Şafşavan'ı bu kadar cazip hale getiren şey ise mavi boyalı evleri. Bu ilginç geleneğin, 15. yüzyılda kente göçen İspanyol ve Museviler döneminde başladığı söyleniyor. Bir diğer inanış ise başta sinekler olmak üzere, böceklerin mavi renkli evlere girmediğinin düşünülmesinden önlem olarak bu geleneğin başladığı yönünde. Her yıl çok sayıda turist, fotoğraf makineleriyle bu "mavi kente" akın ettiğinden, yerel sakinler de mimarinin bu özelliğini korumak için oldukça titiz davranıyor. Kentte mavi boyalı sokak, bina, merdiven, kapı ve pencereleri en yoğun olarak görebileceğiniz yer ise Medina bölgesi. Daracık ve iç içe kıvrımcı sokaklardan oluşan Medina'da dolaşırken kendinizi mavilikler içinde bir rüyada hissediyorsunuz. Fas kültürüne ait rengarenk kıyafet ve terlikler ile duvarlara asılı çiçeklerin yarattığı renk cümbüşü, bu masalsı geziyi tamamlayan diğer ayrıntılar oluyor. Aralarında mavinin de yer aldığı her renk toz boyanın satıldığı çuvalları da birçok noktada görebilmek mümkün. Kentin tamamını görebileceğiniz bir seyir tepesinin de bulunduğu Şafşavan, alternatif bir seyahat rotası arayanlar için güzel bir seçenek.