Londra'da yaşayan Yeni Zelandalı Jackui Kenny, agorafobi rahatsızlığıyla boğuşan genç bir kadın.
Agorafobi, alan korkusu anlamına geliyor.
Bu rahatsızlığa sahip kişiler, evi terketmekten, kamuya açık yerlerde bulunmaktan, alışveriş merkezlerine veya dükkanlara girmekten, kalabalık içerisinde, sinemalarda veya dar ve kapalı odalarda bulunmaktan, ya da trenle, otobüsle veya uçakla seyahat etmekten korkuyor.
Jacqui Kenny de bu rahatsızlıkla mücadele ederken, dünyanın kayıp köşelerini keşfetme hayalinden vazgeçmek zorunda kalıyor.
Ancak o sırada Google Maps uygulamasını keşfediyor ve gitmesinin mümkün olmayacağı uzak ülkeleri görmenin yaratıcı bir yolunu bulmuş oluyor.
Evden dışarı adımını atmadan gezmeye başlayan Kenny, "Daha çok gezdikçe, tuhaf ve geniş bir paralel evrenden fırlamış gibi duran daha çok yer keşfettim." diyor.
Araştırmalarında uzak kasabalar ve tozlu manzaralarla, enerjik mimariye sahip yapılar ve yabancı insanlarla karşılaşmış ve çok etkilenmiş Kenny.
Her defasında tesadüf eseri ilham veren bir görüntüye denk geldiğini belirten Jackui Kenny, hemen bir ekran görüntüsü alıyor ve editlemeye başlıyor.
Oldukça güzel kareler yakalayan Kenny, bunları instagram hesabında paylaşmaya başladıktan sonra ise adeta bir fenomene dönüşüyor.
Hesabının yoğun ilgi çekmesinin ardından Google'la ortak iş yaparak "Street View" uygulamasının aslında ne kadar işe yarar olduğunu aktarıyor.
Minimal ve sakin fotoğraflarıyla epey ilgi çeken Kenny, kendisi için oldukça cesur bir ilk adım atarak New York'a gidip orada bir sergi bile açıyor ve sanatın ruhu iyileştirici etkisine harika bir vurgu yapmış oluyor.
