Kurak topraklar ve dünyanın en büyük çöllerinden biri olan Sahra Çölü'nün bir bölümünün yer aldığı Fas, Afrika kıtasında olup da, Afrika birliğine üye olmayan tek ülke. Şimdi, doğu ve batı kültürlerinin sentezi olan bu gizemli ülkeyi yakından tanıyalım. İşte Fas'ın gezilecek yerlerinden bazıları... FAS GEZİLECEK YERLER MARAKEŞ / JEMAA EL-FNAA MEYDANI Medine’nin ana meydanı olan Jemaa el-Fnaa Meydanı, şehrin en ünlü yerlerinden biri. Bu meydan turistler için büyük bir alışveriş ve eğlence merkezi. Daha sakin olduğu gündüz saatlerinde portakal suyu satan tezgâhları, deriden yapılmış geleneksel çantalarıyla dolaşan su satıcılarını, kanun dışı olmasına rağmen maymun ve yılan oynatanları görebileceğiniz meydanın çehresi akşam saatlerinde değişiyor. Yoğunluğun arttığı bu saatlerde meydana gelen masalcı, çengi, sokak sihirbazı, şifacı gibi kimseler atmosferi daha otantik ve eğlenceli hale getiriyor. MARAKEŞ / MAJORELLE BAHÇELERİ Majorelle Bahçeleri, adını Fransız ressam Jacques Majorelle’den almış. 1919’da kente yerleşen ressamın gezdiği ülkelerden topladığı egzotik bitki türleriyle oluşturduğu botanik bahçesi, Majorelle vefat ettikten sonra Fransız modacı Yves Saint Laurent’e satılmış. Dünyanın en güzel bahçelerinden biri olarak kabul ediliyor.
Majorelle Bahçeleri Foto: Shutterstock Majorelle Bahçeleri Foto: Shutterstock
MARAKEŞ / KUTUBİYE CAMİİ Marakeş’in en önemli simgelerinden biri olan Kutubiye Camii, Jemaa el-Fnaa Meydanı’nın hemen paralelinde bulunmaktadır. Marakeş’in en büyük camisi olan Kutubiye Camii 13. yüzyılda Berberi Kral Yakup Mansur zamanında inşaa edilmiştir. El işlemesi ve oyma mimarisi ile ön plana çıkan caminin etrafında bulunan parkta sayısız portakal ağaçlarının bulunduğu bir bahçe vardır. Yapının güzelliğinden etkilenen Muvahhidler daha sonra bu camiden ilham alarak aynısını İspanya’nın Sevilla kentine yapmıştır ve ismi de La Giralda olarak geçmektedir. MARAKEŞ / BAHİA SARAYI Bahia Sarayı, birbirine bağlı bahçelerden, havuzlardan ve sarayın bölümlerinden oluşmaktadır. 19. yüzyılda inşa edildiğinde zamanının en ihtişamlı sarayı olması niyetiyle yapılmış ve ismine de görkem ve ihtişam anlamına gelen Bahia ismi verilmiş. 14 sene inşaası süren saraya daha sonra sultanın veziri tarafından tavandan duvara kadar el işçiliği işlemeler yaptırılmış. Marakeş’te eski dönemlere ait bir sarayın nasıl olduğunu görebileceğiniz en iyi korunmuş yapılardan biridir. ÖLMEDEN ÖNCE GÖRMENİZ GEREKEN  YERLER
MEKNES / MANSUR KAPISI Kentin simgesi sayılan Mansur Kapısı, ülke genelindeki benzerleri arasında en büyüğü ve görkemlisi. Yapımına Molla İsmail döneminde başlanılan ve oğlu Molla Abdullah’ın tahtta olduğu 1732 yılında tamamlanan kapı, aynı zamanda oldukça hoş bir mimariye sahip. Duvarları çini mozaikleri ve kaligrafik desenlerle süslü yapının her iki yanında bulunan Korint tarzı sütunlar, Marakeş’teki bir saraydan talan edilerek buraya getirilmiş. MEKNES / VOLUBİLİS Kuzey Afrika’nın en iyi korunmuş antik yerleşimlerinden birisi olan Volubilis, M.Ö. 3. yüzyıldan itibaren Berberiler ve Romalılar tarafından kullanılmış. Moritanya Krallığı’na başkentlik yaptığı düşünülen antik kent, kalıntılarında yapılan kazı çalışmaları sonucunda gün ışığına çıkartılan mozaikleri ile ün kazanmış. Depremler sonrasında zarar gören yapıları, 18. yüzyılın ortalarından itibaren Meknes’in inşası için yağmalatılan tarihi yerleşime gittiğinizde mozikler dışında tapınakları, Hıristiyanlık sonrası dini yapıları ve zafer takını görebilirsiniz.
Volubilis - Foto: Shutterstock Volubilis - Foto: Shutterstock
MEKNES / DAR JAMAİ MÜZESİ Dar Jamai Müzesi, 1920 yılında kurulmuş. Sultan I. Hasan’ın veziri Muhammed Ben Al-arbi L-jamaai tarafından 1882 yılında inşa ettirilen sarayda faaliyet gösteren müze koleksiyonu 14. yüzyıldan kalma geleneksel seramik, mücevher, tekstil ve ahşap oyması eşyalardan oluşuyor. KAZABLANKA / II. HASAN CAMİİ Kazablanka'nın en önemli yapısı olan II. Hasan Camii, Mekkeden sonra dünyanın en büyük camii. Fas'ta büyük etkisi olan Kral 2. Hasan'ın gördüğü rüya üzerine yapımına başlanan cami, kralın rüyasına uygun şekilde İslam'ın en batıdaki simgesi olarak, 4 te 3'ü Atlantik Okyanusu'nun üzerine inşa edilmiş. 1980 yılında yapımına başlanan cami, sekiz yılda tamamlanmış. Fransız Mimar Michel Pinseau tarafından tasarlanan caminin minaresi tam 200 metre yüksekliğinde. Aynı anda 100 bin kişinin namaz kılabildiği ve çok ince bir işçiliğin ürünü olan 2. Hasan Camii'nin üzeri, açılabilir konumda. İki katlı cami Fas'ın karakteristik özelliklerini ve Emevi etkilerini birlikte barındırıyor. KAZABLANKA / KAZABLANKA KATEDRALİ Kültürel ve mimari açıdan kente çeşitlilik katan Kazablanka Katedrali, kentin Katolik Fransız rejiminin yönetimi altında olduğu 1930 yılında inşa edilmiş. Fas’ın bağımsızlığına kavuştuğu 1956 yılına kadar kullanılan dini yapı, Paul Tournon tarafından Neo-Gotik tarzda tasarlanmış. Hıristiyan cemaate hizmet verdiği dönemde hiçbir piskopos atanmamasına rağmen katedral olarak anılan ikonik yapının çatısına çıkacakları oldukça güzel bir kent manzarası bekliyor. Bir dönem okul olarak da kullanılan katedral günümüzde fuar ve sergilere ev sahipliği yapıyor.