcılık gibi aktivitelerin yanında kamp, karavan, yaya ve atlı yürüyüş olanaklarıyla turizm yönünden dikkat çeken güzel bir şehirdir. İşte Çankırı’nın gezilecek yerlerinden birkaç örnek… ILGAZ KAYAK MERKEZİ Kastamonu ve Çankırı illeri arasında, Ilgaz Dağı’nın 2850 metre rakımlı alanda bulunan Ilgaz Milli Parkı içinde yer almaktadır. Aralık ve Nisan aylarında faaliyet gösteren kayak merkezi, telesiyej ve pistleri dağın kuzeyinde, Kastamonu il sınırları içerisindedir. Bahar ve yaz aylarında enfes bir görüntüye sahip olan milli parkı gezmenizi tavsiye ederiz.
Ilgaz Dağı
SAKAELİ KAYA MEZARLARI
Çankırı’dan 72 kilometre uzaklıkta bulunan Orta ilçesine bağlı Sakaeli köyünde bulunur. Roma ve Bizans dönemine aittir. Köyün tepesine yaslanmış oyuklar şeklindeki mezarları ilgi çeken yerlerden birisidir. İNDAĞI KAYA MEZARLARI Ilgaz İlçesi, İnköyü’nün batısında ve Çankırı Ilgaz yolu üzerindeki mağaralar, kaya mezarları ya da kaya kilisesi olabileceği düşünülen bir yer ve değişik amaçlarla kullanıldığı tahmin edilen oyuklardan oluşmaktadır. Helenistik döneme ait olduğu sanılmaktadır. SONBAHARDA GİDİLMESİ GEREKEN 5 YER
  TUZ MAĞARASI Tuz Mağarası, şehir merkezine 20 kilometre uzaklıktadır. Hititler döneminden beri işletildiği düşünülen tuz yatakları, Türkiye’nin en büyük kaya tuzu rezervine sahip Çankırı Tuz Mağarası, 100 hektarlık bir alana yayılmıştır. Turizm için önemli bir yerdir. Tuz mağarası özellikle astım hastaları için tavsiye edilen yerlerden biridir. ÇANKIRI MÜZESİ Çankırı Müzesi, antik değeri bulunan 3 adet eserin Halkevi bahçesine getirilerek korunmaya alınmasından sonra kuruluşunun ilk temelleri atılmıştır. Daha sonra çevre bölgelerden 116 parçalık eserin 9 Haziran 1972’de Halkevi binasının alt katında sergilenmeye başlamasıyla profesyonel anlamda müzecilik faaliyeti başlamıştır. 1976 yılında Halkevinin yıkılmasından sonra yerine yapılan 100. Yıl Kültür Merkezi’nin ikinci katına taşınarak 1981 yılında tekrar ziyarete açılmıştır. Müzede, 16211 adet sikke, 2541 adet arkeolojik eser ve 1269 adet etnografik eser olmak üzere toplam 20021 adet envanterlik eser bulunmaktadır. Ayrıca 3052 adet fosil buluntusu da yer almaktadır.